Robot Üniversitesi!

Yapay zekanın (AI) gelişimi, insanların bu konudaki merakı ve kendilerine sağladığı faydalar sebebiyle hız kesmeden ve büyük bir ivme ile devam ediyor.

Bu gelişime katkıda bulunan ve AI teknolojisinin az bilinen kahramanlarından biri olan Princeton Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından oluşturulan ImageNet, her bir görüntünün ne gösterdiğini açıklayan 20 binden fazla kategoriye ait 14 milyondan fazla resmin bulunduğu bir görüntü veritabanıdır.

Yapay sinir ağı (neural network), insan beyni ve sinir sisteminden esinlenerek keşfedilmiş bir makine öğrenmesi modelidir. ImageNet ise birçok sinir ağının kaynağını oluşturur. Yapay sinir ağları, görüntülere ve beraberindeki metne bakarlar ve veritabanı ne kadar büyük olursa o kadar iyi öğrenirler. ImageNet ve bunun gibi görsel veri tabanları olmadan en güçlü sinir ağları bile hiçbir şeyi tanıyamazdı.

Şimdilerde ise robot programlayıcılar, robotların çevre ile nasıl etkileşime gireceklerini öğretmek için videoyla benzer bir yaklaşım deniyorlar. Bu amaçla California Üniversitesi, açıklamalı video verilerinden oluşan RoboNet adında bir veritabanı oluşturuyor. Örneğin; bu veritabanında bir robotun bir bardağı nasıl taşıması gerektiğini gösteren ve açıklayan bir video olduğunu varsayalım. Hiçbir zaman bunu yapmamış bir robot, sinir ağı ile bu veriyi kullanarak bir bardağı taşıyabilecek. Üniversite, veritabanlarını hemen hemen her işi yapmak için neredeyse her robotu eğitebilecek bir kaynağa dönüştürmeyi, yani RoboNet isimli bir tür robot üniversitesi kurmayı planlıyor.

Örneğin, robotların bir yüzeyde hareket etmek için fırçalarla etkileşime girme şekli kaydedilir. Ardından hareketinin daha birçok videosu çekilir ve bu videolar eylemin en iyi nasıl yapılacağına dair bir sinir ağı oluşturmak için kullanılır.

İşin zor kısmı, elbette, çok fazla veriye sahip olmak. Yani başka bir deyişle, kaydedilecek ve öğrenilecek sayısız saat video. Bir robot, örneğin fırçalama hareketinde ustalaştığında, bir kaşık kullanma veya bir çift gözlük takma gibi başka bir şeyi hareket ettirmek için aynı öğrenme prosedüründen geçmesi gerekir.

İşte bu noktada devreye RoboNet giriyor. Geliştiricileri, “Robot deneyimini paylaşmak için açık bir veritabanı olan RoboNet’i öneriyoruz” diyorlar. Böylece herhangi bir robot, diğer bir robotun deneyiminden ders alabilir.

California Üniversitesi’nden Sudeep Dasari önderliğinde çalışmalarını yürüten ekip, başlangıç veritabanı oluşturmak için çeşitli ortamlarda yedi farklı robot türünü kullanarak 15 milyondan fazla video karesi kaydetmiş.

RoboNet verileri, herkesin kullanımına açık! Ve tabii ki, Dasari ve ekibi, diğer araştırma ekiplerinin RoboNet’i geniş bir robo-öğrenme kaynağı haline getirmek için kendilerine katkıda bulunacaklarını umuyor.

Sonuç olarak, hem etkileyici hem de düşündürücü; robotlara öğrenmesi gereken becerileri kazandırabilecek bir tür robot üniversitesi.

Yaşanan bu ve bunun gibi gelişmelerle birlikte yapay zeka ürünü robotların, insanlardan hiçbir farkı olmayacak şekilde işlevsellik kazanmaları çok uzak bir gelecek değil gibi…