Türk E-Ticaretinin Büyüme Fırsatı: Anne Bizim Neden Siber Pazartesi’miz Yok?

Batuhan Apaydin
Momentum
Published in
3 min readDec 3, 2012

[3 Aralık 2012'de EticaretMag’da yayınlandı]

“Türk e-ticareti doyum noktasına ulaştı mı?”

E-ticaret sektörüne girmek isteyen ya da hali hazırda bu sektörde yer alan ve işini büyütmenin yollarını arayan birçok kişinin sorduğu ya da duyduğu cümle bu.

“Türk e-ticaretinin büyümesi, durma noktasına mı geldi?”

Hayır, henüz değil. Türkiye’de 19 milyonu geniş bant olmak üzere 36 milyon internet kullanıcısı bulunuyorken ve bunun henüz 9 milyonu alışveriş yapmışken Türkiye’de e-ticaretin durma noktasında olup olmadığı yanlış bir soru olur. Önümüzdeki kısa dönemde birçok e-ticaret sitesi sonraki 1 milyon kişiyi online alışverişe nasıl çekebileceğini düşünüyor.

O yüzden doğru soru: Henüz bu deneyimi yaşamamış olanları (ve bir de düzenli yaşamayanları) nasıl online alışverişe çekeriz? Ne yapmalıyız ki bu insanlar internet üzerinden alışveriş yapmayı düşünsünler? Online mağazalar fiziksel mağazalara kıyasla nasıl daha cazip hale gelir?

Bu sorunun cevabı ve cevaba gelirkenki sürecin yapısı bizim oturup lego parçalarını birleştirir gibi meydana getirebileceğimiz bir şey değil, farklı farklı birçok parça var. Lojistiği, e-posta pazarlaması, altyapısı, ödeme sistemi, site tasarımı, mobili, sosyal öğeleri, insan kaynakları ve tabii bir de bizim gibi basın ayağı var… Var da var ama “haydi bu saydıklarını geliştirelim ve daha çok tüketici gelsin” diyerek olmuyor hiçbir şey.

Özellikle internet ortamında talep arzı şekillendiriyor, gelişmesini sağlıyor ve ama yine de bazen bir tutam kıvılcım ile var olan harekete ivme kazandırmak gerekiyor.

O zaman soralım: Türk e-ticaretinin hızlı büyümesi için gereken kıvılcımlardan biri ABD’deki Cyber Monday’in (Siber Pazartesi) Türkiye ayağı olabilir mi?

Adını Siber Pazartesi Koydum: Online Alışverişin Yolu

Cyber Monday günü, Şükran Günü’nden sonraki Cuma düzenlenen Black Friday’i (fiziksel mağazalarda gerçekleşen çılgın indirimlerin günü) takip eden Pazartesi günü gerçekleşen ve internet üzerinden ciddi indirimlerin yaşandığı gündür. Shop.org’un (perakende yöneticileri derneği) 2005 yılında adını koyduğu ve bu yıl 2011'e oranla yüzde 22 büyüme ile 1 milyar 465 milyon dolar harcamanın yapıldığı Cyber Monday; ABD’nin yanı sıra, Kanada, İngiltere, Portekiz, Almanya, Şili, Kolombiya ve Japonya’da da kutlanır.

Cyber Monday’in, Şükran Günü ve Black Friday’den sonraki ilk Pazartesi günü olmasının nedeni bahsi geçen dönemler boyunca tüketicilerin window shopping (Türkçe’de tam karşılığı yok ama fiziksel mağazaları gezip, ürün beğenme ancak satın almama denilebilir) yapması ve sonraki ilk günde (Pazartesi, iş başında) beğendikleri ürünleri bilgisayarları başından satın almaları olarak gösterilir. Böyle yaygın bir alışkanlığın olduğunu gören Shop.org da online perakendecilerin pazarlama faaliyetlerini genişletmek adına Black Friday’den sonraki Pazartesi gününü Cyber Monday olarak isimlendirir.

Neticede Cyber Monday büyük indirim ve kampanyalar ile online alışverişin özendirildiği, tüketicilerin uygun fiyatlara istedikleri ürünleri internet üzerinden satın aldığı ve şirketlerin de güzel cirolar yaptığı bir gün olur.

İstanbul Shopping Fest’i biliyorsunuz. Geçen sene 40 gün, 2012'de ise 21 gün boyunca birçok AVM’nin ve mağazanın gece geç saatlere kadar açık kaldığı, alışveriş ile entegre hale getirilen birçok etkinliğin düzenlendiği ve alışverişin indirim ve sosyal olma gibi öğelerle canlandırıldığı dönem.

Bol bol elektrik masrafına girildiği, çalışanların vardiya usulüyle bile olsa fazla mesai yaptığı, söylenenlere göre indirimlerin beklenilen ölçüde olmadığı ve alışverişin bir nebze de olsa canlandığı ancak alışverişten çok sosyalleşmenin yaşandığı dönem.

Online tarafta bir benzeri yaşandığında giderlerin çok daha az olacağı (fazla mesai durumu başta müşteri hizmetleri ve teslimatta yaşanacak, orası kesin), uygun dönemde gerçekleşirse stokların eritilebileceği, ölü dönem sırası/sonrası olursa alışverişin canlanacağı ve ama en önemlisi yeni online tüketicilerin (ve sık tüketmeyenlerin) o güne özel indirimler, kampanyalar ve yeni ürünlerle kazanılacağı bir dönem.

Şimdi yazı boyunca saydığım farklı farklı parçaları birleştirmenizi rica ediyorum ve e-ticaret derneklerine, şirketlerine, girişimlerine ve başta biz olmak üzere ilgili basın yayın organlarına seslenmenizi istiyorum.

Türk e-ticareti neden geleneksel perakendenin yaptığı gibi kendi Shopping Fest’ini düzenlemiyor?

Anne bizim neden Siber Pazartesi’miz, Dijital Salı’mız, Online Çarşamba’mız yok?

Ünlü bir Türk düşünürünün zamanında dediği gibi: “Evinizde çocuklar bilgisayarın, tabletin, telefonun karşısına dizilmiş oturuyorlar. Karşınızda reklamlara çıkan çocukların elinde çikolatalar, püskevitler birbirlerine ikram ediyorlar, birbirleriyle yiyorlar, şakalaşıyorlar. O çocuk aklından geçiriyor benim de bir Siber Pazartesi’m olsa, bir Dijital Salı’m olsa. Anne neden bizde yok, diyor!”

--

--

Batuhan Apaydin
Momentum

A product & marketing professional from San Francisco.