Mesih’in Üç Günden Sonra Dirilmesi

Oldsoil
Aristokrat Cemiyeti
3 min readAug 16, 2019

İsa Mesih’in Dirilmesi:

Sual : Mesih’in üç günden sonra dirilmesi ne mana ifade eder? Cevap: Tanrı mazharlarının kıyamı beden ile değildir. Onlarla ilgili her şey; her hal, amel, tesis, talim, tâbir, teşbih ve tertip; ruhanî ve manevî olup cismaniyetle ilgisi yoktur. Meselâ, Mesih’in gökten gelmiş olması meselesi. Bunun özü: İnsanoğlu gökten geldi, insanoğlu göktedir, insanoğlu göğe gidecektir, gibi İncilin müteaddit yerlerinde geçer. Nasıl ki Yuhanna İncilinin altıncı babının otuz sekizinci ayetinde:

Çünkü ben gökten geldim.’’ ve kırk ikinci ayetinde:

Acaba bu adam bizim anasını babasını tanıdığımız Yusuf oğlu Yesu değil mi? Nasıl oluyor da ben gökten geldim demektedir, dediler.’’ ve yine Yuhanna İncilinin üçüncü babının on üçüncü ayetinde:

Hiç kimse göğe çıkmamıştır; ancak gökten inen insanoğlu çıkmıştır; o ki, göktedir’’. buyrulmuştur. Bakınız, insanoğlu göktedir, diyor; halbuki Hazret bu sözü söylediği sırada yerde bulunuyordu. Ve yine bakınız, açık açık: Mesih, gökten gelmiştir, buyrulmaktadır. Halbuki, Meryemin rahminden gelmişti ve Hazretin cismi Meryemden doğmuştu. Demek ki, insanoğlunun gökten gelmesi zahiri bir nitelik olmayıp manevî bir niteliktir, cismanî olmayıp ruhanidir; yani, Hazreti Mesih görünürde Meryemin rahminden doğmuş ise de, gerçekte, gökten, hakikat güneşinin merkezi olan Tanrı melekût ve âleminden gelmiştir.

Mesih’in Tanrı melekûtu ruhanî semasından gelmiş olduğu bu suretle açıklanınca, Mesih’in toprak altında üç gün sonra kayıp olmasının da zahiri bir nitelik olmayıp semavi bir nitelik olduğunu kolayca görürüz. Onun gibi, Mesih’in yerin altında dirilip kalkması da cismanî olmayıp manevî bir şey ve ruhanî bir niteliktir ve yine onun gibi, Mesih’in göğe çıkması da cismanî olmayıp ruhanî bir niteliktir. Ve bir de şu gördüğümüz göğün sonsuz bir feza ve sayısız yıldızlara dolaşma yeri teşkil eyliyen bir boşluktan ibaret olduğu fennen sabit bir hakikattir. Binaenaleyh, Mesih’in kıyamını şu suretle beyan ve izah eyliyelim:

Havariler, Hazreti Mesih’in şehadetinden sonra muztarip ve perişan oldular: Mesih’in hakikati, Mesih’in talimleri, feyizleri, kemalleri ve ruhanî kuvveti O’nun şehadetini müteakip üç gün gizli ve kapalı kaldı; gözlere görünmez oldu; hatta yok gibi bir şey olmuştu. Müminler bir kaç kişiden ibaretti; onlar da müztarip ve perişan. Ruhullah Hazretlerinin emri cansız bir cisme dönmüştü. Üç gün geçince havariyun hazretleri kendilerine geldiler; gerçek ve kuvvetli oldular; Mesih’in Emrinin hizmetine ayaklandılar. Tanrı öğretilerini terviç eylemeği, Mesih’in tavsiyelerini icra etmeyi ve Mesih’in hizmetine kiyam eylemeği kararlaştırdılar. Bu suretle Mesih’in hakikati yeniden görünmüş oldu. Mesih’in feyzi meydana çıktı. Mesih’in şeriatı canlandı. Mesih’in öğretileri ve öğütleri cilve gösterdi. Mesih’in Emri cansız bir cisim idi, can ve Ruhulkudüs’ün feyzi ortalığı aldı, duruma tekrar hâkim oldu. Mesih’in kiyamından maksat işte budur; bu kıyam hakikî bir kiyam idi. Papazlar İncil’in manasını anlamadıklarından ve bunun bir sembol olduğunu fark etmediklerinden Din ilme muhaliftir ve ilim dine muarızdır, demişlerdir. Bu cümleden olmak üzere, Hazreti Mesih'in maddî cisim ile şu gördüğümüz zâhiri göğe çıkması meselesi de vardır; bu ise riyazî fenlere aykırıdır; ancak meselenin hakikati açığa çıkarılır ve bundaki sembol izah edilir ise, ilmin dine hiç bir veçhile muhalif olmadığı ve hatta ilim ve aklın da onayladığı görülür.

--

--

Oldsoil
Aristokrat Cemiyeti

Ölüm en gerçek esintisiyle ensenizde. Oysa siz hala elinizi kolunuzu sallıyorsunuz. Ne var avuçlarınızda ?