Merhabalar, bildiğiniz gelişmelerden dolayı bu ayki etkinliğimizi erteledik.
Şimdi çeşitli yerlerden bu zamanda spor yapmakla ilgili sorular geliyor. Onun için toplu bir cevap verme ihtiyacı hissediyoruz…
Bir haber verelim. Bu arkadaş açıkçası neredeyse hepimize bulaşacak (şu anki bulaş öngörüsü. %70). Lakin bunun yayılım hızı-zamanı kritik. Eğer hep beraber toplum olarak dikkat ederek bulaşma hızını kontrol altında tutabilirsek sağlık sistemi çökmeden durumu kontrol altında tutabiliriz. Böylece gerçekten ihtiyacı olacak olan yakınlarımızı, yaşlılarımızı, kronik rahatsızlığı olanlarımızı hayatta tutabiliriz. Şu anki önlemler de bunun için. Nitekim solunum cihazı sayısı felan yetmiyor İtalya’da. Dolayısıyla doktorlar kimin ölüp yaşayacağına karar vermek durumunda kalıyor.
Kendi alabileceğimiz önlemlerin, sosyal mesafenin ne kadar önemli olduğunu anlatan Şu yazıyı gözden geçirmekte fayda var:
https://www.washingtonpost.com/graphics/2020/world/corona-simulator/
Şimdi bir şansımız var. Havalar güzelleşti. Dışarı çıkma yasağı gibi durumlar olmadığı sürece kalabalık mekanlardan çok traillere, yürüyüşlere ağırlık verelim. Toplu ve kapalı yerlerde yapılan spor ya da sosyal ortamlarından kaçınalım. Buna ne yazık ki yüzme havuzları da dahil. Ne kadar önlem alınırsa alınsın duş ve soyunma odası gibi alanları kontrol altında tutmak çok zor. Birbirimizle olan sosyal mesafemizi koruyalım. Aramıza 1–1,5 mesafe koyalım. Özellikle baba, anne gibi evde yaşlısı olanlar biraz daha dikkat. Hastanelere ve Hastane çalışanlarına mecbur kalmadıkça gerçekten fazla yaklaşmayalım (bu yakın doktor tavsiyesi). Küçük köy ve kasabasında olanlar zaten hiç büyük şehirlere gelmesinler. Bağışıklığımızı güçlü tutmaya çalışalım. Güzel beslenmeye, dışarda spora, egzersize devam.
Orta şiddette egzersizin bağışıklık sistemini “Boost” ettiğini biliyoruz. Yaptığımız antrenmanlarda kendimizi çok tüketmemeye, yıpratmamaya, bağışıklık sistemimizi düşürecek kadar ağır idman yapmamaya çalışalım.
Özellikle ağır antrenmandan sonra bağışıklık immün sistemin zayıf kaldığı zamana aralığına “açık pencere” diyoruz. Bu pencereyi kapalı tutmak için toplam stres miktarı diye geçen “Antrenman şiddeti (yoğunluğu) X Süresi” mümkün olduğu kadar kontrol altında antrenman yapalım.
Kalabalık yerlerden ve birbirimizden uzak durma şartıyla (kafe-restaurant) dış ortamda yaptığımız aktiviteler iç ortam alternatiflerinden daha iyi görünüyor. Sıcaklığın artmasıyla virüsün yaşam süresinin azaldığı ile ilgili çalışmalar var ancak bunlar kesin değil. Açıkçası bütün çalışmalar yeni olduğundan kesinlik az. Zaten bu belirsizlik durumu ciddileştirdi.
Bir de havada asılı kalma süresi (3 saat civarı) metal yüzey (12 saat) ve kumaş yüzey (6–12 saat) lerden daha az. Bundan yola çıkarak gerçekten fazla temasın olmadığı, milletin uğramadığı köylerde bisiklet, ormanda koşu bizce mantıklı…
Antrenman sonrası kendinizi zayıf düşürmeyin. Bu bulaşı yavaşlatırsak, yavaş yavaş içimizden geçecek bu küçük arkadaş. Aksi hali düşünmek bile istemiyoruz. O yüzden sosyal alışkanlıklarımızdan bir süre feragat etmeye ve panik yapmadan durumu ciddiye almaya değer.
Bunun dışında sürekli istatistikleri takip etmenin, haberleri dinlemenin, sürekli gelişmelerden haberdar olmanın bize hiç bir faydası yok. Tam aksine artan kaygı ve endişe ile dağlımızı ve yaşam kalitemizi azaltacağı kesin.
Ne yapmamız gerektiğini bilelim, buna uygun davranalım ve hayatımızı adapte edelim.
Bir süre bilinçli bir şekilde sosyal olarak uzak kalalım. Tüm sevdiklerimiz için.
Buna Bi’yerden dahil:)
Sporla kalın,
Sağlıcakla kalın,
Bizimle kalın…
