Ders.im 📓💡
Merhabalar, son bir haftadır eğitim içeriği üretmiyorum, bunun sebebi yeni bir projeyi fikir aşamasında büyüttüğüm içindir. Bu projenin detaylarını ise bir yazı ile sizlerle paylaşmak istiyorum. İlham aldığım kişiler projelerini bu şekilde tanıtarak “crowdsourced” yani kitle kaynaklı / odaklı geliştiriyorlar. Bunu bir teknik olarak değerlendiriyorum ve ülkemizde bunun sosyal bir deneyini yapmış olmak istiyorum. Girizgahımızı yaptığımıza göre proje fikrine geçelim,
Ders.im projesinde biz öğrenciler için ders notu, çıkmış sınav soruları, konuyla ilgili eğitim videolarının tek bir noktadan erişilebilir ve öğrencilerin ilgili konuyla alakalı sorular sorup cevapları birinci ağızdan öğrenebilecekleri bir platform olmasını amaçlıyoruz. Burada birkaç fikri harmanladığımı düşünebiliriz, soru sorma kısmında biz yazılımcıların sık sık ziyaret ettiği Stack Overflow, ders materyali paylaşımında ise bir GitHub düşünebiliriz. ( Her ne kadar git alt yapısı ile alakası olmasa dahi, imece usulü olacağını düşünürsek bu bağlamda uyuşuyor. ) Cümlelerimi daha çok, “ben” yerine “biz” ile kurmayı tercih ediyorum, çünkü bu süreci sizler ile birlikte sürdümek gibi bir hayalim var. Öncelikle bazı soruları yanıtlayalım,
Neden Ders.im 🤔
Bazı gerçekleri es geçmemek gerek, Google’da bir arama sorgusu ile aradığımız bir çok içeriğe ulaşabilir durumdayız, bunlar arasında ders materyalleri de mevcut. Fakat kullanım alışkanlıkları bize şunu gösteriyor,
Bu kısım biraz uzun, eğer teknik kısma atlamak istiyorsanız aşağı doğru kaydırmanızı tavsiye ederim ☠️
2017 yılında aramaların yaklaşık %77'si Google üzerinden gerçekleştirilmiş,
Bu aramaların dışında internette yapılan aramalar web’den mobil’e kaymış görünüyor,
Bu aramaların sektörel bazda reklam geliri olduğunu hepimizin bildiğini düşünüyorum. Bu değerlere bir göz atalım,
Eğitim sektöründe yapılan reklam tıklamalarının, arama sonuçlarına karşı mağlup olduğunu açıkca görebiliyoruz sanırım. Şu sonucu çıkartabiliriz:
“Eğitim sektöründe yapılacak bir organik trafik girişimi Google reklamlarından daha fazla yarar / katkı sağlayacaktır.” Tabii bunlar kişisel görüşlerim, tartışmayı dilerim :)
Ders.im’de ise eğitimciler kendi ürettikleri materyaller için bir pazaryeri sahibi olmuş olacaklar. Bu kavramı birazcık açmam gerekiyor diye düşünüyorum. Platformda ders materyalleri belirli bir kredi sistemi aracılığı ile edinilir olacak. Fakat krediyi kazanmak için sosyal mecralarda paylaşım yapmak, arkadaşlarını davet etmek, ders materyali yüklemek, sorulan sorulara doğru yanıt vermek gibi süreçler olacak. Ayrıca kazandığınız krediyi bir soru sorarken, bir materyal edinirken harcadığınızda cüzzi bir miktar da bakiye olarak hesabınızda birikecek. Bu bakiyeyi bir limite ulaştığınızda talep edebileceksiniz. ( Örneğin 200 ₺)
Özel ders içeriği üreten, bifiil eğitim dökümanı hazırlayan ve bu sayede anlatımını, ürettiği faydayı tescilleyen nice parlak öğretmenlerimiz var. Fakat YouTube’da derinliklerde kayboluyorlar. Veya basitce hazırlanmış web sitelerinde yeterince kitleye ulaşamıyorlar. Ders.im’de ise sorulan sorulara yanıt vererek hem bilgilerini güncel tutacaklar, hem de topluluk oluşumuna katkı sağlayacaklar. Maddi kazancı saymıyorum bile :)
Nasıl olacak ? 😳
Hep birlikte yapacağız, teknik ve/veya teknik olmayan bir çok konuda Twitter’da ve Linkedin’de paylaşımlar yapıyor olacağım. Tasarımda kullanacağımız renk paletinden, arka planda kullandığımız teknoloji seçimine kadar şeffaf ilerleyeceğiz. Şimdinin popüler kavramlarından “Growth Hacking” yani aslında anam babam pazarlama olan ama ufak hilelerden oluşan süreçleri uygulayacağız. Bu süreçte kaynak kod kapalı beta sürecinde katkıda bulunmak isteyen kişilere açık olacak, kapalı betaya katılmak isteyen kişiler için tatlı bir slack grubu kurdum, kişileri davetiye üzerinden ekleyeceğim. 4–5 kişi olsa kafii, gerçekten fikri benimseyip süreçte yanımda olacak kişilere açmayı düşünüyorum. Lafı fazla uzatmadan teknik detaylara geçelim.
Teknoloji olarak JavaScript’e elimiz mecbur değecek. Değmişken hepsi tek bir kalemden çıksın istiyorum. Bu süreci hızlandıracaktır.
Arkayüz’de giriş çıkış, veritabanı, bildirim, görüntü işleme gibi işler için Google Clouds altındaki Firebase’i uzun süredir takip ediyorum. Balon (hype) olmadığını düşünüyorum. Biraz da yeni teknolojileri kurcalamak amaçlı bu platform’u Firebase’e tabir-i caiz ise sırtımızı dayayacağız.
Önyüz’de → React + Next + Firebase + Material UI ( Arayüz için ) + Font Awesome ( İlk karar vue + nuxt + bootstrap idi fakat değişikliğin sebebini twitter’da açıkladık :) )
Arkayüz’de → Firebase (Auth, Store, FCM, Cloud Vision, Hosting, Functions)
Mobil’de → React Native + Firebase + Nativebase.io ( Arayüz için ) + Font Awesome
Arkayüz’de bir node.js sunucusu koşturmuyor olacağız, bunun yerine sistemimiz veritabanını dinleyen ve veriye göre aksiyon alan bir yapı güdecek. Örneğin,
Bir ders notu yüklendiğinde, eğer JPEG veya PNG ise içerisindeki yazıyı Google Cloud Vision ile çıkart ve SEO için 3'er li gruplayıp veritabanına etiket olarak gir. → Sitemap oluştur → Slack’den onay için bildirim at.
Gibi bir kurgu güdeceğiz.
Umarım size projeye dair heyecanımı aktarabilmişimdir. Her türlü fikir / düşünce / desteklerinizi bekliyorum.
