Halep’i Kurtarma Operasyonu
İkinci yazıma geçerken konu olarak muhaliflerin Halep’i rejim kuşatmasından kurtarmak için başlattıkları operasyonu seçtim. İyi okumalar !
- Hafta 28 Ekim — 7 Kasım
Operasyonun başladığını ilk olarak her zamanki gibi twitterdaki kişisel hesaplardan ve alternatif medya kaynaklarından duydum
Kaynaklardan toplayabildiğim kadarıyla operasyona katılan gruplar. Tabi bu grupların bir kısmı Fetih Ordusu çatısında bulunan islami gruplar, bir kısmı da Fetih Halep Operasyon Odası altında bulunan Özgür Suriye Ordusu grupları.
Operasyonda saatler ilerledikçe grupların rejimden aldığı bölgelerde netlik kazanıyordu.
Buna göre kuşatmayı kırmak için alınan yerler : Minyan, Dahiyet el Esed 1070konutlarının bir kısmıydı. Operasyonda ilk gün böyle geçilirken benim sadık yarim yine twitter oldu. Ne olup bittiğini anlık öğrenirken, ana akımda operasyonu fazla detaylarıyla bulamadım. Tabi birazda Suriye rejimine yakın kaynaklara bakmak lazım. Al Masdar’ın haberinde direniş gruplarının ele geçirdiği Minyan’ın tekrar Suriye ordusuna geçtiği yazarken Yakın Doğu Haber’de ise saldrının püskürtüldüğü yazıyordu. Evet bu coğrafyayı twitter üzerinden ya da diğer kaynaklardan takip edenlerin bildiği bir gerçek şudur ki birinin bir bölgede kontrol sağladığını anlamak biraz zaman alır. Twitter’da bir hesap çıkar şurayı şu aldı der öbürü hayır bu. Tabi dayandırdıkları kaynaklar var. Fakat savaş hali olduğu için tamamen bir propaganda ortamı mevcut. Onun için dediğim gibi biz olayları zamana bırakalım ve takibe devam edelim..
Enteresan şekilde operasyonun üçüncü ve dördüncü günü neredeyse twittera hiç bilgi düşmemeye başladı. Bununla ilgili çeşitli speakülasyonlar ortada dolaşmaya başladı doğal olarak. Benim kafamda da soru işaretleri ortaya çıkmadı değil. Bu kadar hızlı bir ilerlemenin ardından 1–2 gün haber gelmemesi şaşırtıcıydı. Bazıları da bunun muhalif grupların aldığı “medya blokajı” önlemi olduğunu iddaa ediyordu. Operasyonla ilgili bilgilerin yayılmaması için. Takip ettiğim hesaptan atılan bir tweet :
Yukarda bahsettiğim operasyonla ilgili bilgilerin yayılmaması konusunda enteresan bir şeye rastladım. Yeni bulduğum ve takibe aldım rejime yakın bir hesaptan atılan tweet.
Sağdaki resim operasyona katlan grupların taarruz noktaları. İkinci resim ise ilginç. Resim 25 Kasım’da paylaşılmış yani operasyon başlamadan önce. Suriye ordusuna mensup oturan iki askerin arkasındaki haritada sağdaki resimdeki taarruz noktaları birebir neredeyse aynı. İstihbarat sağlamlığı mı yoksa farklı şeyler mi bilemedim.
Suskunluk bunun içinmiş galiba. Operasyonun ikinci evresi başlamış.
Anladığım kadarıyla saldırının ikinci evresindeki amaç 3000 konutları diye adlandırılan stratejik bölgeyi ele geçirmekti. Fakat zaman ilerledikçe muhalif kaynaklardan herhangi bir ilerleme bilgisi gelmedi. Tam tersine rejim kaynakları saldırının püskürtüldüğünü duyurdu.
Zaten operasyonun ikinci aşamasından sonra herhangi bir hesaptan ya da kaynaktan grupların ilerleme kaydettiğiyle ilgili habere rastlamadım. Bazıları hariç. Tabi bu hesabı takip etmesemde arada bakarım. Tamamen speakülatif bir haber gibi geldi.
Sonunda saldırının başarısız olduğuyla ilgili muhalif gruplara yakın bir hesaptan :
Sempati duyduğu tarafın geri çekildiğini veya kaybettiğini onaylayan bir hesap görürseniz bilin ki o an için paylaştığı bilgi doğrudur. Twitterda kurallar böyle işler :)
Konuyla ilgili bir video buldum. Burda bir parantez açayım. Bana göre Ortadoğu’da neler olup bittiğini anlamaya çalışırken veya savaşları takip ederken en güvenilir kaynak videolar. Çünkü fazla manipülasyona açık değil. Bir gazeteci, muhabir olay yerine gider ordaki savaşan gruplarla ya da savaşçılarla röpörtaj yapar. Tabi bunları daha çok ana akım medyadan ziyade yerel kaynaklar yapıyor. Bir de savaşan grupların kendilerinin çektiği videolar var. Bu videolar da bir yerin ele geçtiğinin, kaybedildiğinin ve grupların hangi tür imkanlara sahip olduğunu anlamak için bana göre bir numaralı kaynak.
2. Hafta 7 Kasım — 12 Kasım
Operasyonda 10.gün geçilirken muhaliflerin ilerlemesi durmuş, rejim güçleri tarafından püskürtülmeye başlanmıştı. Bununla ilgili muhalif kaynaklardan pek haber gelmesede muhabir Hüseyin Murteda rejim güçlerinin 1070 konutlarında ilerlediğini gösteren bir video paylaştı.
Muhaliflerin ilerlemesi tamamen dururken, rejimin ve Rusya hava kuvvetlerinin karşı taaruza geçmeye hazırlandığı konuşuluyor.
Burda yeniden bir parantez açmak istiyorum. Bölgede en kafa karıştırıcı konulardan birisi de hangi grubun ne kadar savaşçıya sahip olduğu. Gidip görülemediği, ve her grubun kendini olduğundan daha büyük gösterme çabasından dolayı manipülasyona açık bir konu. Yukarıdaki resim üzerinden gidersek, resime bakıldığında tugay büyüklüğünde bir askeri birlik yok. Fakat bu grup için sayısı denildiği gibi olabılır, tam emin olamadım.
Beklenildiği üzere rejim güçleri karşı taaruza geçti.
Yukarıda koyduğum iki resimden de anlaşılacağı üzere ikisi de farklı görüşlere sahip kaynaklar. Zaten bölgeyi takip etmeye başladığınızda, birinin hangi kelimeyi ne şekilde kullandığı size o kişinin görüşü hakkında net bilgiler veriyor. Bir çok kaynakta tarafını belli etmekten kaçınmıyor. Tabi ben bu blokta yazarken ne kadar tarafım-tarafsızım okurken siz karar verirsiniz :)
Yukarıdaki son yazımdan sonra yaklaşık iki gün hasta olduğum için bölgeyi fazla takip edemedim. Döndüğümde ise rejimin ilerlediği, muhalif grupların da bölgeye takviye kuvvet yolladığını okudum.
11 Kasım’a gelindiğinde muhalifler operasyonun başından itibaren kazandığı bütün noktaları tekrar rejime kaptırdı.
Meşhur parantezlerden birini daha açacağım. Yukarıda pek fazla detayına girmediğim bir konu. Bilindiği ya da özellikle ana akım medyadan bize aktarıldığı gibi bölgedeki iki temel güç Suriye rejimi ve Suriyeli muhalifler. Bunların yanında destekleyici güçler ise iki taraf için de yabancı savaşçılar. Belki de bu savaşçılar temel güç haline gelmiş durumdalar. Bununla ilgili :
