Ege’de yada Akdeniz’de, olmadı ikisinin kesiştiği yerde…
Öylesine çok ihtiyacım var ki seninle kitaplarla dolu bir odada uyanmaya, camdan giren güneşle kamaşan gözlerimizi sonsuz, mavi ve kıyısında beyaz köpüklerin olduğu bir denizle doyurmaya.
Dinlenmeye, dinlemeye, susmaya, konuşmaya, sevişmeye, boşalmaya ve sonra ter içinde kalmış bedenlerimizin birbirine değmesine. Uyuyakalmaya burnumu teninin kokusu doldururken umarsızca…
Sana.
Uzakta, çok uzakta. Ege’de yada Akdeniz’de. Bol güneşli ve ılık bir memlekete.
Yalnızca hayalde kalması ne acı. Uzanıp da dokunamamak, sarılıp da öpememek, koklayıp da bırakmak zorunda kalmak…