Nokia N96'lı yaşam
Bir süredir Nokia dünyasından uzakken Nokia viNe ile ilgili blogger toplantısını takiben daimi olarak Nokia N96'ya geçtim. Geçmez olaydım diyeceğim kızacaklar ancak hakikaten pişmanım. Neden mi?
- Bunca zamandır flaşlı 5 megapiksel kameranın ne kadar kullanışlı olduğunu unutmuşum.
- Kaliteli bir video kayıt cihazıyla bunca zaman çok eğlenebilecekken bundan mahrum kalmışım.
- Arayüzü hızlı tepki veren, her ekran değişiminde 300 ms. animasyon göstermeyen telefonlar da varmış, öğrenmiş oldum.
- S60 tarayıcının iyi kötü Adobe Flash desteğinin bazen hayat kurtarabileceğini hiç hesaba katmamışım.
- Klavye ve Türkçe T9'la da gayet hızlı yazabiliyormuşum, onu da gördüm bu dönemde.
- Telefon numarası çevirmek için ekranda parmakla abuk subuk şekiller yapmak zorunda da değilmişiz, tek elle ekrana bakmadan telefon numarası çevirmek veya mesaj yazmak mümkünmüş
- Uyumadan önce ‘şu şarkıyı dinleyim bari yatakta’ dememle bluetooth ile müzik yüklemek arasında sadece 30 saniye varmış, iTunes gibi bir şaheseri kullanmaktan mahrum kalmak ne de güzelmiş dedim.
- Hatta işi biraz daha şansa bırakıp Lounge veya Oxygen gibi sakinleştirici etkisi olan radyoları açabilmek insana keyif veriyormuş meğerse.
- Bilmediğin bir adresin tarifini almak için çok da uğraşmaya gerek yokmuş, Nokia Maps hakikaten iyiymiş de haberimiz yokmuş.
Bunlar beni iPhone ve T-Mobile G1 ile geçen 13–14 ay boyunca yapamadığım için üzen şeyler. Tabii bir de olmadığına sevindiklerim var:
- Mesela düzgün bir Twitter ya da Friendfeed programı yok. FFtoGo ve Twibble ile idare etmek zorundayım, bu yüzden artık daha az micro-blog yazıyorum (aferin bana)
- Ya da şarj aletini çantamdan çıkarmak zorunda kalmıyorum zira gün içinde pil biterse endişesi ile sürekli şarjımı takip eder oldum. Hoş bu özellik sevgili G1'dan yadigar.
- Bir gece dışarı çıkmanın maliyeti yaklaşık 1 GB harddisk alanı oluyor zira o kadar çok fotoğraf çekip video kaydediyorum ki N96'nın değilse de sürekli boşaltmak zorunda kaldığım Macbook Air’ın harddisk dolup dolup boşalıyor.
- Eğlenceli ve bedava oyunlar da yok, bu sayede artık yatmadan önce pek bir şey de oynamıyorum, hemen uyumaya çalışıyorum — tabi radyo var o işimi biraz kolaylaştırıyor.
- Ucuz oyun yok ya, ya bir de tarayıcısı hızlı olsaydı? O zaman da tarayıcıyı elimden bırakmazdım.
- Ve son olarak iyi ki halen hızlı çalışan, anında Gmail’imi cebime taşıyan bir eposta uygulaması yok. Zira Nokia Email ya da üzerinde gelen eposta alıcısı, Google’ın J2ME uygulaması gibi programların biri iyi çalışsa inbox’ım bu kadar dolu olmazdı değil mi? Yolda epostalarımı temizlemek iyi ki hiç kolay değil, aferin Nokia’ya ve Google’a :-)
Neyse.. özetle Nokia N96 da tüm cihazlar gibi kusursuz değil ve fakat harika kamerası yüzünden elimden bırakamadığım bir telefon oldu. Bugün ise 5800 geldi ve benim çıtam çok yüksek — kamera konusunda ne yapacağım bilemiyorum, acaba bir tane fotoğraf mak… yok düşüncesi bile çok saçma bu devirde!