Bigpaper #14 | Online alışveriş marka takıntımızı bitirebilir mi?

Gülenay Süer
Big Cat Research
Published in
2 min readSep 4, 2019

Daha önce de online alışveriş ile ilgili bir çok konuda yazıya yer vermiştir. Ancak bu sefer farklı bir bakış açısı getirmek için bu içeriğe başlıyoruz. Son zamanlarda internet ile birlikte hayatımızda epey köklü değişiklikler olduğunu göz ardı edemeyiz doğrusu. İçtiğimiz sudan akşam yemeğimize kadar her şeyi internet üzerinden söyleyebilmeye başladık. Bundan sadece bir kaç sene önce internetten alışveriş yapan tanıdıklarımıza bile şaşırıp hiç güvenli olmadığı, ne geleceği belli olmayacağı vs. gibi konular yüzünden eleştirel gözle bakarken şimdi bir krakeri bile marketten çıkartıp evimize getirmemizi sağlayan bir çok internet platformu kullanıyoruz.

Günden güne yaygınlaşan bu online alışveriş sistemi, gıdadan giyime, teknolojiden kitaba kadar geniş ürün skalası ile hayatımızı kolaylaştırır hale geldi. Gerek mesai arasında gerek kahvemizi alıp bilgisayar başına geçtiğimiz tatil günümüzde gerekse yorgun geçen günün sonunda yatağımızın içinde o beğendiğimiz ayakkabıyı alabiliyor, iki gün sonra da evimizin, ofisimizin kapısında bir koli içide bulabiliyoruz. Veya modumuzun epey düştüğü bir anda telefonumuzdan herhangi bir online alışveriş sitesine girip 7 uzun zamandır istediğimiz o güneş gözlüğünü alıp keyfimizi yerine getirmek de mümkün tabi..

Fakat şimdi konuya farklı bir yerden bakmaya başlayalım.. Minik sokak arası butiklerin olduğu bir çarşıda yürüyorsunuz. İstediğiniz A marka ayakkabıyla çok benzeyen fakat çok daha uygun fiyatlı bir ayakkabı karşınıza çıkıyor. Bundan bir kaç sene önce bu butikteki ayakkabıya bakıp aslında beş katı para vererek de olsa A marka olanını almanın bize kendimizi daha kaliteli hissettireceğini düşünürdük. Üzerinde logo olmayan bir spor ayakkabı almak yerine global bir markanın ayakkabısını almayı tercih edebilir ve bütçemizi zorlamasına rağmen pahalı olanı satın almak için kendimizi ikna etmeye çalışabilirdik.

Bir de şimdiki duruma bakalım.. Telefonunuza favori online alışveriş sitesinden (Trendyol, N11, Morhipo vb.) B butiğinde başlayacak ve üç gün sürecek indirimin bildirimi geliyor. Hemen sitede bu butiği bularak 50 tl’ye beyaz bir spor ayakkabının satıldığını görüyorsunuz. Zaten böyle bir ayakkabıya ihtiyacınız olduğunu düşünerek hem o rengini hem de siyahını da ekleyerek alışverişi tek tuşla bitiriyor ve kendinizi neredeyse o seneler önce ürünlerini istediğiniz A markasından alışveriş yapmış gibi kaliteli hissedebiliyorsunuz.

Veya sokakta önünden geçip, içine girmeye tenezzül etmeyeceğiniz, çok da kaliteli gözükmeyen bir mağazanın ürününü online satış sitesinde sepetinize eklediğinizin farkında mısınız? Bizce tüm bunların sebeplerinden biri, tercih ettiğiniz sitenin güvenilir ve kaliteli oluşunun aslında sitedeki hangi butiği tercih ederseniz edin büyük, vizyon sahibi ve kaliteli bir AVM içerisindeki herhangi bir mağazadan alışveriş yapma hissiyatını veriyor olması olabilir.. Ya da seçtiğiniz ürünün güzel bir paketleme ile adınıza ve adresinize gönderiliyor olmasının size kendinizi özel hissettirmesi de bir etken olabilir..

Tabi tüm bunlar aslında yeteri kadar büyük olmayan ve PR’a çok da fazla bütçe ayıramayan butik ve mağazaların online satış siteleri ile çalışarak başarıya ulaşabildiğini göstermekte..

Bu yazıyı okuduktan sonra alışverişlerinizi gözden geçirmenizi ve bir de bu psikoloji ve farkındalık ile aldıklarınıza bakmanızı tavsiye ederiz.. Şimdiden iyi alışverişler!

Tüketicinizi daha yakından tanımak ve araştırmalarımızdan faydalanmak için tıklayın.

www.bigcatresearch.com

--

--