5 DAKİKADA 17/18 KIŞ TRANSFER SEZONU ÖZETİ

İmran Toprak
Ayaktopu
Published in
5 min readFeb 4, 2018
Ben sana, sen ona, o da bana…

Çok hareketli, paraların havada uçuştuğu bir transfer sezonunu daha geride bıraktık. Genelde kış transfer sezonlarında büyük meblağlı transferlere pek rastlanmaz fakat geçtiğimiz ay Avrupa’da yaklaşık 1 milyar Euro harcandı ve ezberler bozuldu. İngiltere Premier League kulüpleri 476 milyon Euro harcamayla her zaman olduğu gibi başı çektiler ve kendi lig rekorlarını da kırdılar. Bu her zamankinden daha hareketli transfer sezonunu takip etmekte zorlandıysanız doğru yerdesiniz! Zira bu yazıda 5 dakikada en önemli gelişmelerden haberdar olmak ve hepsi hakkında yorumda bulunup ortamlarda dönen sohbetlerden geri kalmamak mümkün. Hatta promosyon olarak cahil görünmemek için yapılması gereken olmazsa olmaz yorumları da okuyacaksınız. Ne duruyoruz? Avrupa’dan en önemli transferlerle başlayalım:

1- Aubameyang-Giroud-Batshuayi Üçgeni: Şüphesiz bu transfer döneminin en dikkat çeken gelişmesi bu transfer üçgeni, öncesi ve sonrası. Öncesiyle başlayalım: Arsenal kariyerindeki son 2 sezonunda sürekli ayrılık isteğiyle gündeme gelen ve Haziran 2018’de sözleşmesi sona erecek olan Şilili süperstar Alexis Sanchez’in bu sefer ayrılıkta kararlı olmasıyla başladı her şey. Ligde ilk iki sırayı paylaşan Manchester kulüplerinin yakın markajındaydı, Arsenal ise sezon sonu bedelsiz göndermek yerine bu transferden gelir elde etmeyi seçti. Uzun süren görüşmelerin ardından Alexis “Manchester is Red” diyerek United’ın yolunu tuttu, karşılığında ise Arsenal United’ta gözden düşen Ermeni yıldız Henrikh Mkhitaryan’ı kadrosuna kattı ve tarihi bir takas gerçekleşmiş oldu. Süperstarını kaybeden Arsenal, yerini başka bir süperstar ile doldurmak için harekete geçti ve Borussia Dortmund’tan 63,75 milyon Euro karşılığında Gabonlu santrafor Pierre Emerick Aubameyang’ı kadrosuna kattı, oluşan santrafor bolluğunu da Olivier Giroud’yu Chelsea’ye satarak dengeledi. Giroud’nun gelişiyle, yüksek formuna rağmen bir türlü Conte’nin gözüne giremeyen Michy Batshuayi ise Borussia Dortmund’a kiralandı ve üçgen tamamlanmış oldu. Aubameyang ve Mkhitaryan’ın transferiyle birlikte Arsenal’in sözleşmesi yıl sonu bitecek bir diğer yıldızı Mesut Özil ise yeni sözleşme için ikna oldu ve kulübüyle olan birlikteliğini 3,5 yıl daha uzattı. Tüm bunlar son sürat devam ederken kadroda sürekli yer bulma umudu gittikçe azalan 12 yıldır Arsenal forması terleten İngiliz sağ açık Theo Walcott sessiz bir şekilde Everton’un yolunu tuttu.

Sorum şu Alexis: Bu kadar transfere ne gerek vardı?

2- Philippe Coutinho: Barcelona’nın yıllardır hayallerini süsleyen ve Neymar’ın 222 milyon Euro’luk rekor bir bedelle PSG’ye transferinden sonra yaz transfer döneminde kulübüne resmi teklif de yapılan fakat o dönemde ret cevabı alınan Brezilyalı ofansif orta saha Coutinho nihayet Katalan ekibinin formasını giydi. Bu transfer Barça’ya bonuslar hariç 120 milyon Euro’ya mâl oldu ve bu bedel yine çok tartışıldı. Olur da siz de böyle bir tartışmanın içinde kalırsanız, “Yav baba bu Neymar transferi transfer piyasasını çok yükseltti be!” demeden geçmeyin sakın. Cahil muamelesi görürsünüz sonra!

3- Aymeric Laporte: Manchester City bu transfer sezonunda da sansasyonel transferlerine bir yenisini daha ekledi ve Athletic Bilbao’nun 23 yaşındaki stoperi Aymeric Laporte’yi 65 milyon Euro’ya kadrosuna kattı. Böylelikle son bir senede sadece defans hattı için harcadığı bonservis ücreti 200 milyon Euro’yu buldu. Bulunduğunuz ortamda bu transfer konuşulursa “Ya bence Guardiola’nın başarısı büyütülüyor, bu kadar parayı bana verseler ben de başarılı olurum.” demeyi sakın ihmal etmeyin, aksi hâlde ortamdan kovuyorlarmış. Üstüne bir de “Bu Arap ve Çin sermayesi futbola girdikten sonra kulüpler arasındaki makas her geçen gün açılıyor. Bu harcamaları sınırlandırmak lazım, Finansal Fair Play ne işe yarıyor?” diye bir çıkış da yaparsanız tadından yenmez, hatta günün geri kalanında tüm gözler sizin üzerinizde olur.

“Keşke biraz daha para harcasaydım…”

4- Diego Costa: Avrupa’da bir diğer dikkat çekici transfer ise Conte’nin kadroda düşünmediği Costa’nın eski takımı Atletico Madrid ile sözleşme imzalamasıydı. Eylül ayından beri yeni takımıyla antrenmanlara çıkan Costa’nın transferi, Atletico’nun transfer yasağı sebebiyle bu devre arası resmiyet kazandı. Sohbet sırasında bu transferden bahsedecek olursanız “Costa yuvaya döndü.” kalıbını kullanmayı unutmayın. Hem önceki takımının da Atletico olduğunu bildiğinizi göstermiş olursunuz. Nasıl taktik ama?

Avrupa genelinde olduğu gibi ligimizde de devre arası görmeye pek alışkın olmadığımız büyük transferler gerçekleşti. Ligimizdeki belli başlı transferlere de bir göz atalım:

1- Cenk Tosun: Şüphesiz geçtiğimiz ay yerli medyada en çok konuşulan isimlerden biri Cenk Tosun’du. Transfer sezonunun hemen başlarında bonuslar hariç 23 milyon Euro’luk rekor bir bedelle Everton’un yolunu tuttu ve Beşiktaş taraftarı “Tosun Paşa”sına veda etmek zorunda kaldı. Cenk’ten doğan boşluk ise Alanyaspor’dan Vagner Love ve Orlando City’den Cyle Larin ile dolduruldu ve bu iki transfer için kulübün kasasından yalnızca 4,85 milyon Euro çıktı. Bu kazançlı transferlerin üzerine Fikret Orman’ın her şeyi bedavaya getirmesi üzerine bir espri patlatırsanız ortamın neşe kaynağı olursunuz, haberiniz olsun.

“Seferoğulları ile Tellioğulları derbisini sabırsızlıkla bekliyorum.”

2- Konyaspor: Transfer döneminin en dikkat çeken ekibi şüphesiz Konyaspor’du. Hücum hattını Göztepe’nin yıldızı Adis Jahovic, Beşiktaş’ın genç yıldızı Orkan Çınar ve Kamerunlu tecrübeli yıldız Samuel Eto’o ile güçlendiren İç Anadolu ekibi ligin ikinci yarısında rakiplerine korku salmaya başladı bile. Arkadaş ortamında ilginç bir video açmayı düşünürseniz Konyaspor’un Eto’o için hazırladığı Game of Thrones temalı videoyu seçebilirsiniz, gerçekten başarılı bir çalışma olmuş.

3- Antalyaspor’un Kısa Rüyası: Yaz döneminde Samuel Eto’o’nun yanına Samir Nasri ve Jeremy Menez gibi dünyaca ünlü yıldız takviyeleri yapan Antalyaspor, sayılan bu isimlerin hepsiyle maddi yetersizlikler sebebiyle yolunu ayırmak zorunda kaldı. Bu olayın üzerine “Türk kulüpleri çok kötü yönetiliyor, bu gidişle hepsi satılacak.” öngörüsünde bulunursanız ileri görüşlü bir karakter çizerek çevrenizdekileri etkileyebilirsiniz.

4- Fenerbahçe’nin Sessizliği: Fenerbahçe ise son dönemlerdeki transfer başarısızlığını bu transfer sezonunda da sürdürdü ve ciddi eksiklerine rağmen hiçbir futbolcuya imza attıramadı. Hâliyle bu sessizlik çok ses getirdi ve yönetime olan tepkiler çığ gibi büyüdü, alınan kötü sonuçlarla da bu tepkiler büyümeye devam ediyor.

Aziz Yıldırım’ın PlayStation Salonu isimli yağlı boya tablosu.

5- Arda Turan: Kesinlikle ligimizdeki en çok ses getiren transfer Arda Turan’ın Başakşehir’e transferi oldu. Barcelona’da istenmeyen “adam” hâline gelen futbolcu; Beşiktaş, Galatasaray, Monaco dedikoduları dilden dile dolaşırken birdenbire Başakşehir ile görüşmelere başladı ve kısa sürede 2,5 yıllık kiralık sözleşme imzalandı. Son dönemlerde milli takım kampları başta olmak üzere saha dışında da sıklıkla gündeme gelen Arda Turan’ın transferinin perde arkası ve göstereceği performans hakkında bir sürü soru işareti var ve olmaya da devam edecek. Fakat son olarak şunu unutmayın ki, ortamlarda Arda Turan’ın oyunculuğuna laf edebilirsiniz ama “adam” lığına asla laf edemezsiniz!

--

--