Günübirlik Hayatlar

Serkan Yazıcıoğlu
BKM Kitap Kulübü

--

Psikoterapi ve psikiyatri alanlarında çağına öncülük eden ünlü terapist Irvin D. Yalom tarafından kaleme alınmış ve özellikle psikoloji alanına meraklı herkesin kendisinden parçalar bulacağı tamemen gerçek olaylara dayanan 10 farklı vakayı analiz eden bir kitap “Günübirlik Hayatlar”…

Irvin kitabının adını “Roma İmparatoru ve filozof” Marcus Aurelius tarafından yazılmış “Düşünceler” isimli kitabın bir bölümünden esinlenerek koymuş.

Hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın”

Irvin David Yalom çağımızın en önemli psikiyatrist ve psikoloji yazarlarından biri olarak kabul edilmektedir. 1931 yılından dünyaya gelen Yalom, küçük yaşından itibaren okumaya karşı büyük bir tutku duymuştur. Okuma aşkı onu haftada iki gün şehirdeki kütüphaneye gitmesini sağlamıştır. George Washington Üniversitesinde sanat eğitimi ve Boston Üniversitesinde tıp eğitimi almıştır. Psikiyatri bölümünü seçmiştir.

John Hopkins Üniversitesinde eğitim aldığı sırada felsefeye ağırlık vermiştir. 1963 yılında başladığı Stanford Üniversitesi’nden psikiyatri profesörü unvanıyla emekli olan Irvin Yalom, San Francisco’daki özel muayenehanesinde hala çalışmaya devam etmektedir.

Kendisi aynı zamanda “Nietzsche Ağladığında” , “Aşkın Celladı” ve “Bir Psikiyatristin Anıları” gibi çok beğenilen eserlerin yazarıdır.

Kitabın gerçek hikayelere dayalı olması okumayı çok daha keyifli hale getiriyor. Uzun yıllar boyunca insanların kendi hayatlarındaki başta ölüm korkusu olmak üzere yaşadıkları sıkıntılar ve bunlara karşı Irvin tarafından tarafından uygulanan çözüm bulma yolları hem öğretici hem de yönlendirici. Irvin’in en temel yaklaşımı açık ve şeffaf olması. Dürüstlüğü her şeyin önüne koyuyor. Her bir bireyin kendi içinde özel olduğunu düşünüyor ve “tanı koymak” kavramını kabul etmiyor. Genellemeleri doğru bulmuyor. Kendisine gelen insanları etkilemeye çalışmıyor. “Amacım bana gelen insanlara akıllı bir şeyler söyleyerek etkilemek değil sadece onların yanında olduğumu hissettirmektir” diyerek en önemli felsefesini ortaya koyuyor. Her gelen kişi terapi seansları sonunda aradığı sorunun cevabını yine kendi bulmuş oluyor. Irvin kimseye hazır çözümler ve cevaplar sunmuyor. Kendisini de tüm tecrübesine rağmen eleştirmekten ve eksik gördüğü yönlerini tamamlamaktan geri kalmıyor. İnsanlara nasıl ölüm korkularını yeneceğini anlatırken kendisinde gördüğü eksiklikten dolayı başka bir terapisten “kendi ölüm korkusu” hakkında yardım alıyor. Tıpkı kitapta yer alan başka psikiyatristlerin farklı konularda Irvin’den destek talep etmesi gibi. Herkesin kendi duygusal röntgenini çekmesi ve destek alabileceği konuları belirlemesi için “Günübirlik Hayatlar” kitabı önemli fikirler veriyor.

Farklı yaş gruplarından yüksek entellektüel birikime sahip kişilerin Irvin ile yaşadığı diyaloglar hepimizin mevcut hayatlarından kesitler sunuyor aslında. Özellikle öne çıkan yönlerinden biri bu destek talebinde bulunan kişilerin oldukça zeki olmaları. Bazı bölümlerin sonundaki final cümleleri hep bu kişiler tarafından söylenmiş. Yani son noktayı onlar koymuş.

Irvin’in yaklaşımı çok net. Ölüm korkusu denen şey aslında anı yaşayamamak korkusu ile gelişiyor. O yüzden geçmişin kötü izlerinin ve gelecek korkusunu şu anı ve şimdiki zamanı öldürmesine izin vermiyor. “Sahip olamadığın bir hayatın yasını tutamazsın” cümlesi çok şey anlatıyor. Özellikle insanların kendi sorunlarına ayna tutmasını sağlarken bu kişilerin rüyalarından yola çıkarak izlediği çözümleme metodolojisi çok etkileyici.

Sonuç olarak hepimizin kendi hayatımızın sorumluluğunu almamızı istiyor. Nietzsche’nin de dediği gibi, “Neden”i olan “Nasıl”a katlanır.

--

--

Serkan Yazıcıoğlu
BKM Kitap Kulübü

📱Dijital dünyayı büyütmek için çalışır, kendini tekrarlamayan günlerin zenginlik olduğuna inanır.