Bir Balkon Konuşması

Bir arkadaşımın ricası ile, hayali bir başkanın ideal balkon konuşmasını yazmıştım, sizlerle de paylaşmak isterim.

Değerli Genel Kurul Üyeleri,

Bugün burada olmanız sizin hakkınızda çok şey anlatıyor. Beşiktaş ne zaman çağırsa koşarak gelenler olarak yine görevden kaçmadınız. Zaten Kara Kartal’ın yeniden yükselişinin hikayesi de; şartlar ne olursa olsun, ne fedakarlık gerekirse gereksin, Beşiktaş çağırınca koşanlar, görevden kaçmayanlar tarafından yazılacak. Ben de bugün bu yükselişi başlatmak için, Başkan olarak öne düşüp bu camiaya hizmet etmek için, oylarınıza talip oldum.

Sevgili Beşiktaşlılar,

Beşiktaşlılar başarılar gelirken unutulacak, para bitince hatırlanıp yardıma çağrılacak bir taraftar topluluğu değildir. Benim Başkanlığımda Beşiktaş iyi günde de kötü günde de size seslenen, size dokunan ve sizi dinleyen, sizinle birlikte Beşiktaşlılığı yaşayan, size de Beşiktaş’ı her gün yanınızda hissetmeniz için yeni mecralar açan, canlı bir iletişime kavuşacak.

Son dönemde taraftarla kulübü yönetenlerin arasındaki bağ koptu. Ben Beşiktaş taraftarının sesinin kulübüne ulaşmasını engelleyen, kulübün etrafını çevreleyen cam fanusu kıracağım. Bu size ilk sözüm olsun.

Sorunları çözmek için önce bir sorununuz olduğunu kabul etmek gerek. Ben ne bugün ne gelecekte sizlere pembe tablolar çizmeyeceğim. Beşiktaş’ın sahibi taraftarı ise, ki ben inanıyorum öyledir, herkesten önce sizlerin gerçekleri bilmeye hakkı var.

Ülkemizdeki tüm kulüpler gibi bizim de mali bir dar boğazdan geçtiğimiz hepinizin malumudur. Ben ve yönetim kurulumdaki arkadaşlarım bu günleri atlatmak için gereken fedakarlıkları yapmaya hazır olarak geldik. Fakat içinde olduğumuz durum, sadece kişisel fedakarlıklarla atlatılabilecek seviyenin çok ötesindedir. Bu bizi korkutmuyor. Çünkü biz tüm sermayesi cebinden koyacakları olan bir yönetim değiliz. Beşiktaş’ın finansal kurtuluşu için gereken doğru bütçe yönetimini, gelirlerin arttırılmasını ve taraftarın enerjisini hayata geçirmeyi başaracak bilgiye ve tecrübeye de sahibiz.

Beşiktaş güçlü ve kararlı bir liderlikle, milyonlarca taraftarının desteğini de arkasına alarak, bu dar boğazdan çıkacaktır. Bu da size ikinci sözüm olsun.

Değerli Üyeler,

Türk futbolunda önümüzdeki süreç; sorumlulukları eksiksiz yerine getirilen, gerçekçi bir bütçeyle kurulan ama buna rağmen şampiyonluklar kazanacak kalitede oyunculardan oluşturulan takımların hakimiyetinde geçecek.

Biz, mali sorunların Beşiktaş’ın hedeflerini kısıtlamasına asla müsaade etmeden, gerçekleşecek bu hakimiyete talibiz. Bunu futbol takımımızın formasını terletecek oyuncuların seçilmesinden, Özkaynak düzenimizden çıkacak evlatlarımızın yetiştirilmesine kadar takım oluşturmaya yönelik tüm süreçleri Dünya çapında profesyonellere emanet ederek ve bu çalışmaları doğru finansal yönetimimizle birleştirerek başaracağız.

Beşiktaş tarihinin hiçbir döneminde başarıları rakiplerinden daha fazla harcayarak yakalamamıştır. Beşiktaş Şampiyonlukları; yönetimlerin akılcı kararlarının, taraftarımızın eşsiz desteğinin, fedakarlıkların ve mücadelenin meyveleridir. İnancım odur ki, Allah bize de o Şerefli Şampiyonluklar’dan yaşamayı nasip edecek. O mutlu günleri hep birlikte yaşamak için, ben ve yönetim kurulundaki arkadaşlarım tüm gücümüzle çalışacağız. Bu da size üçüncü sözüm olsun.

Sevgili Beşiktaşlılar,

Sizlere taraftarlık geçmişinizde canınızı en çok yakan günleri sorsam, Beşiktaş’ın sahada hak ettiğinin verilmediği ya da sahada kazandığının masalarda kaybedildiği anlara dönersiniz.

Beşiktaş Başkanlığı sadece işleyişi yönetmek ve camiayı temsil etmek işi değildir. Kriz anlarında camiayı bir hedef etrafında toplayacak ve kulübünün çıkarlarını tereddüt etmeden savunacak güçlü Liderlik iradesini de gösterebilmeyi gerektirir.

Beşiktaş Başkanı olduğum süre boyunca, Beşiktaş’ın hakkının savunulması gereken her yerde en önde beni göreceksiniz. Takımımızın alın teri ve emeğine en ufak bir el uzatıldığında, ilk önce beni duyacaksınız.

Beşiktaş Başkanı camia liderini ararken görünmez olmaz.

Milyonlarca Beşiktaşlının sevdası ve sevinçleri, bize emanettir. O kutsal emaneti korumak için sesimi yükseltemediğim gün, ceketimi alır giderim. Bu da size son sözüm olsun.

Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.