Peki Almanya’da Katledilen Türkler Ne Olacak?
Sara Maria Behbehani yazdı, Melike Nur Koçak çevirdi
George Floyd’un Amerika’da polis tarafından öldürülmesi burada da binlerce kişiyi sokaklara döktü. Ancak bu protesto Almanların içindeki gerçek ile uyuşmuyor.
Geçtiğimiz ay binlerce gösterici Almanya’da “Black Lives Matter” sloganıyla tekrar sokaklara çıktı. ABD’deki sekiz dakikalık olay burayı da etkileyen kitlesel bir protestoyu doğurdu. Atlantiğin ötesindeki bu sekiz dakikalık gaddarlığı birdenbire çok yakınımızda hissettik. Sekiz dakikalık ölüm mücadelesini kendi evinden, ekranından, telefonundan izlemek… Sloganın adı #BlackLivesMatter, #AllLivesMatter değil. Bu maalesef belli bir hak tarafından zapt edilen bir hashtag.
Siyahîlerin hayatı söz konusu. Ancak kişi kendine şunu da sormalı: Neden ABD’deki bir hareket Almanya’da böyle ilgiyle karşılanıyor? Çünkü bu eylem; halkın birleşmesi, göç ve esaretin tarihi arka planı ve de polis faaliyetleri yüzünden ABD’de yaşandı ve Almanya’daki durum ile karşılaştırılabilir değil. Peki ama neden pekçok Alman ABD’de öldürülen bir siyahi için kendi ülkelerinde öldürülen bir Türk’e duyduklarından daha fazla empati duyuyor? Neden bu toplum NSU’nun (Nationalsozialistischer Untergrund) ilk kurbanı olan Enver Şimşek’in değil de Floyd’un kaderi ile daha çabuk harekete geçiyor?
Elbette Almanya’da siyahîler de ırkçılıkla karşı karşıya. Elbette bununla mücadele edilmeli. Uzun zamandır halk içindeki sistemik ırkçılık tartışılıyor. Ancak, Almanya’daki ırkçılık hiçbir şekilde yalnızca siyahileri hedef almadı. Örneğin “tipik Alman” görünümüne sahip olmayan herkes kimlik kontrollerinin aslında yüz kontrolleri olduğunu söyleyebilir. Irkçılık kendini NSU cinayetlerine, Halle ya da Hanau’ya kadar birçok yerde göstermiştir.
(Halle ve Hanau Almanya’da farklı eyaletlerde bulunan iki şehir. Daha önce buralarda aşırı sağcılar tarafından ırkçı saldırılar gerçekleşti. Halle’deki saldırı için detaylı bilgi, https://www.dw.com/tr/halle-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1-a%C5%9F%C4%B1r%C4%B1-sa%C4%9F-yeni-bir-nitelik-kazand%C4%B1/a-50766477 Hanau’daki saldırı için detaylı bilgi, https://www.youtube.com/watch?v=W3GtdmYYhow )
Uzakta olan bir şey için çaba sarf etmek belli ki daha kolay.
Almanya’da ırkçı motivasyonla işlenen cinayetlere karşı kitlesel protestolar (ABD’de George Floyd cinayetinden sonra olanlar gibi) gerçekleşmedi. Bunun nedeni Floyd’u boğulurken izlemek zorunda kalmanız ve onu çılgın bir Nazi olarak yaftalayacağınız birinin değil de bir polisin öldürmüş olması olabilir.
Ancak bu gerçek bir açıklama için yeterli değil. Görünüşe bakılırsa evvela internette küresel öfkeye sebep olan bir olay, göstericileri kendi ülkelerinde olan bir olaydan daha çok etkiliyor. Ayrıca, insanın uzakta ve kendi hayatında pek bir önemi olmayan olaylar için eylem yapması yakınındaki olaylar için ayağa kalkmasından daha kolaydır. Çünkü ikinci durum, kişinin kendi tutumunu ve davranışlarını değerlendirmesini gerektirir. Almanya’da da çeşitliliği, önyargıyı ve yabancılar ile göçmen kökenli olanlar ve olmayanlar arasındaki ilişkileri araştırmak gerekli. Tüm taraflar bunu yapmalı.
Bu protesto Almanların içindeki gerçekle uyuşmuyor. Eğer ırkçılıkla ilgili müzakereler değişime yol açacaksa, ABD’deki bu hareket sanki yeni bir Nike ayakkabı veya bir iPhone’muş gibi kolayca ve başka problemler için herhangi bir yansıması olmadan ithal edilmemelidir. Bu hareket, Alman problemleri hakkındaki tartışmalara odaklanmak ve siyahîler, Müslümanlar, Yahudiler, Doğu Avrupalı konuk işçiler ve tüm “tipik Alman” görünümüne sahip olmayan Almanları dâhil etmek için bir fırsat sağlayabilir. Onlar için de gösteri yapmaya ama her şeyden önce birbirlerini (internette ölmek üzere olan bir yüz olarak değil de gerçekten, yüz yüze) tanımalarına sebep olabilir.
Yazının aslı Sueddeutsche sitesinden alınmıştır. Bu yazı kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Consensus’un editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Çeviren hakkında:
Melike Nur Koçak, İstanbul Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal bilimler Lisesinden mezun oldu. Türk-Alman Üniversitesi siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünde okuyor.
