Ali Nesin’in Matematik Köyü’nden İzlenimler

Ipek Islimyeli Dedeoglu
Building Bridges
Published in
3 min readDec 7, 2016

30 Ağustos günüydü. Eşimle Şirince’ye doğru gitmeye karar verdik. Ege’nin gerçekten de adı gibi şirin bu kasabasında biraz kahvaltı, biraz alış veris’den sonra Efes’e doğru yola çıkmaya hazırlanırken; Matematik Köyü’nün de Şirince’de olduğu aklıma geldi. Etraftakilere köyün nerede olduğunu sorduk. 1–1.5 km. uzaklıkta olduğunu söylediler. Küçük işaretleri izleyerek, oldukça bozuk ve dar bir yoldan ormanın bitişigindeki köye doğru ilerlemeye başladık. Yol boyunca gençlerin ellerinde poşetlerle yürüdüklerini gördük. Daha sonra; köyde kalan öğrencilerin günlük alış verişlerini bu 1–1.5 km.lik yolu yürüyerek gidip gelerek yaptıklarını öğrendim.

Zamanımız kısıtlı olduğu ve habersiz geldiğimiz için maalesef yetkililerle görüşme olanağım olmadı. Yalnızca orada tesadüfen rastladığım bir kaç öğrenciyle konuşabildim. Sonra da çok yakın bir arkadaşımızın kızının 15 günlük yaz kampına katıldığını öğrendim. Gençler orada olmaktan çok mutlu idiler ve çok şey öğrendiklerini söylüyorlardı. Kampta olmak onlara yeni bir hayat tecrübesi kazandırmıştı. Sabah 8'de başlayıp, akşama kadar süren oldukça yoğun bir ders programları vardı. Öğretmenler dünyanın çeşitli üniversitelerinden gelen gönüllü akademisyenler. Amaç problem çözmek kadar, düşünmeye ve tartışmaya kapı aralamak. Yemek servisi ve genel temizlikten öğrencilerin kendileri sorumlu. Kampta kaldıkları 15 günlük süre içinde her türlü mutfak işini yapıyor, bulaşık yıkıyor, tuvalet temizliyorlar. Hiç biri de bunu angarya olarak görmüyor. Öğrenciler neyle karşılaşacaklarını bilerek ve isteyerek katılıyorlar kampa.

Köy Aziz Nesin Amfisi, görmediğim ama sonradan adını çok duyduğum kütüphane, taş odalar, hamam ve yemekhane’lerden oluşuyor. Öğrencilerin kaldıkları evler de var. Ancak benim dikkatimi çeken köyün girişinde ve içindeki onlarca çadır idi. Yazın öğrenciler sayı olarak evlere sığmadığından çadırlarda kalıyorlarmış. Yazın bir günde öğrenci sayısının 500'u bulduğu zamanlar oluyormuş.

Tüm baş vuran öğrenciler, bir değerlendirme yapılmadan kabul ediliyormuş. Lise öğrencileri ücret ödeyerek paket programlara dahil oluyorlar ve bütün dersleri almak zorundalar. Üniversite ve doktora öğrencilerinden ücret alınmıyor ve her gün en az iki derse girmek zorundalar. Lise programlarındaki organizasyonu, hangi derslerin verileceği kararını Ali Nesin kendisi veriyormuş. Sonra o dersleri verecek hocalar aranıyormuş. Lisans ve üstü programlarda ise karar tamamen ders verilecek hocalara bırakılıyormuş.

Bu güzel köyü tam detaylı olmasa da yerinde gördüğüm, bir kaç öğrencisi ile de konuşabildiğim için çok mutluyum. BTF olarak da bu projeye destek vererek çok anlamlı bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Sırada Felsefe Köyü var. O da tamamlanmak üzereymiş ve hatta son bir kaç senedir felsefe etkinlikleri de düzenlenmiş. Sanat Köyü’nün seramik atölyesi tamamlanmış, resim ve heykel atölyeleri yapılacakmış.

Evet! Bütün bu projeler ve eminim Ali Nesin yardımlarımızı bekliyor. Türkiye’de böyle güzelliklerin olması geleceğe dair umutlarımızın devam etmesi demek…

Not: Yukarıda verilen bazı bilgiler Aslıhan Lodi’nin “Ali Nesin Matematik Köyü’nun Delisi” adlı kitabından alınmıştır.

--

--