Bir anda.

Betül
Ciddi Geyik
Published in
1 min readApr 18, 2015

Saat 22:04.

Uyumamak için kütüphaneye geldim. Yorgunum. Bu hafta iki sunum ve bir sınavım varmış. Fakat ben salı günü Kiev üzerinden İstanbul’a gidiyorum. Ve bunu şuan sadece iki arkadaşım biliyor. Kimi nasıl şaşırtsam diyorum bir yandan. Aslında bir şaşkınlık üzerine böyle bir karar aldım. Çok sevdiğim iki insan nişanlanıyor ya da söz, pek anlamıyorum bu işlerden. Ama düğün dernek yolunda bir törenleri olacak. Kahvelerini ben pişirecektim yıllar yılı dilimizde. Hala tam manasıyla idrak edememiş olsam da gün geldi çattı. Ve ben de kalkıp gitmeye karar verdim. Nasıl bir İstanbul bekliyor beni, çok merak ediyorum. Burada hava gündüz 3 dereceyle başlayıp, yağmur,bulut, güneş sirkülasyonundan sonra gece kar yağıyor.

İçimde ufak bir kafede bir dostla kahve içmek arzusu. Sanki koskocalığından kaçtığımız İstanbul’da yeni bir fetih yapmış ve bunun huzurunu yakalamış olma isteği.

Merak ettiğim sorular var cevabını bulmayı ümit ediyorum.

Biz ne ara büyüdük de cevapsız sorularımız, “dünya evi”ne girmek üzere taşım kahvelerimiz oldu ve evi barkı bırakıp değiştirdiğimiz dünyamızdan bir cesaret geri dönmeye kalktık?

İlk geldiğim zamanlar bulduğum bir kafe. 1 euroya kazanla kahve dediklerimden. Sonrasında tekrar bulamadım aynı yeri.

--

--