Arabam.com da Bir Junior?

Recep Yeşilkaya
Arabam Labs
Published in
5 min readApr 18, 2021

Herkese selamlar,
Bugün sizlere ilk Junior Android Developer iş tecrübem olan arabam.com’daki 1 aylık sürecimin nasıl geçtiğinden, neler hayal edip neler ile karşılaştığımdan, işe alım sürecinde neler yaşadığımdan, sektöre atılmak için kendimi nasıl geliştirdiğimden vb. konulardan bahsedeceğim. Kahveler hazırsa hadi başlayalım.

Derya Deniz Arayış?

Öncelikle üniversite’de hangi alanda kendimi geliştirip ilerleyeceğim konusunda araştırma yapmaya başladım. Bu süreçte kendime şu soruyu sordum “Kendini hangi alanda geliştirme yaparken mutlu hissediyorsun?”. Bence herkesin cevaplanması gereken bir soru. Kendim için verdiğim cevap hepinizin de tahmin edeceği gibi Android Geliştiriciliği’nden yana oldu.

Sonrasında okulda aldığım eğitimin beni sektöre yeteri kadar hazırlayamayacağını ve bu bahanenin arkasına sığınamın da bir çözüm oluşturmayacağını farkettim. Bu süreçte Gökhan Öztürk’ün Android yayınlarını takip ederek nasıl ilerlemem gerektiği konusunda fikir sahibi olmaya başladım. Kendi başıma bir şeyleri araştırarak, okuyarak, uygulayarak ve yazarak tecrübe etmeye karar verdim. Bir şeyler öğrenip denedikçe hem pekiştirmek, hem de başkalarına fayda sağlamak için öğrendiklerimi yazıya dökmeye karar verdim. Bu yazılardan da çok güzel dönüşler aldım. Bazı yazılarımda hatalar olduğu için uyarıldım ve düzelttim. Bu da benim gelişmeme oldukça katkı sağladı. Geliştirdiğim uygulamaları Play Store’da yayınladım. Gerçek kullanıcılar işin içine girince metrikler ve crashler devreye girdi. Bunları da deneyimlemek benim için çok büyük bir tecrübeydi. GitHub da proje üretmeye ve en önemlisi de sektördeki insanlar ile tanışıp iletişim kurmaya özen gösterdim.

Kolları sıvayıp bi yerden başlamak

Pandemi süreci ile birlikte üniversite’deki son senemin de uzaktan eğitim ile devam edeceğini anlayınca staj yeri aramaya başladım. Bu arayışın kimi insanlar için oldukça zor geçtiğini çevremdeki insanlardan duymuştum. Fakat benim için staj yeri bulmak çok zor olmadı diyebilirim(Torpilsiz:)). Staj yapacağım şirketi ve şu an çalıştığım arabam.com’u da, LinkedIn üzerindeki anasayfa akışında gezerken bulduğumu söyleyebilirim. Naçizane tavsiyem LinkedIn de ilgilendiğiniz alandaki ilgili insanlar ile olabildiğince bağlantı kurmaya çalışın. Bu durum sizleri hiç beklemediğiniz bir anda iş veya staj sahibi yapabilir.

Staj maceramı kendime yine farklı soruları sormaya başlayınca sonlandırma kararı aldım. Okulum devam ettiği için bu süreçte iş değişikliği beni zorlayabilir diye düşündüm fakat artık kararımı vermiştim.

  • Bu kararımın ardından daha kurumsal ama bi o kadar da start-up havası olan.
  • Uygulama geliştirme süreçlerinde daha iyi bir akışa sahip.
  • Tüm işleri birkaç kişinin yapmasından ziyade her iş için farklı kişilerin çalıştığı bir disipline sahip.
  • Kommunity’lerde aktif rol alan, paylaşmayı seven ve yenilikleri takip eden ekip arkadaşlarına sahip.
  • Günün büyük çoğunluğunu beraber geçireceğimiz için insanların yaptıkları şeylere sadece bir iş olarak bakmadığı birlikte eğlenerek yapılması gereken işleri yönetebilme kabiliyetine sahip.
  • Konfor alanımın dışına çıktığımı kendimi daha fazla geliştirmem gerektiğini bana hissettiren.

bir şirkette çalışmak istediğimi, kendime sorduğum soruların cevaplarını ararken buldum.

Tabii ki bu bahsettiğim niteliklerin ait olduğu bir şirketi bulabilmek ve bulduktan sonra da bu işe girebilmek oldukça zor olacağını tahmin ediyorsunuzdur, ki öyle de oldu.

Ne istediğini bilmek ve Arayış

Türkiye’de yazılım sektöründe önde gelen firmalar ile iletişime geçmeye başladım. Bu arayış içerisinde çokça olumsuz geri dönüş aldım. Bu mesajlarda yetersiz olduğumu düşünenler, şirketin şuan için bir arayışının olmadığını belirten cevaplar çokça oldu. Hatta çoğu mesajıma cevap dahi alamadığım kişiler ve şirketlerde vardı. Fakat ben yılmadan aynı kurumda çalışan farklı kişiler ile iletişime geçmeye çalıştım.

Bir gün yine LinkedIn’da gezerken Yusuf Çakmak ın arabam.com için attığı postu gördükten sonra kendisi ile iletişime geçtim. Başvuru sürecinin ardından ses seda gelmeyince arabam.com daki farklı pozisyonlarda çalışan insanlar ile iletişime geçmeye karar verdim. Kendimce bu yöntemin beni diğer adaylardan farklı kılacağını düşünmüştüm, sanırım öyle de oldu.

Assignment sürecinde adaylardan farklı teknolojileri kullanıp bizden beklenenleri karşılayacak etkili bir proje çıkarmamız istenmişti. Bu süreçte istenen tüm maddeleri yapmış ve daha farklı neler yapabilirim diye düşünmeye başlamıştım. Uygulamada var olan ve bizlerden istemedikleri geliştirmeleri yapmaya başladım ve bununlada yetinmeyip uygulamada şuda olsa iyi olurdu dediğim birkaç özelliği de eklemek istedim. Projemi tamamladıktan sonra Perihan ve Yusuf’un ertesi gün bana call isteği atıp projemi ekran paylaşarak neyi neden kullandığımı açıklamamı istediklerinde işte aradığım ekibin bu şekilde bir ekip olduğunu o gün orada onlara da belirttim. Bu durum beni alışagelmiş ve sürekli aynı soruların sorulduğu bir teknik mülakatta olmadığım için heyecanlandırmıştı. Tabii ki bu süreçte benim gibi heyecanlanan bir çok arkadaşım da vardı. Fakat benim onlardan farklı olmam için bir şeyler yapmam gerekiyordu.

Bu noktada Adıyamanlı yeteneklerimi kullanabileceğimi düşündüm. Adıyamanlı oluşumun ne gibi bir artısı olabilir diyebilirsiniz işte o zaman çiğköfte’nin gücünü tam olarak bilmiyorsunuz demektir. Kolları sıvayıp çiğköfte tepsimi yanıma almaya karar verdim.

Son görüşme olan CTO, Yazılım Müdürü ve Mobil Takım Lideri ile olan görüşmemde biraz daha resmi davranmam gerektiğini düşünüyordum. Fakat CTO’nun bana ilk önce çiğköftemi sorması mesajın doğru yere ulaştığını ve çok fazla resmi olmamam gerektiğini bildirmişti. Yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından yanaklarımın gülmekten ağrıdığını farkedince işte istediğim şirketin bir daha arabam.com olduğunu anladım.

Acaba Aradığım Yerde miyim?

Tüm süreçleri olumlu tamamlayıp artık işe başlamıştım . Acaba hangi iş ile başlayacağımı düşünürken, Refactor maddelerinden yakışıklı bir iş yükünün bana verilmesi beni biraz tedirgin etsede bunun benim için bir fırsat olduğunu anlayınca çok zevkli gelmeye başladığını farkettim.

Şirket içerisinde takıldığım en ufak bir yerde rahatlıkla takım arkadaşlarım ile veya yöneticilerim ile iletişime geçip sorunumu çözebileceğimi biliyor olabilmek çalışma enerjimi arttırıyor diyebilirim. Bunun yanı sıra şirket içerisinde haftanın bir günü yaklaşık 30-60 dakikalık bir oyun etkinliği yaptığımızı görünce arabam.com’a sevgim biraz daha artmaya başladığını söyleyebilirim. Bir çok şirket içerisinde ki daily’lerin genelde çok sıkıcı geçtiği bir dünyada bizlerin daily’lerde bu kadar eğlenebilmesi de oldukça güzel bir artıydı. İçeride çalışan kişilerin yaptıkları işi sadece bir iş olarak görmeyip sanki kendilerine ait bir projeyi geliştiriyorlarmış gibi davranmaları, benimde yaptığım işi benimsememe büyük bir katkı sağladı. Bu sayede belli saatler arasında yapmam gerek sıkıcı bir işin ötesinde, severek yaptığım ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım saatleri elde etmeye başladığımı fark ettim. Bu durumda kod yazmamı çok olumlu bir şekilde etkiledi diyebilirim.

Sonunda işe girebilmiş ve 1 aylık sürecimi arkamda bırakmaya başlamıştım. Acaba aradığım yerde miyim? kesin olarak aradığım ve istediğim yerdeyim diyebilirim. Cevaplarını aradığım sorularımın neredeyse tamamının içerisinde bulunduğu şirket kültürüne sahip olan arabam.com da olmak beni çok mutlu ediyor.

Sanal Ofisimiz

Pandemiden dolayı ofislerden uzaklaşıldığı için Gather ile bu uzaklığı bir nebzede olsa yakınlaştırmaya çalışıyoruz. Daily’leri ve bazı toplantılarımızı oluşturduğumuz sohbet odaları, teras veya kafelerde gerçekleştiriyoruz. Bunun yanısıra herkesin kendisine ait masası olduğu için yardıma ihtiyacımız olduğunda masa masa gezip arkadaşlarımızı rahatsız edebiliyoruz. Hazır olun en zevkli kısıma geldik, aniden gelen bir müzik sesi ile günün stresini atmaya başlıyoruz.

Nerden çıktı bu iş?

Geçtiğimiz günlerde Yazılım Müdürümüz ile yaptığımız bir görüşme içerisinde bu konuştuklarımızı bir yazıya dökmek isteyip istemediğimi sorunca ben de neden olmasın diye yanıt verince ortaya keyifli bir yazı çıktı.

Toparlamak Gerekirse

Ne olursa olsun kendinize dönem dönem soru sormaktan kaçınmayın ve konfor alanınızı değiştirmekten korkmayın. Yaptığımız işin doğasında sürekli yenilikler olduğu için bizler de soru sormaktan kaçınmamalıyız. Sistemi şartları eleştirmek yerine çözüm üretmeye gayret etmeliyiz.

Ne istediğinize karar verin, Sorularınızın cevaplarını arayın, Bulduğunuz cevaplara ulaşmak için elinizden geleni yapın.

--

--