Hayat Bilgisi #1: Sandy Speicher ile ATÖLYE Akademi’nin Açılışı
ATÖLYE Akademi tarafından sunulan, 21. yüzyılda liderliğin neye benzediğini irdeleyen bir etkinlik serisi.
Yazar: Deniz Yazıcıoğlu, Akademi Proje Koordinatörü, ATÖLYE
Editörler: Ömer Ataş, Özgür Arslan
Çeviri: Gizem Unsalan
Metin-içi görselleştirmeler: Aleyna Tezer
ATÖLYE Akademi, çalkantılı bir dönemde hayata geçti. Hatta bu belirsizlik sürecinde Akademi projesini başlatmakla ilgili yazdığımız ilk makaleyi de buradan okuyabilirsiniz.
Her şeye rağmen, bu zorlu dönemin, yeni etkinlik serimiz olan “Hayat Bilgisi”nin ilk edisyonu için uluslararası tasarım ve danışmanlık firması IDEO’da Yönetim Kurulu Başkanı (CEO) olarak görev yapan Sandy Speicher’ı davet etme yönündeki planımızı bozmasına izin vermedik. Tabii kendisini İstanbul’da yüz yüze ağırlamayı tercih ederdik, ancak etkinliği çevrimiçi ortama uyarlayarak uluslararası bir kitle için çok daha erişilebilir hale getirme şansına sahip olduk.
“Hayat Bilgisi” Serisi Hakkında
“Hayat Bilgisi” etkinlik serisi, ATÖLYE Akademi’nin yerel ve küresel ağında yer alan, hem ulusal hem uluslararası arenada tanınan yaratıcı liderlerin hayat hikayelerini daha geniş kitlelerle paylaşmak üzere tasarlandı. Etkinlik serisi ayrıca “birden çoğa” (“one-to-many”) konuşma formatının sınırlarını aşarak Art of Hosting öğretimleriyle popüler hale gelen canlı kolektif hikaye toplama (collective story harvesting) egzersizi sayesinde katılımcıları da hikayenin bir parçası olmaya davet ediyor.
Sandy’yi neden davet ettik?
Sandy Speicher, “Hayat Bilgisi” etkinliğinin ilk konuğuydu. İki saat süren bu etkinliğe dünyanın dört bir yanından 200’ü aşkın insan katıldı! Sandy’nin ele aldığı esas soru:
“21. yüzyılda liderlik neye benziyor?”
Sandy’nin bu soruyu irdelerken bizimle paylaştığı ilham verici metafor ise hepimizin zihninde yer edindi.
“Liderlik, karanlık bir odaya girip ışığı açmaktır” diyen Sandy, sözlerine şöyle devam etti: “Bazen, yalnızca siz bu zifiri karanlık odanın içerisinde neler olduğunu hissedebilirsiniz, ama başkaları görebilmek için sizin yardımınıza ihtiyaç duyar.”
Yaratıcı bir lider olan Sandy, son on yıl içerisinde IDEO’nun eğitim uygulamalarını geliştirmeye destek verirken aynı zamanda yeni eğitim sistemleri de tasarladı. Hem bir tasarımcı hem de eğitimci olan Sandy, büyük ölçekli sistemlerin tasarımındaki uzmanlığıyla tanınıyor. Bugüne kadarki en ikonik projesi, Peru’da tüm ülkenin okul sistemini baştan başa tasarlamak oldu. Proje, sistem tasarımı alanında oyunun kurallarını değiştiren bir örnek olarak biliniyor.
Sandy’nin dahil olduğu projelerden bir diğeri de eğitim alanında günümüzün en büyük zorluklarını çözmek üzere öğretmenlerin yaratıcılığını harekete geçirmeyi hedefleyen “Teacher’s Guild.” Aynı zamanda, değişen dünyada öğrenen kişilerin amaçlarını keşfetmelerini ve etken bireylere dönüşmelerini destekleyen müfredat ve dijital platform “Purpose Project” ile de tanınıyor.
Stanford d.school, Washington Üniversitesi ve Redding İlköğretim Okulu gibi kurumlarda eğitimcilik deneyimine sahip Sandy, aynı zamanda Khan Academy’nin “Thought Leadership Council” (“Düşünce Liderliği Konseyi”) grubunun da üyesi. Bugünlerde Pearson firmasına stratejik danışmanlık hizmeti veren Sandy, tasarım odaklı düşünmenin eğitimcilere ve liderlere kattığı değerden de sıkça bahsediyor.
Sandy, sistem odaklı düşünen bir yaratıcı lider olarak tasarımın gelecekte çocuklara eğitim verme şeklimizi gerçek manada değiştirebileceğine ve dünyada etki yaratabilmek için kendi güçlerini benimsemelerine olanak tanıyabileceğine inanıyor.
Kolektif hikaye toplama
ATÖLYE Akademi’nin Öğrenme Tasarımcısı Zeynep Aykul Yavuz (z.a.)tarafından hazırlanan bu illüstrasyonda da görebildiğiniz gibi katılımcılar, etkinlik başlangıcında birtakım soruları cevapladı ve ifadeler tamamladı, örneğin “Kimsiniz?”, “Bugün buraya gelme sebebim…”, “Şu an hissettiklerim…” ve “Dünyayla ilgili iyimser hissettiğim bir konu…” gibi.
Zeynep ayrıca bu deneyimin hatırası olması amacıyla oturum esnasında canlı bir illüstrasyon da hazırladı.
Sandy’nin değerli hayat hikayesinin içinde herkesin işine yarayabilecek birkaç mesaj var:
- Girdiğiniz o karanlık odalarda — özellikle de belirsizlik dönemlerinde — ışıkları açmaya devam edin. Zorlu geçen dönemler bizleri her zaman daha derine inmeye ve kendimizle yüzleşmeye ve gerekirse kendimizi daha iyi yönde değiştirmeye iter. Böylelikle de etrafımızdaki toplulukları ve dünyayı değiştirebiliriz.
- Kendinize her gün aynada bakın ve şu soruyu sorun: Yaptığım işten zevk alıyor muyum? Bu işi yaptığım yeri seviyor muyum? Cevap “evet” ise, harika! Cevabınız sürekli “hayır” ise, kendinize “neden” diye sorup sürekli seçeneklerinizi gözden geçirin.
- Son olarak, kendinize herhangi bir zamanda şu soruyu hatırlatın: “Dünya benden dikkatimi neye yöneltmemi istiyor?” Çağrınıza kulak verin ve cesur olun!
Bizlere böylesine ilham verici bir konuşma yaptığı için Sandy’e; bizlerle zamanını, düşüncelerini ve katkılarını paylaştıkları içinse tüm katılımcılara tekrar teşekkür ederiz. Önümüzdeki dönemlerde gerçekleşecek etkinliklerimizden haberdar olmak için bültenimize kaydolun! Yeni websitemize de bir göz atın.
