Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC)

1997 yılında, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Programı ile Uluslararası Suçları Önleme Merkezi birleştirilerek Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) kuruldu. Ofis, Birleşmiş Milletlere uyuşturucu kaçakçılığı, küresel terörizm ve siyasi yolsuzluk, suç önleme gibi ilgili endişelere koordineli ve kapsamlı bir yanıt vermede yardımcı olmak için kurulmuştur.

UNODC, araştırma ve analizler yapar, ülkelere suç, uyuşturucu, terör ve yolsuzlukla ilgili farklı sözleşmelerin kabulü ve uygulanmasında rehberlik ve teknik/mali destek sağlar ve bu amaçlara ulaşmak için gerekli mevzuatı yazar.

UNODC’nin Terörle Mücadele Şubesi (TPB), Üye Devletlere uluslararası terörle mücadele yasal araçlarının belgelenmesi, yasama entegrasyonu ve uygulanmasında destek sağlar. TPB aşağıdakiler için çalışır:

• bu yasal araçların yasal standartlarını içerecek şekilde ulusal yasaların hazırlanmasına ve gözden geçirilmesine yardımcı olmak;
• ulusal ceza adaleti görevlilerinin bu yönergeleri yerine getirme yeteneklerini güçlendirmek; ve
• bölgesel ve küresel ceza hukuku işbirliğini desteklemek.

Büronun uzun vadeli hedefi, hükümetleri uyuşturucu, suç, terör ve yolsuzlukla ilgili endişelerle başa çıkmak için daha iyi donatmak, resmi kurum ve kuruluşlar arasında bu konular hakkında bilgi birikimini artırmak ve bu konularda uluslararası ve yurtiçinde kamuoyu bilincini artırmaktır. Ofis, finansmanının yaklaşık %90'ını, başta hükümetlerden olmak üzere gönüllü katkılardan almaktadır.

UNODC’nin ele aldığı ana temalar şunlardır:

• Alternatif Geliştirme
• İnsan Ticareti ve Göçmen Kaçakçılığı
• Kara para aklama
• Organize suç
• Yolsuzlukla mücadele
• Ceza adaleti
• Cezaevi Reformu ve Suç Önleme
• İlaç Önleme
• Tedavi ve Bakım
• HIV ve AIDS
• Korsanlık
• Terörle Mücadele

Sınır aşan Organize Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, 29 Eylül 2003'te yürürlüğe giren yasal olarak bağlayıcı bir anlaşmadır ve taraf Devletlerin sınır aşan organize suçlarla mücadele etmek için bir dizi eylemde bulunmasını gerektirir. Anlaşmayı kabul eden Devletlerin, sorunu çözmek için yerel suçlar oluşturmanın yanı sıra karşılıklı adli yardım, suçluların iadesi, kanun uygulayıcı iş birliği, teknik destek ve eğitim için yeni, geniş çerçeveler uygulaması gerekmektedir. Sözleşme, ulus ötesi suçun ortaya çıkardığı sorunun ciddiyetini kabul ederek ve ortak bir yaklaşıma duyulan ihtiyaç konusunda üye devletler arasında farkındalık yaratarak, sınır aşan suçlarla mücadelede ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır.

Sözleşmede üç ayrı protokol yer almaktadır:

• Başta Kadın ve Çocuklar olmak üzere İnsan Ticaretinin Önlenmesi, Bastırılması ve Cezalandırılmasına İlişkin Protokol, milletler tarafından soruşturulan ve kovuşturulan ülke içi suçları bir araya getirmeye çalışmaktadır. Protokolün bir diğer amacı da insan ticareti mağdurlarına tam koruma sağlamaktır.
• Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele Protokolü, insan kaçakçılığı yapan organize suç gruplarının büyüyen sorununu ele almaktadır. Anlaşma, uluslararası kaçakçılıkla mücadele etmeyi ve önlemeyi amaçlarken, aynı zamanda mağdur korumasını iyileştirmeye yönelik iş birliği çabalarını da teşvik ediyor.
• Silah, Parça ve Bileşenleri ile Mühimmatın Yasa Dışı İmalat ve Ticaretine Karşı Protokol, silahların, parçalarının ve bileşenlerinin ve mühimmatın yasadışı imalatını ve ticaretini yasaklamak ve bir işbirliği önlemi sunmak için kabul edildi. Protokolü imzalayarak, üye ülkeler yasadışı mühimmat üretimi için yerel cezai suçlar oluşturmanın yanı sıra hükümet mühimmat lisansı ve mühimmat takibi sağlamayı kabul ediyor.