Hafta sonu projesi: Fırın sıcakken

Selamlar, yazılım yemek yapmak gibi değil mi sence de? Önce gerekli malzemeleri topluyorsun, beceriler kazanıyorsun, deneyim ediniyorsun. Parçaları doğru sırayla tek tek tadarak birleştiriyorsun. İyice çırpıyorsun ki topaklanmasın, fırına veriyorsun ve voila! Fırın hazır ısınmışken bir yemek daha eklenebilir. Geçtiğimiz haftalarda “e-mail tracker” uygulaması yapmıştım,

Sonra arayüzler için Batuhan Karasakal abi bu böyle olmaz ben sana arayüz çizeyim demişti ve süper bir arayüzle gelmişti. Bende uyumayıp onları giydirmiştim. Sonuç olarak keyif aldım, ürün çıkarttım. Hazır fırın sıcakken dedik ya, e-mail tracker’ı global pazara çıkarken çok kritik bir hata yaptım. ( 1 saat erken paylaştım ) Bu arayüzleri ve yapıyı daha fazla kişiye ulaştırmak istiyordum. Tekrar paylaşmak da olmaz şimdi, en iyisi ben yeni proje yapıp bunu kullanayım dedim. Bir logo hazırladım, daha önce ufak bir çıtlatmıştım projeyi. Hatta üstüne üstlük canlı yayında kodlamıştık beraber. Evet o projeyi işler güçler arasında bitirdim. Okul haftada 5 günümü dolduruyor ama arta kalan vakitte 3 ayrı projeyi yetiştiriyorum. Hafta sonları da kendime proje yapıyorum. Bu da onlardan bir tanesi oldu. Daha öncesinde de link kısaltma servisi geliştirmiştim fakat bu diğer tüm link kısaltma servislerinden farklı oldu. Detaylarını twitter üzerinden bir akışta açıklıyor olacağım adım adım, bu projeyi hazır fırın sıcakken çıkartmak istedim. Henüz App Store ve Google Playstore’da değil ancak uygulamaların mağazalardaki ekran görüntülerini hazırlamakla uğraşıyorum. Onları da hazırladığımda yayına alacağım, tüm hazırlıklar tamam.

Hani vardır ya 5 liralık makarnanın üstüne konan son bir nane, o naneden koyacağım işte.

Afiyet bal şeker olsun!

Sevgiler,

Çağatay.