Hangi Şirket Türü Daha Avantajlıdır?

M. Ali Bastem
BASTEM
Published in
4 min readOct 30, 2021

Bir iş fikrini hayata geçirmek için somut adımlar atma aşamasına gelindiğinde girişimcinin zihnini ilk meşgul eden şeylerden biri hangi tür şirket kuracağıdır. Zira şirket, genellikle iş fikrini uygularken paydaşlarına kendilerinin ne kadar etkileneceğini önceden belirleyen bir “tüzel kişilik” zırhı bahşederken bir yandan da hedefleri için doğru seçimleri yapan girişimler yatırımcılar nezdinde de daha cazip hale gelmektedir.

Bu yazıdaki amaç, sıfırdan başlayacak girişimcilerin veya yeni bir iş koluna girecek kişilerin ticari hayatları için en doğru şirket türünü seçmesine temel olarak yardımcı olmaktır. Bunun için öncelikle ülkemizdeki şirket türleri tasnifinden ve en çok karşılaşılan şirket türlerinden kısaca bahsederek başlayalım.

Şirketleri öncelikle tüzel kişiliği olan ve olmayan şirketler olarak sınıflandırmamız mümkündür. Ancak günlük hayatta karşılaşabileceğiniz şirketlerin hemen hepsinin tüzel kişiliğinin olduğu ifade edilmelidir. Başlı başına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal toplulukları, hukuka ve ahlaka aykırı olmamak koşuluyla Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tüzel kişilik kazanırlar. Tanımdan da anlaşılacağı gibi şirketler için yapılacak bir diğer ayrım; Türk Ticaret Kanunu’na göre yapılacak şahıs şirketleri ve sermaye şirketleri ayrımıdır.

Tüzel kişiliği olan şirketler içinde ise en çok üç şirket tipiyle karşılaşılır:

· Şahıs Şirketi,

· Limited Şirket,

· Anonim Şirket

Bunlar arasındaki en önemli fark şirket paydaşlarının şirket borçlarından sorumluluğu bakımından ortaya çıkmaktadır. Şahıs şirketlerinde paydaşlar şirketin borçlarından tüm mal varlıklarıyla sorumluyken limited ve anonim şirketlerde şirket borçları şirketin kendi mal varlığından karşılanır ve istisnai durumlar dışında paydaşların mal varlığına başvurulmaz. Bir diğer ifadeyle şahıs şirketinde şirketin borca batması durumunda ortaklar tüm mal varlıklarıyla bu borcu ödemek durumunda kalacakken limited ve anonim şirketlerde şirket ne kadar borca batarsa batsın ortakların sorumluluğu yoktur ya da sınırlıdır. Bu durum, kurucu ortaklar için olduğu kadar sermayesini şirkete koymak isteyen müstakbel yatırımcılar için de önemlidir.

Şahıs şirketleri nedir? Şahıs şirketleri; tüzel kişilikleri olan, limited ve anonim şirketlere nazaran daha küçük ve ortak sayısı sınırlı olmakla birlikte ortaklarının şahsi malvarlıklarından sorumluluğu sınırsız olan şirketlerdir.

Belirtmek gerekir ki şahıs şirketi kurmak için çok önemli bir neden yoksa limited şirket veya anonim şirket kurulması girişimcinin daha yararına olacaktır. Nitekim yapılan ticaretin daha büyük bir boyuta ulaşması, yönetim modelleri ve verimli bir çalışma mekanizması sunması bakımından limited ve anonim şirketler ortakları için daha avantajlıdır. Örneğin sürdürülebilirliği önem arz eden bir ticari işletmenin şahıs şirketi tarafından yönetilmesi durumunda ortaklar arasında çözülemeyen bir uyuşmazlık çıkarsa her halde şahıs şirketinin tasfiyesi ve işletmenin satışı gerekecekken limited ve anonim şirkette alternatif yollarla ortaklığı sona erdirirken uyuşmazlık konusu işletmeyi şirket bünyesinde tutmak mümkündür.

Öte yandan şahıs şirketleri için en büyük dezavantaj ortaklarının gerçek kişi olması zorunluluğudur. Böylece ortakların şahsi mal varlıklarıyla şirket borçlarından sınırsız sorumlu olmasının yanında müstakbel yatırımcılar eğer gerçek kişi değilse şirkete isteseler de hissedar olarak yatırım yapamayacakları için girişimciler açısından olumsuz bir durum daha gündeme gelecektir.

Limited ve anonim şirketler gibi sermaye şirketlerinde şirket, borçlarından yalnızca kendi malvarlığı oranında sorumludur. Böylece ticari hayata girmek isteyen girişimciler ve sermayesini kullanan yatırımcılar kendi malvarlıklarını güvence altına alarak ticari faaliyetlerine daha güvenli şekilde devam edebilir. Ayrıca yatırımcılar sermaye şirketlerine ortak olarak hem şirket nezdindeki yönetim mekanizmalarında söz hakkı sahibi olabilmekte hem de yatırımlarını somut bir malvarlığı değeri olarak koruma altına alabilmektedir.

Limited ve anonim şirketler arasındaki en önemli farklar ise ortak sayıları, ortakların malvarlıklarından sorumlulukları ve hisse devirlerinde gündeme gelmektedir. Anonim şirketlerde ortak sayısı bakımından yasal bir sınır öngörülmezken limited şirketlerde azami 50 ortak olacak şekilde üst sınır belirlenmiştir.

Öte yandan anonim şirketlerde ortaklar taahhüt ettikleri sermaye koyma borçlarını ödedikten sonra vergi gibi kamu alacaklarından sorumlu olmazken limited şirketlerde ortakların her biri kamu borçlarından taahhüt ettikleri sermaye oranında sorumlu tutulurlar. Aynı zamanda limited şirketlerde hisse devirlerinin noter huzurunda yapılması zorunluluğu da bu bakımdan anonim şirketi daha cazip kılmaktadır. Zira anonim şirketlerde yalnızca bir hisse devir sözleşmesi yapılması hisse devri için yeterlidir. Bir başka fark ise sermayesi 2021 itibariyle 250.000-TL üzerindeki anonim şirketlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları bir avukat bulundurmaları zorunluluğudur.

Sonuç olarak yatırımcı yahut girişimci açısından en makul seçenekler limited ve anonim şirketler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak içinde bulunulan duruma göre şahıs şirketi kurarak işe koyulmak da en mantıklı tercih olarak ele alınabilir. Her halde, şirketin işleyişi ve gelecek planlarına hukuken emin şekilde adım atmak ve sonradan karşılaşılacak ağır maliyetlerden kaçınmak için ticaret hukuku alanında uzman bir avukattan destek alınması gerekmektedir. Nitekim uygulamada karşılaşılan uyuşmazlıkların neredeyse tamamı şirketlerin önleyici hukuk hizmeti almadan dahil oldukları hukuki işlemlerden kaynaklanmaktadır.

--

--

M. Ali Bastem
BASTEM
Editor for

I am a legist from Turkey who intent to take place in a smarter future. I share either my predictions or news on blockchain law both in Turkish and English.