İçerik Siteleri Rakibe Göre Nasıl İçerik Stratejisi Belirlemeli?

Batuhan Apaydin
Momentum
Published in
4 min readNov 23, 2014

Eğer blogunuzu ya da içerik sitenizi hobi projesi olarak açtıysanız bu yazıyı şu anda okumayı bırakabilirsiniz. Aşağıdaki satırlar içerik sitesini “business” olarak gören, zaman içinde trafiğini ve saygınlığını artırmak isteyen ve tabii en nihayetinde bundan gelir elde etmeyi planlayanlar için.

Bir içerik sitesi açıyorsunuz. Sinema, müzik, teknoloji, spor, yemek vb bir konuda yolunuzu belirlediniz. Ancak kuvvetle muhtemel o konuda zaten bir süredir yayın yapıyor olan ve belli bir trafik ile komüniteye (hatta gelire) ulaşan başka bir içerik sitesi var. Ve kuvvetle muhtemel siz de o sitenin ulaştığı kitleye, sahip olduğu trafiğe ve reklamverene ulaşmak istiyorsunuz.

İnsanlar rakiplerini değerlendirirken zayıf taraflarındansa güçlü yanlarını görmeye -doğaları gereği- daima meyillidirler. — Carl von Clausewitz, Prusyalı General *

Doğamız gereği rakibimizin güçlü yanları daha çok dikkatimizi çeker ve rakibin güçlü olduğu noktalara odaklanırız. Birçok yeni girişimin düşebileceği vahim hataya pek tabii içerik siteleri de düşebilir: Rakibin güçlü olduğu noktaları taklit etmek.

Rakibinizin göz önünde olmayan zayıflıkları, eksiklikleri, yapamadıkları var. İçerik siteniz için onca efor, zaman ve para harcayacaksanız neden aynı şeyleri yaparak sonucu baştan belli olan, kazanamayacağınız bir savaşa giresiniz?

Yeni cepheler yaratın. Yani yeni formatlar, yeni bakış açıları, yeni içerikler.

Rakibinizin zaten güçlü olduğu ve çatışmanın en avantajlı hali olan savunma pozisyonunda yer alacağı bir cepheye girip de harap olmak yerine, siz yeni bir cephe yaratıp rakibinizi o cepheye gelmeye mecbur edin.

Eğer yeteri kadar başarılı olur ve dikkat çekerseniz rakibiniz o cepheye gelecektir.

Rakibe göre içerik stratejisi belirlemek

İçinde bulunacağı rekabete göre her içerik sitesinin uygulaması gereken stratejinin farklı olması gerekliliği malum tabii ancak genel bir yol haritası belirlemeniz için aşağıdaki sorular ve sonrasındaki taktik önerileri iyi bir başlangıç olacaktır. Gözünüz korkmasın, eğer içerik sitenizi “business” olarak görüyorsanız bunları düşünmeniz gerekiyor.

  • Öncelikle rakibinizi belirleyin. Ama ondan önce kendi derdinizi anlayın. Derdiniz trafikse en çok trafiğe sahip olan içerik sitesi rakibiniz. Derdiniz saygınlıksa, rakibiniz, trafiği yüksek olmak zorunda olmayan ama etki alanı geniş bir içerik sitesi olmalı.
  • Rakibiniz kime ulaşıyor? Hedef kitlelerinizin ortak mı? Hedeflediğiniz okuyucu kitlesi, rakibiniz olduğunu düşündüğünüz içerik sitesini takip etmiyorsa yanlış bir analiz yapıyor olabilirsiniz.
  • Rakibinizin en güçlü olduğu yanı ne? İçerik sayısı mı, trafiği mi, yazarları mı, tarzı mı, içeriklerinin paylaşım sayısı, altyapısı mı, aldığı yatırım mı? Rakibinizi iyi anlayın.
  • Rakibiniz neyi yapmıyor? Yukarıdaki maddelerden sonra bu sorunun cevabı da ortaya çıkabilir.
  • Rakibiniz neyi eksik yapıyor? Hiç kimse mükemmel değil. Rakibiniz bir işe başlamış ve yetişemiyor olabilir, eksik yapıyor olabilir, yanlış yapıyor olabilir.
  • Rakibinizin yapamadığı ya da eksik yaptığı şeyleri yapabilecek misiniz? Düşündüğünüz şeyi yapabileceğiniz ekibiniz, zamanınız, yatırım gücünüz var mı? En önemlisi, rakibinizin yapamadığını yapmak hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olacak mı?
  • Rakibinizin ulaşamadığı ve sizin ulaşabileceğiniz bir hedef kitle var mı? Yukarıdaki maddeler rakibinizin ulaşamadığı kitleye ulaşmanız için yardımcı olabilir mi?
  • Belki de her şeyden önemlisi: Rakibe kıyasla sizin iyi olduğunuz konu ne? İyi olduğunuz konuda iyi olmakla yetinmeyin, istikrarlı bir şekilde daha iyi olun. Rakibiniz o alanda size rakip olamasın.

Rakibin stratejisine göre geliştirilebilecek birkaç içerik taktiği

  • İçerik sayısını artırmak: Eğer rakibinizin içerik sayısı fazlaysa ve uyum sağlamanız gerekiyorsa siz de içerik sayınızı artırmalısınız. Bu sizin için bir fark yaratır mı? Garantisi yok. Tabii bir de çok sayıda içerik girerken kalitede yaşanacak düşüşün bedeli pahalı olabilir, dikkat.
  • Daha detaylı içerikler, daha uzun içerikler: Eğer rakip çok sayıda içerik girmeye odaklandıysa ve bu sırada kaliteyi ikinci plana attıysa, yayınladığınız her kaliteli, uzun, detaylı, uğraşılmış içerik ile zaman içinde üstünlük kurabilirsiniz. Bunun bedeli ise daha az sayıda içerik çıkmak ve daha az görünürlük olabilir.
  • İlk yazan olmak: Birçok okuyucu için haberi ilk alan olmak çok çok önemli. Bu yüzden bir konuda ilk yazan, ilk fikir belirten, ilk duyuran yayıncı olmak her zaman önemlidir. Rakibinizin panzehiri buysa eğer, eli hızlı, kulakları keskin, burnu koku alan bir içerik ekibinizin olması lazım.
  • Sonradan yazıp, bambaşka bir açıdan yaklaşmak: İlk yazan eğer her zaman rakibiniz oluyorsa ve rakibin hızına yetişemiyorsanız, siz de aynı konuyu sonradan yazan ama detaylı yazan ya da bambaşka bir açıdan değerlendiren olabilirsiniz. Kaliteli ve farklı düşünen de hızlı olan kadar saygı görebilir.
  • Tartışma yaratacak konularda yazmak, fikir önderi olmak: Gündemde yer alan konular hakkında fikir belirten ve taraf tutan içerikler üretmek sizi öne çıkartır. Bir taraf karşınızda, bir taraf yanınızda olacaktır ama bu durum, nötr kalmaktan ya da herkesin sizi sempatik bulmasından her koşulda iyidir. Bu taktiğin dezavantajı ise bolca düşman yaratmaktır.
  • Konusunda etkili (influencer) olan kişilerin sizden bahsetmesini sağlamak: Bu kişilerle röportaj yapmak, onlara konuk yazar olarak yer vermek ya da bu kişilerle ilgili içerik üretip, dikkatlerini çekmek bu yolun yöntemleridir. Amaç sizin -henüz- sahip olmadığınız network’lerden faydalanmaktır. Rakibin saygınlığına ve trafiğine yaklaşmanızı sağlar.

Başkasını ve kendini bilirsen, yüz kere savaşsan tehlikeye düşmezsin; başkasını bilmeyip kendini bilirsen bir kazanır bir kaybedersin; ne kendini ne de başkasını bilmezsen, her savaşta tehlikedesin. — Sun Tzu, Çinli komutan **

İşin sonunda unutmamamız gereken en önemli noktalardan biri ise şu: İçerik sitenizde neyi iyi yapıyorsanız yapın, uzun süre hep aynı formülleri uygulamayın. Eninde sonunda rakipleriniz sizi anlar ve yarattığınız rekabete adapte olurlar. Türkçesi, sizin iyi yaparak sıyrıldığınız şeyi onlar da yapmaya başlar.

Çözüm?

Çözüm yukarıdaki yazının özeti aslında. Ayrım yapmadan her içeriğinizde değişin, farklılaşın, daha iyi yapın.

* Men are always more inclined to pitch their estimate of the enemy’s strength too high than too low, such is human nature. — Carl von Clausewitz
** If you know the enemy and know yourself, you need not fear the result of a hundred battles. If you know yourself but not the enemy, for every victory gained you will also suffer a defeat. If you know neither the enemy nor yourself, you will succumb in every battle. — Sun Tzu

--

--

Batuhan Apaydin
Momentum

A product & marketing professional from San Francisco.