iPhone’un kapıları hangi yöne doğru açılıyor? İçeri mi? Dışarı mı?

Mehmet Gözetlik
Antrepo
Published in
5 min readMar 23, 2018

--

Hiç ilk defa gittiğiniz bir binanın cam kapısını, itmeniz gerektiği halde çektiğiniz, çekmeniz gerektiği halde ittiğiniz oldu mu? Üstelik üstünde kocaman harflerle, itiniz veya çekiniz diye yazdığı halde. Bu karmaşayı sadece ilk gittiği yerde değil, aylardır çalıştığı ofiste, hergün tekrar tekrar yaşayanlar bile var. O anlarda bize tersi yönde hareket ettiren şey nedir? Kapının tasarımı mı? Yoksa sezgilerimize yön veren davranış belleğimiz mi?

Kullandığım iPhone uygulamalarında da bazen buna benzer bir duygu yaşıyorum. Sezgisel davranışlarıma uygun olmayan ve yanılmama sebep olan zıtlıklarla karşılaşıyorum. Uygulamayı kullanmama engel olmayan ama her seferinde küçük bocalamalar yaşatan zıtlıklar.

Sizin de benzer duyguları yaşayıp yaşamadığınızı anlayabilmemiz için lütfen telefonunuza birkaç saniyeliğine dokunmayın ve şu soruyu cevaplamaya çalışın. iMessage, Instagram gibi bir uygulamayı açtığınızda yeni olan içerikler altta mı çıkıyor? üstte mi? Yoksa her ikisi de mi?. Daha sonra yine telefona dokunmadan hangisinin doğrusu olduğuna, hangisinin sezgisel davranışınıza uygun olacağına karar verin. Artık telefonunuzu “elinize alıp” doğrumu hatırlamışsınız kontrol edebilirsiniz.

Çoğunuzun tahmin ettiği gibi cevap “hepsi”: Yeni içeriği en üstte yayınlayan arayüzler olduğu gibi, en altta yayınlayanlar da var. Üstelik bazı uygulamalar, tuhaf bir biçimde her iki durumu da kullanıyorlar. Yani kimi kapıları açmak için itmeniz, kimileri açmak için çekmeniz gerekiyor.

Peki günümüzde birçok kullanıcı tarafından kullanılan uygulamaların, bu konudaki tutumu ne yönde? Gelin birkaçının davranışlarına göz atalım.

Apple Mesajlar‘ın ana ekranında yeni içerik en üstte listeleniyor.

Apple Mesajlar:
Uygulamanın ana listeleme ekranı yeni içerikleri üstte konumlandırıyor. Mesaj ekranına girdiğinizde yeni mesajlar altta görünüyorlar. Bir fotoğraf paylaşacağınızda yeni fotoğraflar altta görünüyor. Bir lokasyon veya müzik paylaşacağınızda ise yeni içerik üstte beliriyor.

Apple Fotoğraflar uygulaması, eklenen yeni içerikleri en altta gösteriyor.

Apple Fotoğraflar:
Eğer fotoğraflara albümlerin içindeki tüm fotoğraflar klasöründen ulaşacaksanız, en yeni fotoğraf en altta yer alıyor.
Eğer yarattığınız albümlere bakacaksanız, en yeni albüm en üstte yer alıyor. Paylaşım klasörlerinize, klasörün içeriği olarak bakarsanız yeni içerik alttayken, aktivite olarak bakarsanız, yeni içerik üstte yer alıyor. Anılar veya kişiler klasörlerinde yeni içerikler altta yer alırken, bunların listeleme ekranlarında yeni içerikler üstte yer alıyor.

Google Fotoğraflar, yeni içerikleri üstte gösteriyor.

Google Fotoğraflar:
Apple’ın uygulamasının aksine, yeni fotoğraflar en üstte listeleniyor. Albüm ve alt kategorilerde de benzer durum söz konusu. Yeni içerik her zaman üstte görünüyor.

Whatsapp’a yeni bir fotoğraf eklerken yeni içerikler altta görünüyor

WhatsApp:
Uygulamanın ana listeleme ekranı yeni içerikleri üstte konumlandırıyor. Mesaj ekranına girdiğinizde liste ekranının tersine, eski mesajlara ulaşmak için yukarı gitmeniz gerekiyor. Bir fotoğraf paylaşacağınızda, fotoğraf arşivini hiç görmediğiniz şekilde tek sıra halinde görüyorsunuz, bu tek sıra gösterimde en yeni fotoğraf solda yer alıyor. Eğer fotoğraf albümlerinin ikonuna tıklarsanız, yeni fotoğraflar altta görünüyor.

İnstagram’a yeni bir fotoğraf eklerken yeni içerikler üstte görünüyor

Instagram:
Instagramın ana ekranında yeni içerikler üstte yer alıyorlar. Albümünüzden paylaşmak için bir fotoğraf seçeceğiniz zaman, iMessage, Whatsapp, Fotoğraflar uygulamasının aksine yeni fotoğraflar üstte yer alıyor. Eski fotoğraflara ulaşmak için alışık olduğunuzun tersi yönde, aşağı doğru kaydırmanız gerekiyor.

VSCO’ya toplu bir şekilde fotoğraflarınızı çağırısanız, yeni fotoğraf alta listelenebiliyor.

VSCO:
Uygulamaya fotoğraf eklerken, Instagram’a benzer biçimde ters yönde bir akışla karşılaşıyor, yeni fotoğraflarımızı en üstte olacak şekilde görüyoruz. Ancak toplu ekleme yaparsanız, tıklamaya üstten başlarsanız yeni çekilen fotoğraflar altta listelenebiliyor. (fotoğraflar tıklama sırasına göre geldikleri için, yeni fotoğraflar altta listelenebiliyor.)

Lightroom, yeni içerikleri üstte gösteriyor.

Lightroom:
Uygulamaya çağırdığımız her fotoğraf, çekim tarihi sıralamasına göre sıralanıyor. Örneğin Ocak ayında çektiğimiz bir fotoğrafı, Mart ayından sonra çektiğimiz bir fotoğraftan sonra çağırdığımızda, onun arkasında sıralanıyor ve son çağırdığımız fotoğrafı listede bulmamız gerekiyor. Bu sıralamada ise, yeni olan fotoğraflar en üstte yer alıyor. Uygulamanın varsayılan ayarlarını değiştirirseniz, isteğinize göre fotoğrafları sıralayabiliyorsunuz veya küçücük butonunu farkedebilirseniz yeni içeriklerin altta göründüğü seçeneğe ulaşabiliyorsunuz.

Sonuç: İstisnasız herkesin doğru yöne açabileceği kapı nasıl tasarlanmalı?

iPhone özelinde sorguladığımız bu tasarım çelişkileriyle hayatın birçok alanında karşılaşmak olası. Örneğin Mercedes’lerde silecek kolu solda yer alıyorken, diğer birçok markada direksiyonun sağında yer alıyor. Çoğu otomobil kontağı sağa yerleştirmişken, Porsche’de solda konumlandırılmış. Bazı otomatik viteslerde vites kolu koltuğunuzun yanındayken, bazılarında direksiyonun yanında. Otomobil demişken, hepimizin bildiği gibi bazı ülkelerde trafik sağdan, bazı ülkelerde soldan akıyor.

Tıpkı tersine açmaya çalıştığımız kapıların bir mantığının olması gibi, bize anlık şaşkınlıklar yaratan her bir tasarımın da kendi dünyası içinde bir mantığı var. Örneğin, mesaj uygulamalarındaki chat ekranında, yeni içeriklerin aşağı doğru akması, kökü IRC’ye kadar uzanan bir alışkanlığa dayanıyor.

Ancak sıkça kullandığmız uygulamalarımızın verilerine karşılaştırmalı olarak baktığımızda, çok da tutarlı olmadıklarını, birbirlerinden bazı temel noktalarda bile ayrıştıkları ortaya çıkıyor. Bu farklılıklar ise bazılarımızın (kimi zaman bir çoğumuzun) anlık şaşkınlıklarla kapıyı ters yönde zorlamasına, kötü bir deneyim yaşamasına neden oluyor.

Peki tek bir kişinin, bir defa bile yanlış yöne zorlamadığı, her seferinde doğru yöne ittiğimiz ya da çektiğimiz bir kapı nasıl tasarlanmalı? Yeni içerikler üstte mi yer almalı? altta mı? Bir kişinin bile yeni bir öğrenme sürecine girmesine sebep olmayan, sezgisel bir uygulamanın davranışları ne yönde olmalı? Nasıl planlanmalı?

Elbette kendi kendine keşfedilebilir olmalı, ürün herkesle doğru iletişimi kurabilmeli, gerektiğinde geridönüş vermeli ve hepsinden önemlisi mimarları, tasarımcıları veya üreticileri değil, insanı merkeze koymalı. İnsan davranışlarını etkili bir biçimde yorumlayarak, onlar üstünde planlanmalı. Eğer gerekiyorsa, kendi dünyasını yaratmak yerine, bizim dünyamızın parçası olmaktan çekinmemeli. Bu amaçla dünyamızı, davranışlarımızı açıklayan klavuzlar hazırlanmalı ve sezgisel davranışlar tek bir kaynaktan, bu verilere ihtiyaç duyan herkesle paylaşılmalı.

Herkesin, her açtığında, doğru yöne açabileceği bir kapı, zorlamamıza gerek olmadan kolayca açılıvermeli, yolumuzu kesmek yerine görünmez olmalı…

Sizin yüzünüzden değil, kötü kapılar her yerde, 99% invisible

Click for English Edition

--

--

Mehmet Gözetlik
Mehmet Gözetlik

Written by Mehmet Gözetlik

Creative Director, Brand Designer / Featured many times in Vimeo & Behance.