Bugün Birim Yarın Bin Olacağım…

Vicdan Babaloglu Akyurek
Building Bridges
Published in
4 min readJan 21, 2019
Bugün Birim Yarın Bin Olacağım Ben Kendimden Verdikce Çoğalacağım-Nezahat Kuzu-Bartın Vali Tevfik Başakar Öğretmeni

Bridge to Türkiye Fund’a hergün yazan, fotoğraf gönderip ihtiyaçlarını anlatan öğretmenlerimiz biz gönüllüleri sadece mutlu edip, ilham verip onların seslerine daha çok kulak vermemizi sağlamakla kalmıyorlar aynı zamanda okullarında ve oğrencilerinin hayatlarında önemli farklar yaratıyorlar…

Hepsi Turkiye’nin farklı köşelerinde okullarındaki türlü imkansızlıkların ötesine geçip öğrencileri icin daha fazlasını yapmak istiyorlar ve bunun için ne gerekirse sınıfa getirmekten çekinmiyorlar:-) İşte Nezahat öğretmenimiz bu öğretmenlerimizden biri. Öğrencilerine Ü sesisini anlatmak için sınıfa birgün kucağında horozla gelmiş ve hepsini şaşırtmış:-)

Nezahat öğretmenin şansli öğrencileri:-)

Nezahat Öğretmen nasıl böyle bir eğitimci olmuş?

Ona kim ilham vermiş ve böyle bir öğretmen olmasını sağlamış?

Nezahat öğretmeni en iyi yine kendisi anlatabilir. Almış eline kalemi Nezahat öğretmenimiz ve kelimeler akıp gitmiş onu çocukluğuna, ilk öğretmenine götürmüş ve sonra da kendi öğrencilerine….

O mesleğine tutkun bir köy öğretmeni…

Peki Neden Öğretmenim?

Bugun “bir” im, yarin “bin” olacağım. Ben kendimden verdikce çoğalacağım. Ben çoğaldıkca gelecek parlayacak. Neden mi? Çünkü ben öğretmenim, köy öğretmeniyim.

1985 yılında Ardahan’ın Göle ilçesinin bir dağ köyünde dünyaya geldim. Kimliğimin çıkış tarihi doğumumdan tam 5 yıl sonra..O dönem konuştuğum dil, annemin dili..Kürtçe…Anadilim Türkçe ile tanışmam ilkokul öretmenim sayesinde. Babam aşçı..İlkokul ikinci sınıfta okulu bırakıp, Manisa’ya gelerek çalısmak zorunda bırakılmış. Annem ise ev hanımı…Hiç okul görmemiş, okur yazarlığı yok. Ben 5 yaşında iken zorunlu göç ile Manisa’ya yerleşmişiz.

7 yaşında ilkokula başladığım zaman aynı zamanda dil sorunu yaşıyordum. Annem ve babamın okur yazarliginin da olmaması bu süreçte hem beni hem ailemi cok zorluyordu. Fakat mükemmel bir sınıf öğretmenim vardı. Bana, anneme okur yazarlık kazandırdı. Benim özel olduğumu hep hissettirdi. Yoluma ışık, geleceğime umut oldu. Veee ben yıllar sonra O’nun izinde gitmekten onur duyuyorum.

İlk görev yerim Adıyaman’ın Kahta ilçesinin Karapınar Köyü idi. Dağ başında 17 öğrencili, birleştirilmiş sınıflı minicik bir okul. Tek öğretmendim. Ulaşım yoktu, 1 yil o köyde, bulunduğum okulda, ilçeye hiç ulaşmadan kaldım. Hayatımın önceleri en zor, alışınca en güzel yılıydı..1 yıl sonra taşımalı eğitim modeliyle en yakın büyük okula taşındık. 8 yıl bu okulda çalıştım. Ben anne, öğrencilerim çocuğum oldular. Kan bağımız yoktu ama can bağımız çok büyüktü…

Tekdüze bir öğretmen olamadım hiç:-) Çocuğun ilgisini çekecek materyal neredeyse ben orada oldum. Gören çocuk daha başarılı olacaktı biliyordum. Doğudaki okulumun en büyük sorunu dil sorunuydu…Bunu aşmak için çok okumalıydılar. Kocaman bir kütüphane açtık okulumuza bir grubun desteği ile…Hala duyuyorum “Nezahat Öğretmenimin Kütüphanesi” diyormuş köylüler…

2015 yılında Bartın’a atandım. yine bir köy okulu…En sevdiğim…Bulunduğum okulda başka bir yerden aldığımız destek ile kocaman bir oyun sınıfı açtık. Çemberimde Gül Oya adı altında bir “geçmiş” sergisi yapıp öğrencilerimizin kırtasiye, kıyafet ihtiyaçlarını karşıladık. Onlar hem sosyalleşti, hem öğrendi, hem de çok sevildiklerini hep hissettiler. Çünkü ben hep yanlarındaydım. 2018..Şimdi farklı bir köy okulundayım. 1. sınıf öğretmeniyim. Tohumlarımı suluyorum. Sesleri öğretirken derse birgün horoz, birgün davulla, birgün nine olarak giriyorum. Oyunla öğrenmenin daha zevkli olduğuna inanıyorum. Ve birgün filizlenip çiçek açacakları günü dört gözle bekliyorum. BTF ailesi olarak, tüm üyelerinize destekleriniz için teşekkür ediyorum. Siz gibiler oldukca GELECEK PARLAYACAK…

--

--