Göz Açıcı Bir Gerçek: Kripto Borsası İçin Her Biriniz Birer Bankasınız

Yagmur Sahin
Bilişim Hareketi
Published in
5 min readApr 10, 2021

--

Merkeziyetsiz finans araçlarında kişisel riskleri yönetmek

1-Merkez Bankacılığı ve Ortaya Çıkışı

2-Neden bankalara ihtiyacımız var?

3-Bankalar risklerini nasıl yönetiyor?

4-Göz açıcı bir gerçek: Kripto borsası için hepiniz bir bankasınız

5-Merkeziyetsiz finans araçlarında kişisel risklerimizi yönetirken bankacılık sektöründen alabileceğimiz öğütler

Şimdi işler biraz tersine dönecek. Çünkü ortada aslında bir banka olmadığı gibi faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışındaki diğer ekonomik etkinliklerde bulunan bir kuruluş da yok.

Ancak tam aksine biraz resmi küçülterek baktığımızda milyarlarca banka var. Bu bankalar da sizlersiniz.

Eğer kripto borsasında işlem yapıyorsanız hoş geldiniz. Kendinizi küçük çaplı bir banka olarak düşünebilirsiniz. Kendi öz kaynaklarınız ile borsada işlem açıyor ve aslında borsaya bir kredi sağlıyorsunuz. Sizin küçük ya da büyük yatırımcı olmanızın bu noktada önemi yok çünkü siz kredi veren kuruluşsunuz. O nedenle bu noktada dikkat etmeniz gereken kredi riski düşük bir müşteriye mi kredi verdiğiniz yoksa yüksek bir müşteriye mi verdiğiniz. Yani bir banka gibi risklerinizi yönetmek zorundasınız.

Nasıl ki bankalar için yüksek risk potansiyeli taşıyan müşteriler bir ters seçim sorunu doğuruyor, kripto borsasında da voladitenin (bir finansal enstrümanın belirli bir zaman aralığında gözlenen değer değişimi) yüksek olması nedeniyle kredi vereceğiniz müşteriyi (yani coini) dikkatli seçmeniz gerekiyor. Riski yüksek bir coin seçerseniz kazancı da büyük olabilir ve kısa sürede verdiğinizden çok daha fazlasını kazanabilirsiniz. Yani yüksek faiz oranları ile riskli müşterinize kredi verebilirsiniz. Bu durumda kaynaklarınızı daha hızlı arttırabilirsiniz ve daha fazla kredi vererek daha fazla faiz geliri elde edebilirsiniz.

Bu ahlaki tehlikeden kaçınmak için siz daha risksiz tercihlere yöneleceğiniz anlamına gelir. Ters seçim sorununa göre ise borsanın size kaybettiğinizden daha fazla para kazandırması gerekir ki sizi piyasa içinde tutabilsin.

Aksi takdirde çok fazla kaybettiğinizde ters seçim sorununa göre kredi kripto borsasına kredi vermemeyi tercih edeceksiniz. Şimdi, bir kişi bankadan kredi çeker ve ödeyemezse o bankanın uygulayabileceği bir takım yaptırımlar vardır.

Bir borç ilişkisine girdiğinizde bir sözleşme yapmış olursunuz ve borcu ödemediğiniz takdirde banka sizin hakkınızda icra takibi başlatır ve er ya da geç o parayı tahsil eder. Edemediği takdirde ise o borç devlet eli ile korumada olacağı için borcunuzu ödeyebilecek bir mal edindiğinizde malınız haczedilerek borcunuz tahsil edilir.

Bununla birlikte siz bir müşteri olarak da bankayı kaybetmek istemezsiniz çünkü o bankaya olan borcunuz sizin daha sonra o bankadan kredi alamamanıza hatta kredi sistemleri bilgilerini bankalar ortaklaşa kullandığı için diğer bankalardan da kredi alamamanıza yol açacaktır. Yani bir bankaya borçlu olmak sizin için mantıklı bir yaklaşım olmaz. Bankalar ortaklaşa yaptırımları ve devlet eliyle borçları hukuki korumadan yararlanmalarına rağmen varlıklarının için bazı koruyucu önlemler almaktadırlar.

Kripto borsası için baktığımızda ise kripto borsası için kredi alabileceği bir sürü banka vardır ve bu bankalardan hangisine krediyi geri ödeyeceği hangisine ne kadar faiz vereceği tamamen kendisine kalmıştır. Kripto borsası sizin iflas etmenizi umursamaz çünkü kendisine her zaman yeni “küçük yatırımcılar” bulabilir ve varlığını devam ettirebilmek için bu yeterlidir. Bununla birlikte borcunu size ödemediğinde (ana paranız+bir miktar gelir beklentinizi faiz olarak düşünürsek) bir yaptırımla karşılaşmayacaktır.

Çünkü kripto paralar hukuki olarak daha düzenlenmemiştir. Bunu sizi kriptoya yatırımdan korkutmak ve uzaklaştırmak için söylemiyorum ama bu borsada paranızın bir günde %70 değer kaybetmesi de mümkündür ya da teknik bir arıza nedeniyle, ya da paranızı yanlış ağdan göndermeye çalışırsanız, ya da soğuk cüzdanınızı, şifrelerinizi kaybederseniz uçup gitmesi mümkündür! Böyle bir durumda ise iflasınızın kaçınılmaz olmaması ne yapmanız gerekir?

Neyse ki elinizde mükemmel bir kaynak var. Tüm bankacılık mevzuatları!

Madem siz de küçük bir bankasınız, bir banka gibi düşünmenin zamanı geldi.

Kripto Borsasına Nasıl Güvenli Yatırım Yapabilirim?

Photo by Vadim Artyukhin on Unsplash

İflas etmek de bazen güzeldir!

İflas edebilmek için önce tacir olmanız gerekir. Yani küçük bir işletmeniz yoksa zaten iflasa da tabii olmazsınız. Bu nedenle önce bir yatırımcı olmaktan korkmayın. Bir iş kurmak ve işletmek her zaman riskleri beraberinde getirir. Önemli olan bu riskleri yönetebilmektir. Yatırım yaptığınızda ise asimetrik bilgi sorunu nedeniyle yaşadığınız sıkıntılardan sonra konkordato ilan etmek yerine öz kaynaklarınızı doğru yönetmeniz gerekir.

Bu sayede inişleriniz çıkışlarınız olsa da gün sonunun kazananı siz olabilirsiniz.

Yüzde Yirmi Kuralı Nedir?

Finansta, yüzde yirmi kuralı, bankaların kredi yönetimi uygulamaları ile ilgili olarak kullandıkları bir sözleşmedir . Telafi edici bir bakiye hesabına yatırılması gereken bir kredinin yüzdesi ile ilgilidir. Yüzde yirmi kuralı, telafi edici bir bakiye örneğidir — yani, o banka tarafından verilen bir kredinin riskini azaltmak amacıyla bir bankada tutulan bakiyeye denir.

Genel olarak, telafi edici bakiyede tutulan para , kredinin ana parasından çekilecek ve daha sonra kredi veren tarafından sağlanan faiz getirmeyen bir hesaba yerleştirilecektir. Banka; daha sonra bu fonları tazminat ödemeden kendi kredi ve yatırım amaçları için kullanmakta serbesttir.

Borçlunun bakış açısından, bu , kredinin sermaye maliyetinde bir artışı temsil eder, çünkü telafi edici bakiyede tutulan para aksi takdirde pozitif bir yatırım getirisi elde etmek için kullanılabilir . Başka bir deyişle, telafi edici bakiye ile ilişkili fırsat maliyeti, borçlunun sermaye maliyetini yükseltir.

Önemli olarak, krediye ödenen faiz, telafi edici bir bakiyede tutulan herhangi bir tutar dahil olmak üzere kredi anaparasının tamamına bağlıdır. Bankalarca, bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna kullandırılabilecek kredilerin toplamı öz kaynakların yüzde yirmi beşini aşamaz. Bu oran, risk grupları değişkenlik gösterdiği takdirde yüzde yirmi olarak uygulanır. Günümüzde uygulamada bu kuralın daha esnek uygulandığı durumlar vardır. Ancak biz kripto borsasının bankaların sahip olduğu korumalar sahip olmadığını düşündüğümüzde bu önlemleri kendimiz açısından almalıyız.

Kripto Yatırımlarını Yaparken Sermayemin ne Kadarını kullanmalıyım?

Bir bankanın döviz yükümlülükleri ile döviz varlıkları arasındaki mutlak değer farkı özkaynaklarının % 20’sinin geçemez. Banka özkaynakları nelerdir? İşletme sahip ve ortaklıklarının bilanço tarihinde, işletmeye yapmış oldukları sermaye yatırımlarının tutarıdır. Sizi bir banka olarak düşünelim ve tüm sermeyenizi öz kaynak kabul edelim.

10.000 dolarınız olduğunuz durumda kaç bin doları ile yatırım yapmanız gerekir?

Ufak bir risk hesabı yapalım. Kripto borsasındaki riskinizi kısa-orta vade yatırımcısı iseniz %50 olarak düşünelim. Öncelikle yatırımınızı hiçbir zaman tek bir coine yapmayın ve risklerinizi dağıtın. 2. Olarak kısa vadeli-orta-uzun vadeli yatırımcı olup olmadığınıza göre risk oranlarınızın değişiklik gösterebileceğini unutmayın. Şimdi; sizin borcunuz ile kazancınız arasındaki farkın 10.000 $ %20 sini yani 2000 $ geçmemesi gerekir. Kriptodan hiç kar alamadığınız ve riskinizin yüzde %50 olduğu yani en kötü senaryoyu çizmeye çalışalım.

Bu takdirde Paranızın 4 bin dolarını kripto paraya yatırsanız ve %50 sini kaybetseniz elinizde 2 bin dolar kalacaktır. Oynamadığınız 6 bin dolar ile birlikte ise elinizde toplam 8 bin dolar kalacaktır. Böylece döviz yükümlülüğünüz 2000 $ -döviz varlığınız 6000$ arası fark öz kaynaklarınızın (10 bin doların) %20 sini geçmeyecektir.

Eğer güvenli olarak kripto borsasına girmek istiyorsanız ana kaynağınızın max %40 ı ile borsaya girin. Kendinizi bir banka gibi görün ve koruyucu önlemler alın. Unutmayın ki bankalar da her zaman kazanmayı beklemez.

Bu senaryolar altında kaybetme riskinizi minimize edersiniz. 2000 doları kaybetseniz dahi geri yerine koymanız mümkün olabilir. Bir stratejiniz olduğu ve risklerinizi yönetebildiğiniz sürece kayıplardan korkmanıza gerek yoktur. Bu aşamadan sonra ise kripto borsasından kazançlarınız realize ettiğiniz sürece süre kar olarak kalacaktır.

En riskli piyasalardan birini en az riskle yönetirseniz, kaybınız para olsa dahi kazancınız para yönetimi olur.

Sağlıcakla kalın.

--

--

Yagmur Sahin
Bilişim Hareketi

London 📍 Lawyer | Privacy & Data Protection Professional | Philosophy-Psychology-Tech Linkedin: https://www.linkedin.com/in/data-privacy-yagmursahin/