Bu yolculuk tüm engellerimizi aşabilmek adına ve umudu için olsun

ela.eskinazi
Building Bridges
5 min readJan 24, 2017

--

Bir tutku hikayesi….

Aramızdan çıkan muazzam bir yaşam hikayesi…Bir görme engelli bir dağa tırmanma cesaretini nasıl gösterebilir ? Gerçek olabilir mi? Evet, görme engelli Necdet Turhan, 2002 yılından başlayarak sürdürdüğü 5 Kitada 5 Maraton ve 5 Zirve diye adlandırdığı sosyal sorumluluk Projesini bitirmek üzere. Hem de pek yakında, 2017 Şubat ayı sonunda Avusturalya’da son etkinliği olan Koşciusko Zirve tırmanışını tüm engelleri yenerek gerçekleştiriyor. Biz de bir nevi onun hayal ortağı olduk ve onun cesaretinden etkilenerek ülkemizde ki görme engelli çocuk ve öğrenciler için “Education4Blind” kampanyasını oluşturduk. Amacımız okuma yazma oranının %5'in altında olduğu görme engelli çocuklarımız için gerekli olan özel eğitim araçlarının erişimini artırmak, onlarin fırsat eşitsizliğini azaltabilmek.

Bir düşünsenize, kim bilir ne kadar zorluklardan geçmiştir Necdet Turhan, acaba kaç kişi ona “yapma oğlum saçmalama, otur oturduğun yerde, sen kim koşmak, dağa tırmanmak da ne” demiştir. Kendine olan öz güvenini nasıl korumuştur içinde, hedefinden sapmamıştır bunca yıl? İçinde kocaman bir yaşam sevinci olmalı, azmi, ve yitirmediği çocukluk ve gençlik duygusu. Evet bizim görebildiklerimizi göremese bile her nefesin, her sesin varlığı bir yaşam koşulu ve sevinci olmalı … Nedir Necdet Turhan’ı doğaya bu kadar bağlayan, onu dağlara yılmadan tırmandıran?

Doğaya ve yaşamaya olan sevgisi….

Necdet Turhan Alabalık’ın alasına, dağ yellerine, yükseklerden düşen soğuk ve berrak sulara , sarp kayalıkların güvercinlerine, daha doğrusu dağlara vurgundu…Görme engelli olması nedeni ile Dağlardan uzak kaldığı yıllarda; “Bakmayın ayrı düştüğümüze siz, su sızmazdı bir zamanlar aramızdan. Dağlar benim eski dostum…Basacaktır bağrına beni karşısında görünce dağlar, bunu adım gibi biliyorum…” Düştüde yine aklıma dağlar yüreğim burkuldu, bir tuhaf oldum…”sözleriyle tutkusunu dile getiren Turhan geçmişi şöyle anlatıyor;

“Zıpkın gibi, sevecen, coşkulu ve gözü kara bir delikanlıydım. Dağlaradır benim sevdam dediğim yıllar. Çok severdim o günlerde yöre isimleri ile dağları anlatmayı ve dinlemeyi. Çok sevdim mesala Buzluca ismini, sonra Buzluca Vadisi’nin hemen karşısındaki dereciği. Gülpınar Deresi demek ya da Gülpınar adını birilerinden mutlu ederdi beni…Isırlık sonra, ve Yankılıkaya…Kanlı Havuz ve Çam Battı, ardından Değirmen Düzü, esintili ve Çengelli havuzlar ve Büyük Sarp-Halit’in Kayası…

Aralik 2016, Necdet Turhan Avustralya tirmanisina hazirlanirken, Bursa Fidyekızık Cevizli Yayla bölgesinden antrenman görüntüleri. Antranor; Harun Karaağaç.

Büyük Balıklı Deresi’nin en zorlu kaya kütlesi olan Büyük Sarp’ı çıkarken Vadi boşluğunda suzülen, kanat çırpan güvercinleri izlerdim…Ardından Uludağ’ın Senaberleri, çayırları başlardı…Ve Donbay Çukuru ve Softa Boğan…Her keresinde büyülenmiş gibi olurdum… Büyük Balıklı Deresi’nde Son Sarp Kayalıkları çıkıp sırtımı bir Göknar’a verir ya da oradaki çayırlara oturur bulutlar arasından kuşbakışı seyre dalardım aşağıları…“Anlat” denildiğinde anlatamazdım o haşmeti, o görkemi, büyülenir, yorgunluğumu unutur ve huzur içinde seyrederdim Bursa Ovası’nı…

Cumalıkızık’ın hemen üstündeki Küçükbalıklı Deresi’nin kınası bol alabalıklarını hiç unutmadım… Baharın ilkgünleri Küçükbalıklı’dan çıkar, Hasanağa Yaylası’ndan geçip Büyükbalıklı Deresi’ne iner, Erikli Yaylası’nda dinlenirdim…

Elimde fındık çubuğundan yapilmiş balık oltam, sirtımda kendi diktiğim çantam ve belimde tuttuğum alabalıkları taşıdığım küçük sepetim ile yıllarca koştum “Dağ Sultanları” dediğim alabalıkların peşisıra Uludağ’ın cennet misali Dereleri’nde.

ABD’nin Colorado Bölgesi’nde 4280 m. Sherman Zirvesine 19 Temmuz 2014 günü Ekip Arkadaşları; Nevzat Öntaş, Doğan Çömez, İlker Tünay ve Hakan İnanoğlu ile başarıyla tırmanması ardındnan yine Colorado Bölgesi’nde ekip arkadaşlarıyla rafting yaptı.

Bazen Kovuk Dere’ye gider, Kovuk Dere’nin yaylaları’nda hayvancılık yapan Kirazlı Köyü çobanlarına konuk olur, koyun postlarından dikilmiş uzun gocuklarda uyuyup sabah kahvaltısında çiğ süt kaymağı ve mısır unundan yaptikları hoşmelimi yer, ayrılırken Onlara tuttuğum alabalıklardan bırakmayı ihmal etmezdim…Dere boylarında gecelerdim bazen ve yaktığım ateşin yalımlarını seyrederdim… Köz olmuş ateşte yalımların dans edercesine peşpeşe gelip yükseldiklerini fark etmistim o yıllar, garip bir merak ve hayranlıkla…

Büyük kayalardan söktüğüm yosunlardı yatağım… Çok üşürdüm bilhassa tan atımında, dere akarları beyazlarken…Akarlar beyazlayıp seçilmeye başladığında şafak sökümünün yakın olduğunu anlardım…

Ergenlik yıllarımdı, dağların şıfasını bedenimdeki yaraların, yüzümdeki sivilcelerin çarçabuk geçmesinden bilirdim… Bir de lakabım vardı o yıllar, derelere birlikte gittiğim arkadaşlarımdan Remzi Başdar ten rengime bakarak yakıştırmıştı Bana iki kelimeden oluşan o lakabı; Kara Balıkçı…”

2006 da ilk kez Avusturalya’ya merhaba demiş ve Beş Kıtada Beş Maraton Beş zirve Projemizin etaplarından Sydney Maratonu’nu koşmuştum.

Görme engelli olması ardındanda bırakmadı Necdet Turhan’ı dağlara, doğaya olan tutkusunu. Belleğindeki fotoğraf albümlerini açtı ve onlarla avundu durdu, oralara gidemesede…Üniversite yıllarında doğa özlemi ODTÜ Dağcılık ve Kış Sporları Kolu’na taşıdı onu. Sorunlar oldu doğal olarak, “varsın görmesin gözlerim.” diyerek yola çıkan Necdet Turhan’ın yüreğindeki tutkuyu, belleğindeki özlem fotoğraflarını bilmiyorlardı çünkü… Aşama, aşama zaman içinde çözüldü hepsi ve yıllar sonra Turhan nihayet anılarına, ona seslenen dağlara döndü.

Yolun açık olsun Necdet Turhan, Bridge to Türkiye Fund Derneği (BTF) eğitim gönüllüleri olarak senin bir adım arkandayız, biliyoruz ki koçun Nevzat Öntaş ile keyifli ve başarılı bir çıkışı gerçekleştireceksin, her adımın senin gibi büyük olsun. Demiştin, dağa göz değil, yürek tırmanır diye, senin yüreğin hikayesi bu aralar bıktığımızı veya bittiğimizi düşündüğümüz günlerde hepimize ilham olsun. Hepimizin bireysel veya toplumsal olarak ilerleyebilmesi için böyle büyük hayallere ihtiyacı var. Ve bu hayalleri gerçekleştirmemiz için küçük veya büyük aşamalara, ardı ardına sıralayarak hedeflerimiz uğruna ilerlemeye çalışmalıyız…. Girişimciliğinin arkasından oluşturduğumuz yeni eğitim fonu ile birçok görme engelli çocuğa umut, ve üniversite öğrencisine yani kapılar açacağız. Evet senin gibi korkusuz, kendine güvenli, hür düşünen görme engelli birçok çocuk ve genç ayak izlerini takip ederek engelsiz bir Türkiye için arkandan gelecek….yolun açık olsun.

Ve bu yardim projemizi destekleyen gönül ve bağış halkalarımıza, liderlerimize ve bizlere sponsorluklarıyla bu büyük girişimin seyahat finansmanını sağlayan Duracell ve Bahçeşehir Okulları’na buradan bir kere daha teşekkürlerimizi sunarız…

Bridge To Turkiye Fund

Bağışlarınız/Kampanya Takımı kurmak için: https://www.bridgetoturkiye.org/the-final-climb/

--

--

ela.eskinazi
Building Bridges

Day job: ESG Finance at Bank of the West, VP Bridge to Turkiye Fund (BTF), all opinions and articles are mine…