İmitasyon Girişimcilik ve Ünvan Çöplüğü

Ulaşılabilirlik, kolay gözlemlenebilirlik, diğer insanlarla çok daha hızlı iletişime geçebilme, toplumların kültürlerini daha zahmetsiz inceleyebilme ve tüm bu gelişmelerin sonucu olarak, daha az efor gerektiren yöntemlerle bireylerin, toplumların ve sosyal yaşamın ihtiyaçlarını daha net kavramak ve belirlemek. Hepsi, bilimin ve teknolojinin hızla gelişmesi sonucunda oluşan; küresel anlamda üretimin, ticaretin ve iş ağının hızla gelişmesine katkı sağlayan etmenler. Tüm bunlara bağlı olarak, girişimcilik kavramı ivme kazanarak, sosyal ve özel hayatın, ekonominin, iletişimin eksik noktalarını hızla kavradı ve günümüzde olmazsa olmaz bir konuma erişmiş durumda.

Cantillon’a göre girişimciler iktisadi sistemin tam ortasında değişim ve dönüşüm gibi etkinliklerden sorumlu talep arz dengesi oluşturan kişilerdir (Alada, 2012:48; aktaran, Saygın, 2018:17) Bu tanıma daha geniş perspektiften bakacak olursak, girişimciliğin insanın ilk varoluşundan süregelen bir olgu olduğunu; yüzyıllar içerisinde toplumların, kültürlerin, devletlerin oluşmasıyla formal bir kimlik kazandığını ve son olarak günümüzde küresel ticarete entegre olmak ve farklı yollar yaratmak için olmazsa olmaz bir noktaya geldiğini göreceğiz.

Peki, olayın bütününden bireye inildiği zaman girişimci olmak için sadece sermaye ya da fikir yeterli midir? Girişimci olmak için sonradan kazanılabilecek birtakım öğretilerin yanında, kişinin benliğinde olması gereken davranış alışkanlıkları/edinimleri olmalı mıdır? Günümüz iş dünyasında asıl tartışılması gereken, hem örgütsel hem de bireysel seviyede, formal değerlerin dışında şirketlerin ve çalışanların moral/motivasyon değerleridir. Girişimciliğin temelinde yatan yaratıcılık ve tutkunun yanı sıra; öngörülü olmak, yenilikçi olmak, krizlere karşı toleranslı olmak ve krizleri yönetebilmek finans, proje, sermaye yönetimi gibi formal değerlerin dışında kalan ve katalizör etki gösteren iş bitirici özellikler olarak sayılabilir. Sayılmakla kalmaz, sizi diğerlerinden ayıran “gerçek girişimci” yapabilir. Yani yarattığınız fikri, sermayeyle birleştirdikten sonra ortaya koyduğunuz ruh, sabır, sadakat ve tutku sizi diğerlerinden ayıracaktır. Aksi halde, sadece ünvanlar çöplüğüne dönüşmüş, gerekli gereksiz birçok sertifika almış, teorik olarak gelişimini tamamladığını düşünen ama pratikte çözüm bulmaktan uzak, çatışmacı, iş yapmayan ve statüsünü isminden önce getiren “imitasyon bir girişimci” olarak akıllarda yer edeceksiniz muhtemelen. Örgütsel anlamda, takım arkadaşlarınız arasında da size karşı olan güvenilirliği sarsacak bu durum, benliğin (ego) anlamına zıt bir şekilde sizi realistik kararlar almaktan alıkoyacaktır.