Aleksitimi-Duygu Sağırlığı

Ayse Naz Acar
Bi’ Dünya İçerik
4 min readDec 13, 2020

“Duyguların merkezi bir yere sahip olduğu toplumumuzda, bu insanlar farklı, yabancı, hatta başka bir dünyadan gelmiş izlenimi verirler.”

Aleksitimi, kelime kökeni bakımından yunanca olup “duyguların sağırlığı” anlamına gelmektedir. Bu kişilerin, aşırı kısıtlı duygusal sözcük dağarcıkları vardır. Nadiren ağlar ama ağladıklarında da çok fazla göz yaşı dökerler. Onlara “Neden ağladın?” sorusu yönlendirildiğinde, cevap veremezler.

“Aleksitimik bir hasta, kanserden ölen sekiz çocuklu bir anneyi konu alan filmi izledikten sonra kendini kötü hissederek uyuyup kalana kadar ağlamış. Terapisti ona, bunun belki de o sırada kanserden ölmek üzere olan annesini hatırlattığını söylediğinde ise hareketsiz, suskun ve şaşkın bir ifadeye bürünmüş. O andaki duyguları sorulduğunda ise, kendini “berbat” hissettiğini söylemiş, ama bunun ötesinde bir açıklama yapmamış. Zaman zaman nedenini hiç bilmeden kendini ağlar bir halde bulduğunu da eklemiş.”

Alıntıdan da anlayacağımız üzere aleksitimikler için hiçbir şeyi hissetmiyorlar demek doğru değildir. Tam olarak duygularının adlarını koyamazlar ve sözcüklerle ifade edemezler. Duygusal zekanın odak noktası olan “öz farkındalık”tan uzaktırlar. Yani bizi alt üst eden duyguların kendilerine ne hissettirdiğini bilmezler.

“Aleksitimi sadece ‘duygular için söz yitimi’ anlamına gelen duygulara karşı ‘dilsiz’ olmakla sınırlandırılamaz, çünkü aleksitimik bireyler aynı zamanda duygularına karşı da ‘sağır’dır” (Şahin, 1991 akt. Koçak, 2002).

Günümüzde kişilik özelliği olarak kabul edilmektedir. Belli bir döneme özgü bir hastalık olmamakla birlikte süreklilik arz etmektedir. Bu sebeple hastalığa sahip olan bireylerin hayatlarını uzun dönemler boyunca derinden etkilemektedir.

Aleksitimi başlangıçta psikosomatik bir kavram olarak kabul edilmiştir. Fakat ilerleyen zamanlarda aleksitiminin sadece psikosomatik hastalar ile sınırlı olmadığı, sağlıklı bireylerde de sıkça görüldüğü ortaya çıkmıştır.

  • Psikosomatik-Somatizasyon: Hasta fizyolojik belirtilerinden dolayı hekime başvurur fakat uzun tetkikler sonucunda hastalığın psikolojik sebepli olduğu ortaya çıkar.

“Ancak ne hissettiğini kelimelere dökebilirsen o senin olur.” Henry Roth

Aleksitiminin ortaya çıkmasında sosyo-kültürel faktörler çok önemlidir. Kişisel bir eğilim olup, sosyal destek eksikliği sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Bu kavramın varlığından ben yakın zamanda haberdar olmuş olsam da dünya genelinde yaygın olduğu bilinmektedir. Dünyada her 10 kişiden 1'inin aleksitimik olduğu bilinmektedir. Duygu sağırlığı ile şu an psikiyatri servisi ilgileniyor fakat kökeni bakımından psikolojik bir rahatsızlık değildir. Sadece bir kişilik özelliğidir ve yukarıda da ifade ettiğim gibi zamanla ailenin, arkadaşların, toplumun ve kültürün etkisiyle ortaya çıkmaktadır.

Ya geçinemediğimiz etrafımızdaki insanlar Alesitimikse?

Bugün, TAS-20 adlı ölçek ile aleksitimi ölçümleri nicel bakımdan yapılmaktadır. Öte yandan elimizde TAS-20 yoksa fakat biz karşımızdaki kişiden şüpheleniyorsak şunlara bakabiliriz;

Öncelikle belirtmeliyim ki, bunu anlamak öyle bir çırpıda ya da tek bakışta yapılacak bir iş değildir.

  • Ofiste günaydın demeye üşenen bir çalışma arkadaşınız varsa,
  • Aynı asansöre binmemek için koşar adım önünüze geçen , velev ki bir şekilde o asansöre denk geldiyseniz de “merhaba” dememek için gözlerini kaçıran bir komşunuz varsa,
  • Toplantı salonuna muhteşem bir enerji ve gülümsemeyle girmenize rağmen birim yöneticiniz boş ve soğuk gözlerle size bakıyorsa,

aleksitimik olabilirler.

Esas olan, aleksitimik bireyle yaşamak zorunda kalındığında neler yapılmalı bunu bilmektir. Çünkü aleksitimik bireyler ile yürüttüğümüz ilişkilerin olumsuz etkilenmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu durumu bilip, ne gibi aksiyonlar ile durumu kurtarabilirizi öğrenmek önemlidir. Her konuda karşımıza çıktığı gibi bu konuda da ebeveynler ön plandadır, çocuklarımızı yetiştirirken duygularından utanmayan, tüm duygularını açıkça ifade edebilen, hiçbir duygunun iyi ya da kötü olmadığını ve her duygunun tüm insanlar için ortak olduğunu bilen bireyler olmaları için onları yüreklendirmeliyiz.

Hani sık sık dediğimiz “Ben ondan elektrik alamadım” ifadesi vardır ya, bu kişiler o ifadenin öznesidir. Aslında aleksitimikler de farkında değildir ama etraflarına inanılmaz bir negatif enerji yayarlar.

Aleksitimik bireyleri anlamıyoruz fakat onları sadece biz anlamıyor değiliz, onlar da kendilerini anlamıyor. Maalesef bu durumdan yine en çok etkilenen kendileri oluyor. Çünkü kendilerini çoğu zaman sözel ifadelerle ifade etmekte yetersiz kalıyorlar, bunun sonucunda da bedenleri olumsuz reaksiyonlar gösteriyor.

Son olarak Goleman’ın Duygusal Zeka adlı kitabından çarpıcı bir alıntıya yer vermek istiyorum.

HİSSİZ ADAM

Gary, nişanlısı Ellen’i öfkeden çıldırtıyordu, çünkü akıllı, düşünceli, başarılı bir cerrah olmasına rağmen duygusal açıdan donuktu, yani her türlü duygu gösterisine karşı tamamen tepkisizdi. Bilim ve sanat hakkında mükemmel konuşmalar yapabilen Gary, sıra Ellen’a karşı hissettikleri de dahil olmak üzere duygularına geldiğinde, susuyordu. Ellen elinden geldiğince onun tutkularını uyandırmaya çalışsa da, Gary tepkisiz ve kayıtsız kalıyordu. Gary, Ellen’ın zoruyla gittiği terapiste, “Genelde hislerini dışa vuran biri değilim,” diyordu. Duygusal yaşam söz konusu olduğunda, “Ne söyleyeceğimi bilemiyorum, olumlu ya da olumsuz hiçbir güçlü duygu hissetmiyorum,” diye ekliyordu.

Ellen, Gary’nin kayıtsızlığı karşısında kendini çıkmazda hisseden tek kişi değildi. Gary, terapiste aktardığına göre, hayatında hiç kimseyle duyguları hakkında açıkça konuşamıyordu. Nedeni, ne hissettiğini bile tanımlayamamasıydı. Söylediğine göre, hiç öfke, üzüntü ya da neşe duymuyordu. Terapistin gözlemlediğine göre bu duygusal boşluk Gary ve onun gibileri renksiz, donuk yapmaktadır: “Herkese sıkıntı verirler. Bu yüzden eşleri onları terapiste gönderir.”

Konfüçyus’ün sözleriyle yazımı sonlandırıyorum. “Bir kelime kararını, bir duygu hayatını, bir insan seni değiştirebilir.” Yeni haftamız hepimize mutluluk getirsin. 🙏🏻

Kaynakça:

--

--

Ayse Naz Acar
Bi’ Dünya İçerik

Bi'dünyaiçerik Editörü | Düzenli yazar, düzensiz paylaşır.