Sony Vaio P’ye genel bakış

Burak Bayburtlu
burak.com
Published in
3 min readApr 30, 2009

--

Bu yılın en beklenen taşınabilir cihazlarından biri de Sony Vaio P serisi netbook’lar. Her ne kadar kendilerini yaşam tarzı bilgisayarı (lifestyle PC) olarak değerlendirseler de tüm temel netbook özelliklerini barındırıyor. Bu durumda Sony Vaio P serisini diğer netbook’lardan ne ayırıyor da 250$’a da netbook alabilecekken 900$ baz fiyata sahip olan bu cihazı almalıyım diye düşünüyor insan.

Bazı ürünler, bazı markalar, mantık dışı seçimler gibi gözükse de para ile satın alınması oldukça güç olan mutluluk gibi duygulara yol açmaları nedeniyle aslında en mantıklı seçimlerdir. Bu yüzden pek çok insan Mini ya da Apple ürünlerini tercih ederken o markaların içimize işlemiş alt mesajlarını da satın alarak bu mesajlardaki gibi hissedip mutlu olmaktan oldukça hoşnut.

Diğerleri teknik özelliklerini eleştiredursun, temelde Sony ürünleri de pek çok defa sırf Sony olduğu için tercih edilmiştir — bugüne kadar siz de ben de tercih ettim. Sony’nin mesajları neydi hatırlayalım: It’s a Sony ve like.no.other. Ya da şöyle söyleyeyim: o bir Sony ve diğerlerine benzemez. Genelde Sony ürünleri bu iki önermeyi de doğrularcasına farklı ürünler olmuştur. İşte P serisi de bu geleneğin bir parçası: farklı bir netbook. Bu farkları şöyle sayabilirim:

  • Alışılagelmiş netbook’ların aksine 1.6 GHz değil 1.3 GHz Atom işlemci ile geliyor.
  • Yine 1–1.3 kg düzeylerinde gezen standart netbook ağırlığını aşağıya çekmiş, 700 gr. ağırlığında.
  • İlk netbook sayabileceğimiz Asus EEE PC 700 serisinden bu yana en ufak ekran 8" ile yine burada mevcut.
  • En yüksek çözünürlüklü modellerde gördüğümüz 1280 piksellik ekranın yerinde 1600 piksel genişliğinde bir ekranı var.
  • Pek çok yüksek seviye netbook pil ömründe 6 saat sınırını zorlarken Sony Vaio P serisi kullanıcıları 2–4 saat arası bir pil ömrüyle yetinecekler.
  • Bütün netbooklar klavyeyi tam boyutlu bir klavyeye yaklaştırmaya gayret ederken burada pek öyle bir durum söz konusu değil — tam tersine küçük tuşları olan bir klavyesi var.
  • Sony farklı demiştim değil mi? Klavyenin altındaki boşluğu ortadan kaldırmak için touch pad yerine küçük, plastik bir düğme (işaret çubuğu) kullanmayı tercih etmişler.
  • Farklılığı disk kapasitesinde de karşımıza çıkıyor. Baz modelde 60 GB sabit disk ile gelirken en üst modelde 128 GB katı hal diskiyle(SSD — solid state disk) geliyor. Bu da şu anki netbook dünyasının yabancısı olduğu derin sularda yüzdüğü anlamına geliyor. Bunun bedeli ise 600 dolarlık ekstra.

Aşağı yukarı tüm eksi ve artılarını yazmaya çalıştım. Peki genel olarak ne düşünüyorum? Sony Vaio P serisini tek kelimeyle inanılmaz bulduğumu itiraf etmem lazım. Buna benzer bir formu her ne kadar daha önce Picturebook C1 serisinde denedilerse de o cihazlar ne bu kadar geniş ne de bu kadar ucuzdu.

Ekran üzerine konuşacak çok şeyim varsa da çok uzun süre standart ayarlarda kullanmaya dayanabilecek pek kimse olduğunu sanmıyorum. Ekranı farklı kılan onun piksel yoğunluğu, açıklayayım: şu an en yaygın ekran boyutu 15.4" ve bu ekranların büyük çoğunluğu 1280x800 piksel çözünürlükte. Ufak bir hesapla bu ekranlarda 1 inch (yani 2.54 cm) uzunluğunda ve 1 piksel genişliğinde bir çizgi çizdiğinizde teorik olarak 98 piksel kapatıyorsunuz. Sony Vaio P’de ise bu sayı 221 piksele çıkmış. Yani ortalama bir ekrandan 4 kat daha yoğun bir ekrana sahip (2 kat piksel, 2 boyutlu ekran, 4 kat yoğunluk diyeyim siz düzeltmeye kalkmadan :) )

Uzun lafın kısası kısa pil ömrü, zayıf işlemcisi gibi özellikler 2 GB standart hafıza, 128 GB’a çıkan SSD seçeneği, dahili GPS, dahili 3G modem, inanılmaz yoğun ekran gibi özelliklerle yarışıyor ve ceket cebine sığacak kadar küçük bir kasada altın tepsi ile sunuluyor. Herkese göre bir cihaz değil Sony Vaio P — bir nevi netbook’ların limuzin’i diyeyim de şu ön inceleme sona ersin.

Not: Galeri aceleyle çekilen fotoğraflar içermekte olduğundan kalitesi nedeniyle kusuruma bakmayın. Daha iyilerini çekme fırsatım olursa güncellerim.

[gallery order=”DESC” columns=”2"]

--

--

Burak Bayburtlu
burak.com

Alpha Geek & Blogger. He is a poster child for technologically insane. He's a true product of the system. He's been a geek before it was cool.