SxSW (South by SouthWest 2019)- 2. Bölüm

Serkan Yazıcıoğlu
6 min readMar 28, 2019

--

İlk yazımda (1. bölüm https://link.medium.com/sJk8Yg7zrV ) belirttiğim gibi bence etkinliğin en önemli mesajı; Teknoloji ve İnsan dengesini doğru tanımlamak… oldu. İlk yazımda daha çok teknoloji üzerine durmuştum. Ancak teknolojinin insanların ihtiyaçları için kullanılması gerektiği de unutulmamalı. Sonuçta önceliğimiz hep insan…

Bu yaklaşımı - yani insani dokunuşları- etkinlik kendi içinde ve etkinliğin düzenlendiği Austin şehrinin her anında gözlemlemek mümkün oldu. Özellikle engelli katılımcılar için her şey düşünülmüş. Sadece engelli otoparkı değil, restoranlarda en rahat masalar onlar için ayrılmıştı…

Starbucks

Panellerin düzenlendiği salonlarda da sıra başı olan ilk sandalyeler ve koltuklar onlara aitti…

Bazı oturumlarda duyma engelliler için el işaretleri ile çeviri yapan görevliler sosyal sorumluluğun diğer göstergesi oldu. Bu hassasiyeti doğaya 🌳 ☘️ karşı da görüyorsunuz. Suyunuzu doldurduğunuz makinada, eğer tekrar kullanımı olan cam şişe tercih ederseniz , size o ana kadar kaç plastik şişe kullanılmasından tasarruf edildiğini anlık olarak artan sayaç mantığı ile gösteriyor ve motivasyon sağlıyor.

“Önce insan” odaklı yaklaşımı düzenlenen panel ve oturumların içeriğinde de görebiliyorsunuz. Bir önceki yazımda yapay zeka ve internet teknolojisini kullanarak üretilecek olan insansız arabalar, insansız tırlar hatta insansız hava taksisi projelerinden bahsetmiştim. Tüm taşıma araçlarında teknoloji üst düzeyde kullanılmaya çalışılırken, dünyaca ünlü traktör markası John Deere tam ters yönde bir karar almış. Kullanıcıları son teknoloji ile çalışan araçlarından memnun değiller. Çünkü kullanıcılar traktörlerinde bir sorun oluştuğunda, çok zaman kaybetmeden araçlarını tamir edebilmek istiyorlar. Bugün kullanılan teknoloji yüzünden bazen günlerce araçlarındaki sorunun çözülmesi için bekliyorlar. Zaman ve para kaybediyorlar. Üretimleri düşüyor. Bu yüzden firma araçlarda kullanılan teknoloji yoğunluğunu azaltma kararı almış,

John Deere

Perakende sektöründe ise “önce insan” yaklaşımının örneği Tesco’dan geldi. Her zaman hız öncelikli olmaz demişler, yaşlı ve engelliler için “yavaş kasa” uygulamasını hayata geçirmişler.

Tesco — Yavaş Ödeme Kasa Örneği

İnsanı anlamanın önemi ile ilgili özel oturumlar düzenlendi. Bir tanesinde antropolojinin önemi konuşuldu. Bazı teknoloji firmalarının özellikle farklı düşünceleri değerlendirmek için antropolojistler ile çalıştığı belirtildi. ( Gigi Taylor- Luminosity Research) Bu kişileri social scientist (sosyal mühendis) olarak isimlendiriyorlar. Kültür analizi ve bunun aksiyona geçmiş hali olan etnografi başlıklarının, psikoloji ve sosyoloji ile birlikte önümüzdeki günlerde şirketler için daha önemli hale geleceği konuşuldu. Şirketler için de önemli bir tavsiyede bulunuldu: Büyük veri kullanımı ve kişiselleştirme ile veri gizliliği konularındaki farkı ve sorumluluğunuzu iyi belirleyin…

Adeo Ressi- Founders Institute: www.adeoressi.com 19 yaşında başarılı bir mimarlık öğrencisi iken hayatın anlamını sorgulayarak yeni bir yol seçti. Okulu bıraktı. Avrupa dahil farklı yerleri gezdi, 1992 yılında üniversitede Elon Musk ile oda arkadaşı oldu. Daha o zamanlar uzayı keşfetmek için başkalarının güldüğü planları yapmaya başlamışlar. Girişimci olmaya karar vermesiyle tüm zamanını bu alana ayırmış. Bugün bir çok şirket kurmuş bir yatırımcı. Amacı bireylere ve şirketlere girişimcilik ruhunu aşılamak ve ekosistemin büyümesini sağlamak. Ancak başlangıç noktası biraz farklı. Start-up’ların dünyayı güzel bir noktaya getirmesi için önce dünyayı olumsuz etkileyen global sorunları (açlık, cinsiyet eşitsizliği gibi) çözmeye odaklanmaları ve birlikte dayanışma içinde olmalarının önemini vurguluyor.

Dan Makoski — Chief Design Officer/ Lloyds Banking Group: http://www.danmakoski.com

Dan, “önce insan” yaklaşımının önemli örneklerinden. Geçmişin ünlü markalarının tasarımcısı ve ajans çalışanı biri olarak, İngiltere’nin en önemli bankalarından biri olan Lloyds’a bankacılık ürünlerinin geliştirilmesinden sorumlu kişi olarak transfer olmuş. Toplumun refahı için her günün başladığından daha iyi bitmesi yönünde çalışmaları gerektiğini ve bu doğrultuda strateji geliştirdiklerini söyledi. Bugün “finances are” kelimesinin google edildiğinde oldukça negatif arama sonuçlarının geldiğini ve bununla mücadele edecek yeni bir stratejiyi hayata geçirdiklerini paylaştı.

Bugün İngiltere’de yetişkinlerin %40’ı finansal zorluk yaşama stresi ile karşı karşıya. Ve bu finansal sıkıntı yaşama stresinin İngiltere ekonomisine maliyeti yaklaşık 120 milyar sterlin değerinde bir verimlilik kaybı…Yine İngiltere’de yaşanan finansal zorluklar boşanmaların ilk, intiharların ikinci nedeni…Tüm bu veriler Dan’in farklı projeleri hayata geçirmesine neden oldu.

Özellikle kansere yakalanan kişiler ve yakınlarının maddi kayıplarını minimize etmek için onlara finansal danışmanlık hizmetleri sunan “Destek Takımları” kurdular.

Teknoloji ve bankacılık yerine insan ve refahı öne çıkaran yaklaşımın adını Dan, Fintech yerine Finsense olarak adlandırıyor. Bunun için kısa reçete;

1. İnsanlar ile birlikte tasarlayın

2. Yeni bir dil yaratın

3. Güzel bir hikaye anlatın

Bu şekilde finansal ürünlerin ve hizmetlerin kullanıcılar için en doğru şekilde özelleştirilmesi ve farklılaşması mümkün olabileceğine inanıyor

İletişim konusunda ise kısa notlarım şu şekilde;

• Marka Değeri Yaratmak:

İnsan her ne kadar rasyonel olmaya çalışsa da verdiği kararların çoğunu duyguları ile verdiği unutulmamalıdır.

Yapılacak iletişimlerde ise, sesin doğru kullanıldığı, video tabanlı, sürükleyici ve her yerde var olan marka etkileşimleri öne çıkacaktır. Ürünleri kelimeler yerine görsel, işitsel deneyimler ile anlatmak fayda sağlayacaktır.

Sosyal Medya Kullanımı:

Gençler burada yaşıyor. %21’i hesaplarını kontrol etmeden 1 saat geçiremiyor. Ama asosyal bir hayata gittiklerinin farkındalar. % 70’i sosyal medyanın kendilerini gerçek sosyal hayattan uzaklaştırdığını kabul ediyor. Yine %37’isi sosyal medya diyeti uygulamak istiyor.

O yüzden markalar, sosyal medyada tek amacı etkileşim yaratmak olan sağlıksız içerik yerine değer yaratan sağlıklı içerik üretmek zorunda kalacaklar.

İletişimde müziğin 🎶 önemi ve Yerelleşme:

Buna iki örnek vermek mümkün.

1. Mastercard Raja Rajamannar: (Mastercard CMO) Hikaye anlatmak yerine hikaye yaratmanın önemine değindi ve MC Logo dönüşümünü anlattı. Dijital dünyada artık kelimelerin değil görsel ve işitsel unsurların önemli olacağını söyledi. O yüzden logoda artık yazı yer almıyor. Ayrıca ve temassız / dijital ödemeler için tüm ülkelerde geçerli olacak ödeme jingle’nı nasıl geliştirdiklerini anlattı. Önemli detay, aynı nota dizisinin ülkelerin kendi ezgi ve ritimlerine göre yapılan özel dokunuşlar ile farklılaştırılması olmuş.

2. K-Pop:

Dijitali ve teknolojiyi çok iyi kullanan Güney Kore 🇰🇷, müziğini de bu platformlara entegre ederek tüm dünyada bilinirliğini her geçen gün artırmış. Bizzat Güney Kore yönetimi tarafından desteklenen ve özellikle gençleri etkisi altına alan müziğin tüm ülkelerde dinlendiğini görebiliyoruz.

Bunu yaparken yerelleşmeyi de ihmal etmiyorlar. Örneğin bir şarkının lansmanını, farklı ülkelerde tamamen o ülke gençleri tarafından ayrı ayrı oluşturulmuş gruplar ile o ülkenin kendi dilindeki sözler ile aynı anda yapıyorlar. Bu yerelleşme stratejisi de dinleyicilerin üzerindeki aidiyet duygusunu artırıyor.

Yazının son bölümünde ise Türkiye 🇹🇷 olarak organizasyona gösterilen ilgi hakkında bilgi vermek isterim. Stantların olduğu etkinlik alanında çok fazla sayıda farklı ülkenin bayrakları ile o ülkelere ait girişimler tanıtıldı.

Türkiye ise ülke olarak değil sadece fal bakma uygulaması olan Faladdin ile yer aldı. https://www.faladdin.com Böyle bir organizasyonda, Türkiye olarak bizden çıkan önemli girişimlerin tanıtıldığı bir stant alanı yaratmak Türkiye olarak hedefimiz olabilir. Çünkü burada dünyanın her yerinden gelen katılımcıları görmek ve kendi ülkemizi tanıtmak mümkün…Buraya katılacak girişimcilerin, start-up’ların, yatırımcıların kendi hedefleri doğrultusunda güçlü işbirlikleri geliştireceğine ve son trendleri yerinde takip etmenin faydasını göreceklerine inanıyorum…

--

--

Serkan Yazıcıoğlu

📱Dijital dünyayı büyütmek için çalışır, kendini tekrarlamayan günlerin zenginlik olduğuna inanır.