DIŞSAL DEĞER

Ahmet Turan Köksal
Ayasofya
Published in
4 min readJan 23, 2019

Her ne kadar “sel” ekini (kumsal kelimesi dışında) kullanmaktan pek hoşlanmasam bile “içsel değer” oturmuş bir terimdir, mecburen örneklemek gerekli.

“İçsel değer” kavramı, Finansal Piyasa terimi olarak karşınıza çıkar. Örneğin bir şirketin kazançları, borçları, sahibi olduğu malları, ilerideki kazandırma kapasitesi ve daha birçok kıstas dikkate alınarak yapılan çıkarım sonucunda değeri bulunur. Bu şirketin değeridir. Borsada işlem gören yüzdesi kadarı hisse sayısına bölünür ve içsel değeri borsa değerine göre karşılaştırılır. Eğer hisse değeri, gerçek değerinden azsa satın alınması tavsiye edilir. “İçsel değer” kavramı ünlü yatırımcı-yazar Benjamin Graham’ın ortaya koyduğu bir kavramdır.

Şimdi paradan konuşmaya devam edelim. Şu anda resmen tedavülde olduğu halde, en son elinize 1 kuruş ne zaman geçti?

Piyasada 276 milyon adet olması gerekirken şu anda pek ortalıklarda yok. Çünkü 1 kuruşta 1.98 gram bakır, 0.22 gram çinko bulunuyor. Yani bir kilogram bakır ve çinko alaşım için 455 adet 1 kuruş toplamak yeterli.

Kısaca 1 kuruşun “içsel” değeri, 3 kuruşa yakın olduğundan (hurda toplama fiyatı) birileri toplayıp eritti ki ortalıkta 1 kuruşluk madeni para görünmüyor sıklıkla. Zaten kimsenin para üstü olarak kabul ettiği de yok, olan yine bize oldu, maden değerini fark eden birileri eritip yolunu buldu. Yakında 5 kuruşluk madeni paraların da akıbeti aynı olabilir.

Para ile ilgili konuları aklınızda tutun, şimdi manevi değerlere bakalım. Yine paradan gidelim.

KOLEKSİYON KAVRAMI

1 KURUŞ (1975–1977) Bu paranın temiz koleksiyonluk hali 1.5$ civarı bulunabilir.
1 KURUŞ (1935–1937) Bu paranın 1935 edisyonuna sahip olmak ise 50$’dan fazla tutacaktır.

Koleksiyoncular için tedavülde olmayan paraları değerleri tabii ki, içsel değerleri veya zamanındaki değerlerinden defalarca fazla olacaktır.

Para gibi, saat, kartpostal, kalem, madalya ve tabii ki kitap da koleksiyon değerine sahip olabilir. 1918 ilk basım, 1915 Çanakkale savaşları kitaba sahip olduğum için çok mutluyumdur.

Bazı kitaplar limitli sayıda basılır, özel olarak ciltlenir, baskısı, kâğıdı çok farklı olur, rafta tozlanmasın, alınıp indirilirken cildi bozulmasın diye kutusu vardır. Hatta bunların eşsiz (unique) olmalarını kanıtlamak için her birine ayrı numara basılır. Bazıları mühürlüdür, bazı modern örneklerine hologram yapıştırılır.

Bu tür kitapların karton (ince) kapak baskıları piyasada normal kitap bedeline satılırken, özel koleksiyon baskıları çok daha fazlaya satılır. Hatta çok özel defterlere, içine çizim, yazı yapmak için bomboş sayfaları olan satın alınan pahalı örnekler de vardır. Ciltçilik de ayrı bir değerdir, sanattır. Tabii ki bir ederi olacaktır.

Usura isimli kitabımın E-kitap hali daha pahalı. Yurtdışından daha fazla ilgi görüyor çünkü.

Bir kitabın elektronik sürümü, basılı olanında daha fazla paraya da satılabilir. Örneğin Eylül 2018 tarihinde yazdığım kitabımın e-kitap hali, aynı satış sitesinde basılı halinden pahalıydı.

Yılmaz Özdil’in “M.Kemal” isimli Kırmızıkedi Yayınları’ndan çıkmış bir kitabı var. Kitap satır boşluklu yazılmış. “Zübeyde’nin sütü az geliyordu”, “Mustafa orada sünnet oldu” filan gibi satır satır yeni okuma öğrenenler için yazılmış gibi. Şiir desen, şiir değil, düzyazı desen bir kurgusu yok. Kurgu dışı desen bilimsel bir eser değil. Yazılması zor bir edebi bir metin olmadığı ortada. Birkaç yerde 4–5 satırlık paragraflar var. Kitap gibi değil de M. Kemal Atatürk’ün hayatını (bazı yerlerde senaryolaştırarak, “Pat diye gidiyorum dedi” örneğinde olduğu gibi yazar oradaymış gibi aktarım var) madde madde sıralıyor.

Kişisel görüşüm bende saklıdır ama bu kitap çok satanlar listesinde olduğunu şaşırarak gördüm basıldığından bu yana. Kaynakçası olmayan bu kitapta bazı tartışmalı bilgiler de var. Bu durumda yazara ne kadarını senaryolaştırdığı ne kadarını hangi kaynaklardan faydalanıp yazdığı sorulur. Cevap alınamıyorsa, kendisi Mustafa Kemal ile aynı zamanda yaşamadığına göre bu bilgileri nereden öğrendiğini beyan edemiyorsa o kitap zaten eksiktir. Ben roman yazdım, kurguladım derse (ki romanda, denemede kaynakça olmaması olağanadır) ayrı bir kategoride değerlendirilir.

Açıkçası Atatürk biyografisi olarak tanımlanacak bu kitaptan bizce daha değerli çalışmaları gördük okuduk. Türkiye’de çok satan olmak için konu sıkıntısı çekiyorsanız, “Allah’a sığındım gerisi geldi” minvalinde bir eser de koysanız olur, “Atatürk gibi düşünürken, ayrıca onu özümsemek” gibi iddialarla başka kanallara da hitap edebilirsiniz.

Manitanın Türküm demesi durumunda mutlu olması, dırdır yapmadan öylece şamataya “yes” demesi ve gır gır hasıl olması. Atatürk imzalamış, bence inanmaya değer…

Kitabın kapağına biyografisi olan kişinin imzasını koymak da (olmaz ya neyse) 2500 TL’lik satış fiyatı olan kitabın “Atatürk için değer” denmesi de normal karşılanır.

Yukarıdaki “Serçe”nin satışı esnasında çok temiz olması, kaportasının sağlam olması, kazasının olmaması ve kaç kilometre kullanıldığı fiyatını belirler. Bu aracın “içsel değeri”dir. Arkasındaki Atatürk çıkartması ve “manita, dır dır ve yes gır gır” kelimeleri de içsel değere bir artı sağlamaz.

Aynı şekilde bu kitabın cildi, kağıdı, özellikleri reklam edilebilir ama Atatürk için bir içsel değeri yoktur. Bildiğin satır satır, kaynakçası olmayan kulaktan dolma, boşluklarla şişirilmiş bir dolgu malzemesi diyebilirim.

2500 TL eden kitabın gazetede maaş alarak yazdığı köşesinde kağıdının bilmemnesini öven, cildin orasından burasından bahseden yazarın kendini savunduğu gibi içsel değeri vardır.

Açıklanmasa da bu işi bilen birkaç uzmana danıştık, 1881 adet için 100 ABD Dolarını geçmeyeceğini tahmin ediliyor.

TİCARİ META

Bir ticari meta olarak bu kitabın yazarına, yayınevine para kazandırması olağandır. Boş deftere de para verilebilir. Dört saatte tükenebilir, o reklamın gazıyla karaborsaya da düşebilir. O parayla şu yapılırdı, burs verilirdi, böyle faydalı olunurdu demeyeceğim. Lüks tüketim malzemesi bu sektörde de vardır. Olacaktır. Buradaki sorunlar şudur;

- Kitap tarihi bilgi verme açısından iyi bir kaynak mı? Bu paraya değer mi, hatta 19.50 TL olan karton kapaklı hali dahi ederine göre, sunduğuna göre “pahalı” sayılabilir mi?

- Kitap edebi açından önemli bir eser mi?

- Kitap 1881 adet basılıyor, saat 09.05’te satılıyor yani buram buram sembolizm kokan reklam öğeleri ile pazarlanıyor. Bunlar etik mi, sembolik kullanımlar yüzünden eserin değeri zaten yerle bir edilmemiş mi?

- Yazar bu kitapla Atatürk’ün ortaya koyulan manevi değerine astronomik fiyatı ile ortaya çıkan polemikle ne katkı sağlamıştır.

- Kapağında M.Kemal imzası olan bu kitabın yukarıdaki kötü bir Atatürk çıkartmasına sahip eski bir otomobil’den Serçe’den ne farkı vardır?

--

--

Ahmet Turan Köksal
Ayasofya

İstanbul. Dr. Mimar. YTÜ. Yarışmalarda ödül alır-almaz. Ustura, Tuhafiyedeki Hafiye, İnternet Sizden Korksun, Kimkorkar intenernetten kitap yazarı. ayasofya.com