Dünyanın düz olması bize ne yarar sağlayacak?

Aslına bakarsanız ‘klasik Türk milletine’ bir şey sağlamayacak. O yüzden biz derken global bir ağı ele alacağım. Aşağıda dünyaya ne yarar sağlayabileceğini maddeler halinde anlatmaya çalıştım.

Her şeyin merkezindeyiz

Olması gerektiği gibi… İnsanoğlu ve onun bulunduğu mekan bahsedilen bu koca devranda küçücük ve sürekli sürükleniyor değil de tüm evrenin merkezi bulunduğumuz dünya, diyeceğiz. Tüm gözler bizim üzerimizde. Bu ise bu yapının bir kurucusu olduğunu gösteriyor. O ‘şahane’ Big Bang ve bununla sarmalanmış bilim denilen atmacalar bir çöp değeri bile görmeyecek.

Kendi ruh dünyasını bilime satan insanlar uyanış yaşayacak ve bu modern ve aydın insanların dine girişini ve kendini, bulunduğu mekanı sorgulamasını sağlayacak. Neden böyle diyorum? Çünkü Türk milletinin doğuştan gelen taklidi imanı ve sorgulamama huyu, dünya düz olsa da olmasa da bir uyanış gerçekleştirmeyecektir. Dünyanın düz olduğu duyulup gerektiği değeri gördüğünde de Türk milleti değişmeyecektir. Değişecek olanlar, ‘batı kanadı’ dediğimiz insanlar ve bu değişimler sonucunda -zaten hali hazırda maddi olarak imreniyorduk- onların bu inançlarına da imreneceğiz ve gerçek/hakiki dini yaşayanları görüp kendi tembelliğimizde ve cahil dünyamızda boğulacağız.

Bilim denilen hapı kusacağız

Burada bilim adı altında bize yutturulan bu hapları bir bir kusacağız. Evrim, büyük patlama, uzay ve daha bir çoğu… Bu hapları o kadar çok insan kusmaya başlayacak ki, bu hapları üretip servis edenler bu ‘kusmukların’ altından kalkamayacak. Midenizi kaldırdıysam afedersiniz.

Sorgulayacağız, sorgulayacağız ve tekrar sorgulayacağız

Artık bize verilen her hapı sorgulayacağız. Burada şunu da belirtmek gerek. Her zaman bir kesim bu sorgulama özelliğini kullanmayacak ve rotasız gemi gibi her yöne sürüklenecekler. Devletler, servisler, ajanslar ve daha birçoklarının güvenirliği sıfırlanacak, eksilere inecek ve her birey kendi üstüne düşen görevi yerine getirecek.

Büyük barış

Gün gelecek ve saf barış dünyaya hakim olacak. Amasız, etiketsiz, insani bir barış dünyanın her yerinde hissedilecek. Bu uyanan insanların ruhsal dünyalarını geliştirmeleri ve diğer insanları bu yola sevk etmeleri ile olacak. Bunu şu din yapacak demiyorum ama -zannımca- şu anki müslümanlar yapamayacak. Gelecekte ‘batıdan doğacak güneş’ ile hakiki İslam ve önderleri kitap kardeşi ile birlikte saf ve doğal düzeni sağlayacak.

Son sahne

Dünya büyük barıştan sonra son sahnesini alacak. Bu sahnede barış kelimesine yer verilmemiş. Barış ve pozitif her mananın yasaklandığı bu sahnede sürekli tekerrür eden bir sahne son defa sahne alacak. Bu son sahne ne geri alınabilir ne de ileri. O dönem yaşayan insanlar bu sahneden kaçmak isteyecek. Fakat kaçacak bir yer olmayacak. Bütün dekorlar çökecek, ışıklar sönecek ve insan “ne oluyor?” diyecek. Dilerim Allah’tan bizleri bu soruyu soranlardan eylemesin.

Diriliş

Sahne yeni bir başlangıç için ilk anda yaratıldığı gibi tekrar yaratılacak. O sahneye ayak basan herkes tekrar dirilecek. Kendi rollerini güzel seçip güzel oynayanlara ne mutlu… Diğerlerinin ise vay haline!

Bu yazı dahil her yazılanı araştırın. Eksik, yanlış veya eklemek istediklerinizi uygun dille belirtirseniz size cevap vermekten mutluluk duyarım.