CHP Manifesto
BAĞIMSIZ , DEMOKRAT VE HUKUK DEVLETİ BİR TÜRKİYE İÇİN;
YÜZDE 10 SEÇİM BARAJINI KALDIRALIM
Ülkemizde bir demokrasi ayıbı yaşanıyor. İnsanların özgür iradeleriyle verdiği oylar, meclise yansımıyor. Vatandaş (A) partisine oy veriyor, ancak milletvekilini (B) partisi çıkarıyor. Bunun adı oy hırsızlığıdır. Oy hırsızlığına yol açan da yüzde 10 seçim barajıdır. Demokrasi mi istiyorsunuz? Özgürlük, milli egemenlik, milletin oyuna saygı mı istiyorsunuz? Gelin, seçim barajını kaldıralım ve milli iradenin meclise tam yansımasını sağlayalım.
MİLLETİN VEKİLLERİNİ LİDERLER DEĞİL; MİLLET SEÇSİN
‘Lider sultasına son verelim’ diye, açıkça söylüyoruz. Gelin, ‘Siyasal Partiler Yasası’nı değiştirelim. Liderler masanın başına oturup vekil isimlerini alt alta yazıp vatandaşın önüne koyuyorlar. Sonra da ‘Bunlara oy vereceksiniz’ diyorlar. Demokrasi bu değil! Alenen söylüyoruz: Milletin vekillerini, milletin kendisi seçsin. Demokrasi, barış ve huzur mu istiyorsunuz? Gelin, bu uygulamayı değiştirelim, milletin iradesine saygı duyalım.
DÜŞÜNCEYİ, İFADE VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ
GÜVENCE ALTINA ALALIM
Demokrasilerde şiddet olmadığı sürece konuşmak, yazmak terör suçu sayılmaz. Elinde kalem tutan insanla, silah tutan insan aynı kefeye konulamaz. Yazarlarımız, çizerlerimiz, akademisyenlerimiz, avukatlarımız, gazetecilerimiz terörist sayıldıkları için hapiste. Kişi özgürlüğünü güvence altına almak mı istiyorsunuz? Gelin, bir yasal düzenleme yapalım ve Türkiye’yi bu ayıptan kurtaralım.
TOPLANTI, GÖSTERİ VE ÖRGÜTLENME
ÖZGÜRLÜĞÜ BİR HAKTIR
Anayasamızın 54. maddesi ‘Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir’ şeklindedir. Ne yazık ki, insanlar en ufak barışçıl bir protestoda bile biber gazlarına ve coplara maruz kalıyor. Köylülerin, çevrecilerin, sivil toplum kuruluşlarının, öğrencilerin, işçilerin haklı taleplerine uygulanan şiddeti unutmadık. Bu ülkeye demokrasi, barış ve özgürlük mü getirmek istiyorsunuz? Gelin, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’nı değiştirelim.
DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUYUP,
HER İNANCA EŞİT İMKAN TANIYALIM
Gelin, herkesin kendi inancına göre ibadet etmesinin önündeki yasakları kaldıralım. Cemevlerini ibadethane saymamak gibi insanlık dışı bir anlayışı ortadan kaldıralım. Barış, demokrasi, insan haklarına saygı mı istiyorsunuz? Gelin, her inançtan yurttaşımıza eşit olanaklar sağlayalım. Din ve vicdan özgürlüğü sözde kalmasın.
DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARININ ÖNÜNDEKİ
ENGELLERİ TEMİZLEYELİM
Bu ülkede hukuk göz ardı ediliyor. Uzun tutukluluk süreleri keyfi uygulamalara dönüşmüş durumda. Bundan Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, hâkimler, savcılar, siyasi parti liderleri, hemen herkes şikâyet ediyor; fakat sorun çözülmüyor. Demokrasi ve insan haklarına saygı mı istiyorsunuz? Gelin, milletin iradesine saygının gereği olarak, yeni bir düzenlemeyle, bu hukuksuzluğu ortadan kaldıralım.
BASININ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAYALIM
Bir ülkede basın özgürlüğü yoksa, vatandaşın haber alma özgürlüğü de yoktur. Gelin, basın özgürlüğünü yasal güvence altına alalım. İktidar talimatıyla ne haber yapılsın, ne de gazetecilerin işine son verilsin. Basın özgürlüğü için bir yasa çıkartalım ve tüm siyasi parti liderleri, medya özgürlüğü adına taahhütte bulunsun.
TUTUKLU SİYASETÇİ, GAZETECİ VE ÖĞRENCİ AYIBINA
SON VERELİM
Özel yetkili mahkemeler yüzünden pek çok üniversite öğrencisi okulundan atıldı, tutuklandı, hapse konuldu. Hâlâ, hapishanelerde yüzlerce üniversite öğrencisi var. Anneler ve babalar, çocuklarını üniversiteye büyük umutlarla gönderdiler. Öğrenciler elbette seslerini çıkaracak, konuşacaklar. Gelin, demokrasi ve özgürlük için, bu ayıba son verelim. Eleştirel aklı özgür kılalım.
ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERİ KALDIRALIM
Özel yetkili mahkemeler, eski Sıkıyönetim Mahkemeleri ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin devamıdır. Bu mahkemeler siyasi otoritenin emrinde, baskı aracı olarak kullanılmakta olan; adalet değil, adaletsizlik dağıtan mahkemelerdir. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü isteniyorsa, Özel Yetkili Mahkemeler ve Bölge Ağır Ceza Mahkemeleri kaldırılmalıdır.
YENİDEN YARGILAMA YOLUNU AÇALIM
1 Haziran 2005 tarihinden itibaren, Özel Yetkili Mahkemelerde verilen kararların tamamı, yeniden görüşülmek üzere doğal mahkemelere gönderilmelidir. Siyasi emirle karar veren bu mahkemelerin kararları bozulmalı ve demokrasi için yeniden yargılama yolu açılmalıdır.
MİLLETVEKİLLERİNE ÖZGÜRLÜK SAĞLAYALIM
Halkın seçtiği vekiller insan hakları ve hukuka aykırı olarak hapislerde tutuluyor. Onlar, mahpus yatsınlar diye değil; parlamentoda görev yapsınlar diye seçildiler. Bu ülkede demokrasi, barış ve özgürlük istiyorsanız, açın kapıları; o milletvekilleri gelip parlamentoda görev yapsınlar.
FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERİ ÇÖZÜMLEYELİM
Faili meçhul cinayetler, hem demokrasi, hem de insanlık ayıbıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin faili meçhulleri aydınlatmak için verdiği tüm araştırma önergeleri reddedildi. Demokrasi ve insan haklarına saygı mı istiyorsunuz? Gelin, kalıcı bir barış adına, tüm faili meçhulleri aydınlatalım. İşkence ve faili meçhul cinayetlerde zamanaşımını kaldıralım.
GİZLİ TANIK HUKUKUNA VE YASADIŞI DİNLEMELERLE
SON VERELİM
Son zamanlarda yargı gizli tanıklara emanet edilmiş, her alanda yasadışı dinleme ve takipler sıradan bir hâl almıştır. Demokrasilerde özel hayatın gizliliği, olmazsa olmaz kurallardan biridir. Kişinin hayatı, devletin güvencesi altındadır. Bu ülkede gizli tanık ifadeleriyle hukuk iktidarın tekeline alındı. Hukuku gizli tanık ayıbından; kişisel hayatı yasadışı dinlemelerden kurtaralım.
NEVRUZ’U RESMİ BAYRAM İLAN EDELİM
Nevruz, Anadolu’nun geleneksel bayramıdır. Nevruzla baharın gelişi kutlanır. Yasakçı zihniyet, nevruzu da yasakladı. Gelin, barışı kalıcı kılalım; huzur olsun bu topraklarda. Gelin, nevruzu resmi bayram yapalım. Bu ülkede herkes dilediği gibi bayramını kutlasın!
ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ BİLDİRGESİ
ULUDERE’NİN HESABINI SORALIM
Uludere’de, 34 genç insan katledildi; sorumlular belli değil. Hangi demokrasiden, insan haklarından, özgürlükten; hangi barıştan söz ediyorsunuz? Çözüm isteniyorsa, Uludere Komisyonu’nu yeniden oluşturalım. Komisyonda, her siyasal partiden eşit sayıda milletvekili olsun. Olayı tüm boyutlarıyla aydınlatıp, ülkemizi bir demokrasi ayıbından kurtaralım. Demokrasi ve barış için, Cumhuriyet Halk Partisi buna hazır!
DİYARBAKIR’A CEZAEVİ DEĞİL; MÜZE YAKIŞIR
Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da yeni cezaevleri inşasından söz ederek ‘Sevgili Diyarbakırlılar, size modern bir hapishane yapacağım; eski hapishaneyi de yıkacağım’dedi. Dünyanın hiçbir yerinde, bir başbakan halkına cezaevi vaadinde bulunmaz. Bu, bir demokrasi ayıbıdır. Gerçekten barış ve demokrasi mi istiyorsunuz? Gelin, Diyarbakır Eski Cezaevini ‘demokrasi ve insan hakları müzesi’ yapalım.
MAYINLI ARAZİLERİ TEMİZLEYİP, TOPRAKSIZ KÖYLÜYE VERELİM
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde mayınlanmış olan araziler mayınlardan arındırılarak, topraksız köylülere verilsin. Bu arazilerde modern tarım kooperatifleri kurulması amacıyla köylüye gerekli mali desteği sağlayalım, hem bölge, hem Türkiye kazansın. Gelin, bunu da gerçekleştirelim.
Gelin, hep birlikte özgür ve demokratik bir ülke kuralım.
BİZ HAZIRIZ!
Kemal Kılıçdaroğlu
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı
www.chp.org.tr Twitter.com/kilicdarogluk Facebook.com/K.Kilicdaroglu Youtube.com/herkesicinCHP
(Alıntıdır, orjinal döküman için buraya tıklayınız.)