Popüler Jeopolitik ve Türk Dizileri

İletişim teknolojilerinin birkaç dönemdir öneminin artmasıyla popüler jeopolitiğin de önemi artmaya başlamıştır. Popüler jeopolitik jeopolitik izlenim açısından ve tanınma açısından verdiği mesajlar ve dış politika bakımından da önemli bir konumdadır. Bugün her şeyden önce televizyon kanalları, internet özellikle sosyal medya kullanıcıları mühimdir. Örnek olarak bir devletin kendini dışarıya karşı tanımlaması kültürel hayatını göstermesi gelenek göreneklerini ve kendi medeniyetini tanıtması için iletişim teknolojileri ve yolları ülkeyi tanımlamak için kullanılan yollardan birisidir. Türkiye’nin popüler kültüre örnek olarak Kurtlar Vadisi Pusu, Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamid gibi TV dizileri örnek olabilir. Şu anda Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri birçok Türk dizisini tüketmektedir. (150'ye yakın Türk dizisi). Bu sayılar sayesinde ihracat geliri sağlanıyor. Bu noktada 350 milyon dolardan fazla gelir sağlansa da bunun bir ayağı jeopolitiktir ekonomiden daha çok. Dizilerin yurtdışında hem markalaşması sağlanıyor hem de yurtdışında jeopolitik tasavvur oluşmasına katkıda bulunuyor. Türk Sineması 2000'li yıllardan sonra ulus ötesi bir biçimde ilerleme kaydetti. Kurtlar Vadisi-Irak (2006) ve Kurtlar Vadisi-Filistin (2011) dizileriyle birlikte dünyanın sahip olduğu coğrafi tasavvurun sınırları aşmasına yardımcı oldu. Türk Sinemalarında daha önceki söylevlerde daha çok Batı eksenli Türkiye izlenimi mevcuttu. Bu filmler 11 Eylül saldırıları sonrasında Hollywood yapımı birçok jeopolitik söyleme meydan okumayı başardı. Müslümanları terörist olarak tanımlayan ve Ortadoğuluları suçlayan bir perspektiften verilen mesajlar vardır. Buna tepki olarak ortaya koyulan Kurtlar Vadisi Pusu başarılı bir örnektir.

Kurtlar Vadisi Irak ile birlikte Batı’nın Müslüman algısı değiştirilmeye çalışılmıştır. Irak Savaşı ile Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’ın petrolünü garanti altına alma ve Ortadoğu’da bulunan İsraillileri her ne olursa olsun koruma sorumluluğu ile arasındaki bağlantıyı açıklamaktadır. Bu filim ile birlikte Türkiye’nin Ortadoğu’daki hâkim siyasi anlayışa meydan okuyabilecek bölgesel bir aktör olarak dünya jeopolitik sahnesine girişini işaret ediyordu.

Günümüzde ise baktığımızda özellikle TRT Kanalının ürettiği dizileriyle beraber jeopolitik tahayyül ve bunu şekillendiren tarihi dramalarla, tarihi dizilerle jeopolitik izlenim verilmeye çalışılıyor dünyaya karşı. Örnek olarak: Diriliş Ertuğrul ve Abdülhamid dizisi benzer minvallerde ilerlemektedir. Bu diziler geçmişin zaferlerini yeniden canlandıran güçlü bir Türkiye imajı vermektedir. Buna ek olarak jeopolitik tahayyülleri şekillendiren ve milliyetçi bir perspektiften milli anlatımları güçlendiren bir anlatım tarzı da bulunmaktadır. Bu mesajlar ise jeopolitik açısından Türk Halkı’nın güçlü vatanını seven ve onun için her şeyi yapabilecek güce sahip güçlü bir halk tasavvuruyla beraber mesajlar verilmektedir. Bu iki seriyle birlikte tarihi olayları, insanları, coğrafyayı, geleneksel yapıyı, kültürü, Türk tarihini ve jeopolitik okumaları yeniden kurgulamaktadır. Örnek olarak Payitaht Abdülhamid dizisi Batı’dan gelecek her türlü emperyalist müdahaleye rağmen imparatorluğun ayakta tutulma mücadelesini gözler önüne sermektedir. Dizide güncel olaylar ele alınarak tarihsel bir zemine sağlam bir şekilde oturtulmaktadır. Bunu gerçekleştirmeye devam ederken ise tarihsel anlatılar izleyiciler için bir dejavu niteliğindedir.

Melek Sezer / Yönetişim Gençlik Ağı Üyesi

--

--