Altın çocukların düellosu ⚔️

Ezeli Rekabet Üzerine

luigibook
Bi’yerden
5 min readOct 20, 2020

--

“Benim kaybedişimi görmeyi, yarışı kazanmaktan daha çok istedi.”

Geçen hafta Gent-Wevelgem yarışı sonrası istediğini elde edemeyen ve 8. olan Wout Van Aert ezeli rakibi Van Der Poel hakkında böyle demişti.

Aslında Bisiklet ile ilgilenmiyorsanız bile bu yazıyı okuyup biraz tadına bakın isterim. Bisikletin gerçek anlamda bir araç olduğunu düşünenlerdenim.

MVDP ve Van Aert ikilisinin 2020 senesi yarış programları ve hedefleri birbirinden epey farklıydı. 25–26 yaşlarında bisikletin yeni jenerasyonu olarak çok konuşulan ve kıyaslanan bu güçlü ikili, bu sene ilk olarak Gent-Wevelgem’de bir araya gelmişti.

Dolayısıyla çoğu otoriteye göre ikisi de, yarışın en büyük favorileriydi. Ancak hiç beklenmeyen bir şey oldu. Yarış boyunca birbirleriyle o kadar uğraştılar, birbirlerinin atakları dışındaki atakları o kadar görmezden geldiler ki; yarışı ikisi de hiç istemediği bir noktada 8. ve 9. bitirdi.

Elbette izleyenlerin de, kendilerinin de umduğu böyle bir son değildi…

Biz yarışta bu yıldız çocuklara bakıp , sadece onları konuşurken; gördüklerimiz aslında başka birini gizlemişti. Ve biz görünenin gizlediğini merak ederken geçen senenin dünya şampiyonu podyuma doğru koşmayı başarmıştı.

Hayat belki de buydu: Biz bir tarafa bakarken, diğer tarafta olanlar tüm gidişatı değiştiriyordu…

Wout Van Aert, yıldızlar topluluğu Jumbo-Visma’nın altın çocuklarından biri, Van Der Poel ise ondan çok daha küçük ve daha alt ligde koşan bir kıtalararası takım olan Alpecin-Fenix’in en büyük bisikletçisi…

Biri Real Madrid’in forveti diğeri ise Galatasaray’daki Hagi…

Biri Senna diğeri ise Prost…

Biri Federer diğeri Nadal…

Biri Cancellara diğeri Boonen…

Biri Belçika takımında bir Hollandalı, biri Hollanda takımında bir Belçikalı…

Aslında yol yarışlarında bu iki ismi yanyana görmeye henüz pek alışmadık. Oysa onlar yollardır birbiri ile yarışmaya çok alışıklar…

Derken Gent-Wevelgem yarışının ardından tam bir hafta geçti. Beş Anıtsal Yarışın en güzellerinden biri olan Flanderler turunda, aslında senelerdir kros bisikletinde çamura bulanmış o rekabet ilk defa isteğimiz şekilde yola taşınmıştı.

Bitime 40 km kala ataklarını yapan ve Alaphilippe’in de motora çarpmasıyla başbaşa kalan ikili, izleyen herkese tarihi bir düello izletti.

Aslında izlediğimiz gerçek anlamda ezeli olan bir rekabetin bir anıtsal klasiğe bürünmüş haliydi…

Bilmeyenler için kısa bir özet geçelim:

Van Aert ve Van Der Poel eskiden beri birbirleriyle yarışıyorlar. Hatta çocukluklarından beri… Ancak yol yarışlarında değil, bisiklet yarışlarının başka bir dalı olan Kros bisikletinde.

Ve ikisi de kendi ülkelerinin ve kendi dönemlerinin en iyisi..

İkisi de -MVDP (2015,2019,2020) , Wout Van Aert – (2016,2017,2018) Dünya şampiyonları…

2012’deki Junior Dünya Şampiyonasında ise 1. Van der Poel, İkinci Wout. Yani önce yollarda yanyana çamura bulanıp, sonraki yıllarda da sürekli podyumu beraber aşındırıyorlar…

Bu ikisine baktığımda her seferindeki rekabetleriyle, karşılaşmalarıyla birbirlerini ne kadar geliştirdiklerini, büyüttüklerini ve sınırlarına kadar zorladıklarını görüyorum.

Bu sefer, geçen haftaki hataya düşmediler. Orada birbirlerine bakmaktan etrafa bakmamış ve ikisi de kaybetmişti.

Flanderler Turunda ise önce yaklaşık 40 km beraber çalışarak, bu sefer rakip olmalarına rağmen önce işbirliği yaparak kendi mücadelelerini diğer favorilerden izole ettiler.

“En büyük rakibinle bile yeri geldiğinde beraber çalışmalısın. Yoksa hedefine bile yaklaşamazsın, kazanamazsın…

Bu da bisikletin en bilinen hayat derslerinden biriydi…

Sonra da son kilometrede oynadıkları süper düello ile içlerinden o günün en iyisini belirlediler. Kedi-fare oyununun sonunda girdikleri sprint finişi sadece bir kaç santimetre ile MVDP kazandı.

Van der Poel, kazanırken 51 numarayı giyiyordu. Babası Adri VanDer Poel’un 1986’da De Ronde’yi kazandığı sene giydiği numarayı…

MVDP ve babasının ilişkisine geçen sene değinmiştim.

MVDP ve babasının ilişkisini geçen seneki şu yazımda değinmiştim.

Kelimelerin kökenlerinden sık sık yararlanıyorum. Rekabet “rakaba”dan türemiş. Arapça “bir diğerine bakma, ona göre kendini düzeltme, iyileştirme, öğrenme” anlamı var. Latince de ise “compete” olan bu ifade “Com” ve “ petere”, Yani “beraber aramak” anlamını taşıyor.

Bu bakımdan kökleri itibariyle “rekabet” birbiriyle yarışmaktan çok daha anlamlı bir kavram.

Profesyonel anlamda, MVDP ile Wout Van Aert senelerdir izleyenlere ve birbirlerine rekabetin en güzel halini gösteriyorlar.

Bunu yaparken de sürekli birbirlerini en üst noktaya taşıyorlar.

Birinin nefesi diğerinin ensesinde olması bize kişisel gelişim kitaplarında pek yazmayan o en önemli derslerden birini de veriyor: Adaptasyon için, sürekli gelişim için gereken stresi…Doğada bu ikisinin el ele yürümesini…

Ve Gent-Wevelgem ‘deki birbirlerini egale ederek kaybedişlerinin ardından rakibini suçlayan aynı Van Aert, bu sefer De Ronde’de 245 km’lik yarışı ezeli rakibine karşı bir kaç santimetre ile kaybettikten sonra şu paylaşımı yapıyor:

“Beni yıllardır limitlerime kadar zorladığın için teşekkür ederim.”

Umarım beraber arayıp, beraber bulduğumuz, sınırlarımızı beraber keşfettiğimiz, öldürmeden yaşatan, ezmeden geliştiren, ezeli ve ebedi olan, bizi beraber büyüten bu rekabet, bir gün hepimizi bulur..

Esenlikle

uee

--

--