Hz. Bahaullah’ın Vasiyetnamesi

Oldsoil
Aristokrat Cemiyeti
4 min readAug 16, 2019

1. Her ne kadar dünyadaki boş gösterişlerin hiçbiri En Yüce Ufuk’ta yok ise de, mirasçılarımız için güven ve tevekkül hazinesinden eşi bulunmaz mükemmellikte bir miras bıraktık. Dünyevi hazineler bırakmadık ve zahmeti arttırmadık. Tanrı’ya ant olsun! Dünyevi zenginliklerde korku saklıdır ve tehlike gizlidir. Rahman’ın Kur’an’da buyurduğu şu sözleri düşününüz: “Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretleriyle alay eden her kişinin vay haline!” Bu dünyanın zenginlikleri gelip geçicidir. Sonunda yok olan ve değişikliğe uğrayan hiçbir şey, belli bir ölçünün ötesinde asla dikkate değer olmamıştır ve olmaz.

2. Bu Mazlum’un bunca sıkıntı ve belalara katlanmasının, Kutsal Ayetler nazil edip kanıtlar göstermesinin tek amacı nefret ve düşmanlık alevini söndürmek olmuştur; öyle ki yeryüzü sakinlerinin gönülleri birlik ışığıyla aydınlansın ve gerçek barış ve huzura erebilsinler. Bu beyanın güneşi ilahi Levhin ufkundan işte böyle parlıyor. Herkes gözünü o güneşe dikmelidir: Ey dünya sakinleri! Size makamınızı yüceltecek şeyler tavsiye ederim. Tanrı korkusuna tutununuz ve doğru olana yapışınız. Gerçek söylüyorum, dil iyi şeyler anmak içindir, onu kötü sözlerle kirletmeyiniz. Tanrı geçmişi affetmiştir. Bundan böyle herkes yaraşanı söylemeli, lanet okumaktan, yerip çekiştirmekten, insanı üzen şeylerden geri durmalıdır. İnsanın makamı büyüktür! Bundan bir süre önce En Yüce Kalem’in hazinesinden şu yüce söz çıkmıştı: Bu Gün, büyük ve kutlu bir gündür. İnsanoğlunda saklı olan her şey bu Gün’de açığa çıkmış ve çıkacaktır. İnsan gerçeğe ve dürüstlüğe yapışır, Emir’de sabit ve sağlam kalırsa makamı yücedir. Rahman’ın katında gerçek insan gök kubbe gibidir. Güneş ve ay onun gözü ve kulağı; yıldızları ise göz kamaştırıcı ahlâkıdır. Böyle bir insanın makamı en yüce makam, eserler ise varlık aleminin eğiticisidir.

3. Bu Gün sevgilinin gömleğinin kokusunu alıp temiz bir kalp ile En Yüce Ufuk’a yönelen bir kimse Kızıl Kitap’ta Bahai diye yazılır. İnayetimin kadehini al, aziz ve eşsiz olan zikrimin şerefine iç.

4. Ey dünya sakinleri! Tanrı’nın dini sevgi ve birlik içindir; onu düşmanlık ve anlaşmazlık sebebi yapmayınız. Görür göz sahibi olanlar ve En Yüce Manzara’yı görenler için, insanları koruyacak ve mutluluk ve refahlarını sağlayacak etkili araçlar En Yüce Kalem’den nazil olmuş durumdadır. Ancak dünyanın cahilleri, benlik ve kötü heveslerinin kölesi oldukları için, Gerçek Hikmetli’nin sonsuz hikmetinden mahrum kalmışlardır, sözleri ve amelleri ise sanı ve kuruntularının ürünüdür.

5. Ey Allah’ın seçkinleri ve eminleri! Hükümdarlar Hakk’ın kudret mazharları, O’nun izzet ve servetinin doğuş yerleridir. Onlar için dua ediniz. Tanrı kalpleri Kendisine ayırmış ve dünyanın idaresini onlara vermiştir.

6. Tanrı, çekişme ve mücadeleyi Kitap’ta büyük bir yasak ile yasak etmiştir. Bu En Büyük Zuhur’da Allah’ın emri budur. Allah bu yasağı kaldırılmak hükmünden korumuş, onu teyidinin parıltısı ile süslemiştir. O gerçekten bilici ve hikmetlidir.

7. Herkesin adalet ve insaf süsü ile süslenmiş hüküm mazharlarına ve emir kaynaklarına yardımcı olması gerekir. Ne mutlu Baha ehli arasındaki yöneticilere ve âlimlere. Onlar kullarım arasında Benim eminlerim ve halkımın arasında buyruklarımın kaynaklarıdır. Bütün varlığı saran görkemim, rahmetim ve fazlım onların üzerine olsun! Kitab-ı Akdes’te bu konuda, kelimelerinin ufuklarından Tanrı bağışının ışıkları saçılan ve parlayan açıklamalar nazil olmuştur.

8. Ey Dallarım! Varlık âleminde büyük bir güç, mükemmel bir kudret gizlidir. Gözünüzü ondan zuhura gelen farklılıklara değil, ona ve onun birleştirici etkisine dikiniz.

9. İlahi Vasiyetçinin vasiyeti şudur: Ağsan, Afnan ve diğer akrabalarımın her biri ve hepsi En Büyük Dal’a yönelsinler. En Kutsal Kitabımızda indirdiğimiz şu ayete bakınız: “Huzurumun okyanusu çekildiği ve Vahyimin Kitabı son bulduğu zaman, yüzünüzü Allah’ın irade buyurduğu, bu Ezeli Kök’ten filizlenen Kimse’ye çevirin.” Bu kutsal ayetten maksat En Büyük Dal’dan (Hz. Abdülbaha) başkası değildir. Yüce irademizin bir bağışı olarak işte size böyle açıkladık. Ben en büyük fazıl ve kerem sahibiyim. Allah, Büyük Dal’ın (Muhammed Ali) makamını En Büyük Dal’ın (Hz. Abdülbaha) makamından sonra takdir buyurmuştur. Emredici hikmetli O’dur. Biz “Büyük” olanı, her şeyi bilen ve her şeyden haberli Olan’ın emrine uyarak “En Büyük”ten sonra seçtik.

10. Herkesin Ağsan’a sevgi göstermesi gerekir, ama Tanrı onlar için halkın malı üzerinde herhangi bir hak takdir buyurmamıştır.

11. Ey Ağsan’ım, Afnan’ım ve akrabalarım! Size Tanrı’dan korkmanızı, övgüye değer ameller işlemenizi, doğru ve uygun olanı ve makamlarınızı yüceltecek şeyler yapmanızı tavsiye ederim. Gerçek söylüyorum, Tanrı korkusu Tanrı Emri’nin zaferi için başkumandandır. Bu başkumandana yaraşan askerler ise iyi, temiz, hoşa giden huylar ve amellerdir.

12. Söyle: Ey kullar! Düzen araçlarını karışıklık nedeni, birlik sebebini anlaşmazlık gerekçesi yapmayınız. Umarız ki, Baha Ehli “Söyle: Her şey Tanrı katındandır” kutlu sözünü göz önünde bulundurur. Bu yüce söz, yüreklerde ve sinelerde gizli kin ve düşmanlık ateşini söndürecek su gibidir. Türlü topluluklar bu söz sayesinde gerçek birlik nuru ile aydınlanırlar. O, doğruyu söyler, doğru yola kılavuzlar. O güçlüdür, yücedir, bağışlayıcıdır.

13. Herkesin, Tanrı Emri’nin izzeti ve O’nun Sözü’nün yüceltilmesi hatırına, Ağsan’a saygı göstermesi ve değer vermesi gerekir. Bu hüküm Kutsal Kitaplarda tekrar tekrar dile getirilmiştir. Ne mutlu Kadim Buyurucu’nun buyruklarına uymayı başaranlara! Ayrıca, Kutsal Aile’ye, Afnan’a ve akrabalara da saygı gösterilmelidir. Sizlere bütün milletlere hizmet ve dünyanın iyileştirilmesi için gayret tavsiye ederiz.

14. Dünyanın hayatına ve milletlerin kurtuluşuna sebep olan şeyler Âlemlerin Sevgilisi’nin beyan melekûtundan böyle nazil oldu. En Yüce Kalem’in öğütlerini can kulağıyla dinleyiniz. Onlar sizin için dünyadaki her şeyden daha iyidir. Görkemli ve eşsiz Kitabım buna tanıktır.

--

--

Oldsoil
Aristokrat Cemiyeti

Ölüm en gerçek esintisiyle ensenizde. Oysa siz hala elinizi kolunuzu sallıyorsunuz. Ne var avuçlarınızda ?