Dijital Dönüşüm ve Stratejik Riskler (1. Kısım)

Stratejik risk nedir? Dijital dönüşüm ne tür stratejik riskler getirir?

Sevgin Eke ☑️
DataBulls
5 min readDec 24, 2021

--

Bu hafta ASBÜ Denetim ve Risk Yönetimi Merkezi ve DataBulls’un ortak düzenlediği “Dijital Dönüşüm Serisi”nin ilk konuşmacısı olma şansını buldum. Etkinlik öncesinden başlayarak çok keyifli bir etkinlik olduğunu söyleyebilirim. Bu serinin çok ses getireceğini ve faydalı olacağını düşünüyorum. İlk etkinlikten katılımcı profili ve sayısı da bu düşüncemi destekliyor açıkçası. Etkinlik sonrası aldığım yorumlarla bu konuşmayı bir de yazıya dökmeye karar verdim. Uzun olması itibariyle de iki kısma ayırdım. Buyurunuz efendim…

Stratejik risk nedir? Dijital dönüşüm ne tür stratejik riskler getirir?

Stratejik risk, stratejik amaç ve hedeflerin gerçekleşmesine engel olabilecek tehditlerden kaynaklanan risklerdir. Bunlar şirketin ana hedeflerini ve kritik iş süreçlerini direkt ve uzun süreli etkileyen riskler olabilir.

Operasyonel risklerden ayrımını yapmak için şöyle bir ifade doğru olacaktır. Doğru işleri yapma odağıyla baktığımızda yaşanabilecek belirsizlik ve kayıplar stratejik riskin konusu, işleri doğru yapmak odağındaki belirsizlik ve kayıplar operasyonel risklerin konusu.

Teknolojik değişiklikler, üst yönetimin değişmesi, şirket birleşmeleri, yatırımcılarla ilişkiler, rekabet, müşteri beklentileri ve tercihlerindeki değişiklikler, ilk akla gelen stratejik risklerden.

Dijital dönüşüm gibi büyük bir değişikliğin başarılı şekilde gerçekleşmemesi riski, kurumun hem yaptığı yatırımın büyüklüğü hem de çıktılarıyla dokunacağı tüm paydaşlarını düşününce ana stratejik risklerden biri haline gelir.

Mesela büyük bir ERP değişikliğini ele alırsak, kurum içinde ve dışındaki tüm paydaşlar farklı ölçekte etkilenecektir. Öncesinde yapılan tüm çalışmalar, geçiş sırası ve sonrasının zorlukları için de birer yatırım olur. Böylelikle ortaya çıkabilecek iş kesintisi risklerinin de önüne geçilmiş olur. Kurum içi ve dışındaki itibarın zarar görmesi engellenir.

Diğer yandan, dijital dönüşümün stratejik risklerine sadece kurum içindeki dijital dönüşüm olarak da bakmamak gerekir. Rakiplerimizdeki dönüşüm, bizim pazar payı kaybımıza, müşterinin taleplerinin değişmesine, rekabet etmek için fiyat avantajı sağlamaya çalışırken karlılık oranlarımızın düşmesine, direkt ve dolaylı bir çok riske sebep olur. Dönüşümü yakalamamız gereken yerde yakalayamamak da, çıktığımız yolda başarısız olmak da ayrı ayrı masaya yatırılması gereken stratejik riskler.

Photo by NeONBRAND on Unsplash

Dijital dönüşüm nedir?

Burada iki kavramı netleştirmekte fayda var: Dijitalleşme ve dijital dönüşüm.

Dijitalleşme, ulaşılabilir bilgilerin herhangi bir bilgisayar, akıllı telefon, tablet vb. teknolojik araçlar tarafından okunabilecek, o ortamlarda düzenlenebilecek ve iş akışlarına dahil edilecek şekilde dijital ortama aktarılması sürecine verilen ad olarak tanımlanabilir.

Dijital dönüşüm, bir iş modelini değiştirerek yeni gelir ve değer üreten bir süreç sağlamak adına dijital teknolojilerin kullanılarak, dijital bir iş modelini hayata geçirmektir. Dijitalleşme sayesinde işletmeler aynı zamanda, kaynak yönetimlerini üst seviyeye çıkararak, iş modellerine katkı yaratır.

Dijital dönüşüm süreci bir işletmenin günden güne gelişen teknoloji ve dijitalleşmeyi iş hayatına entegre etme süreci olarak tanımlanır. Dijital dönüşüm; süreçleri ve üretkenliği iyileştirmek, daha iyi müşteri ve çalışan deneyimleri sunmak, riskini yönetmek ve maliyetleri kontrol etmek için kullanılır.

Dijital dönüşüm, toplumsal ve sektörel ihtiyaçlara dijital teknolojilerin entegrasyonuyla çözüm bulmanın ve buna bağlı olarak iş akışlarının ve kültürün gelişmesi ve değişmesi sürecini tanımlayan bir kavramdır.

Dijital dönüşüm örnekleri nelerdir?

  • Çalışanların yaratıcılık, problem çözme ve daha fazla insan becerisi gerektiren görevlere odaklanmasını sağlamak için yapay zeka (AI) gibi dijital araçlar uygulamak
  • Müşteri yolculuğundaki sorunlu noktaları keşfetmek ve çözmek için tasarım odaklı düşünmeyi (design thinking) kullanma
  • Müşterilerin ihtiyaçlarına uyum sağlamak için yenileme süreçleri
  • Uzaktan çalışma
  • Yeni dijital iş modelleri

Müşteri olarak görebildiğimiz örneklere geçersek de daha çok dijital pazarlama ve ürünlerin işleyişinin arka planda daha fazla veriyle müşterinin taleplerine uygun hale gelmesi konusunda örnekler beliriyor. Müşteri ve onların alışveriş verilerini kullanarak hedef odaklı pazarlama aktiviteleri, müşterinin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmesi, mesela Hasbro’nun hisse değerlerini 7–8 yıl içerisinde 3 katına çıkardı.

Farklı örnekler vermek gerekirse, Amazon kendisini sürekli aşıyor, kasiyersiz mağaza yapısı farklı şirketlerin de odağında. Uber’in hava transferi hizmetine başlaması, daha öncesinde McDonalds’ta kiosklardan sipariş verilebilmesi, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda Pegasus’un self check-in uygulaması, Dominos’un müşterilerin sipariş takibini online yapabilmesini sağlaması, Ekol Lojistik’in COVID-19 zamanı başlattığı Kolay Gelsin hizmeti ile 24 saate kadar kısalan gönderim süreci, vb. örnekler çoğaltılabilir.

Neden dijital dönüşüme ihtiyaç duyuluyor?

Rekabet, müşteri ve çalışanların beklentileri, bazen tedarikçinin bile tetikleyebileceği dijitalleşme ve dijital dönüşüm talepleri olabilir. Esasında paydaşlarımızın beklentileri desek daha doğru bir ifade olur. Buna resmi otorite ve toplum da dahil olabilir.

Photo by Marvin Meyer on Unsplash

Bir yandan dijital ürünler sunan şirketlerin büyüme oranları, değerlemelerinin yüksekliği, kalifiye çalışanların tercih ettiği firmalar olmaları durumu var; diğer yandan tüm iş yapış şekillerini alt üst eden ama bir yönden de iyileştireceğine gönülden inandığım yapay zeka, metaverse, gibi zihnimizin kavraması için sindirmeye ihtiyaç duyduğu olgular var. Böyle eksponansiyel hızla değişen bir dünya içinde kurumların da yerinde sayması paydaşları tarafından affedilebilir değil.

Yıllardır bir sektörde iş yapıyorsunuz. Bir genç çıkıyor ve onlarca yıldır böyle yapılagelmiş bir sektöre bambaşka bir iş yapış getiriyor.

Artık cep telefonlarımızdan yaptığımız değil, yapamadığımız şeylerin kısıtlı hale geldiğini görüyoruz. B2B şirketlerde bile müşteriler artık whatsapp üzerinden sipariş geçmek istiyorlar. Tabi iç denetim ve risk yönetimi bakış açısıyla bu tarz taleplerin iz kaydı bırakabileceği bir platforma taşınması da bizim dijital dönüşüm için beklentimiz diyebiliriz.

ODTÜ’de öğrencilerin avatarlarıyla katılım sağlayabildiği sanal kampüs çalışması var. Çalışanlar henüz öğrenciliğinden başlayarak bu ortamlarda gelişecekler. Yeni nesil böyle geliyor 😊

Müşteri deneyimi, yıllardır belli bir noktaya gelmeyi artık başarmış bir kavram. Bunun yanında artık hatrı sayılır bir süredir Çalışan Deneyimi de zikredilmeye başlandı. Çalışan, iş dışındaki hayatında gözlüğünü takıp Metaverse’de dünyanın her yerinden arkadaşlarıyla vakit geçirecekken, sabah 8 akşam 5 kısıtlamasıyla, kart basıp giriş yaptığı, fiziksel olarak form doldurup imza aldığı bir iş hayatına nasıl bakacak?

Bir de hayatımızda bir anda beliren bir salgın var. Gartner CIO Gündemi 2021, kurulların %69'unun COVID-19'a yanıt olarak dijital iş girişimlerini hızlandırdığını bildirdiğini vurguluyor.

İşte tüm bunlar, kurumları gönüllü veya değil bir şekilde dijital dönüşüme zorluyor.

Konuya yazının ikinci bölümünde devam edeceğiz… Sevgin EKE, 24.12.2021

Diğer Yazılar:

--

--