“Verinin Gücü”

Cenk Tuce
DataBulls
Published in
3 min readJun 23, 2020

--

10 yıl önce kelime dağarcığımızda dahi olmayan kavramları bir düşünün: büyük veri, veri bankası, veri bilimi… Bu kavramlar bugün Dünya’yı yönetiyorlar. Peki ama nasıl?

Aslında her şey sosyal medyayla başladı. Verinin gücü kuşkusuz daha önce keşfedilmiş olsa da sosyal medyadan önce kimse kişisel fotoğraflarını, mezun olduğu okulu, ilişki durumunu, en son nerede yemek yediğini, ne hissettiğini, kimle görüştüğünü, nerede çalıştığını, hangi parfümü kullandığını, okuduğu kitabı, çantasının markasını, tatile gitmek istediği oteli herkese duyurmaya bu kadar da istekli değildi.

Bugün internete bireysel olarak yüklediğimiz bu bilgiler (ve çok daha fazlası) bireysel profilimizi çıkarmak için kullanılıyor ve o kadar iyi iş çıkarıyorlar ki zaman zaman bizim henüz farkında olmadığımız arzularımızı dahi önümüze getiriyorlar. Neyi, ne zaman, nerede yapmak istediğimizi biliyorlar.

Çok büyük bir sorun değil gibi duruyor değil mi? Sevdiğiniz çanta indirime girdiğinde bundan haberiniz olacağına emin olabilirsiniz ve ya size uygun bir tatil programı önerisi tam da arkadaşınızla bayram tatilinde ne yapmayı düşündüğünüzü konuşurken önünüzde belirebilir. Kulağa harika geliyor.

Ancak, unutmayın; hangi çantayı seveceğinizi tahmin edebilen algoritmalar biraz daha karmaşık bir görev gibi görünse de kimi sevdiğinizi ya da kimi sevmediğinizi de tahmin edebiliyorlar, hayat görüşünüz hakkında fikir yürütebiliyor. Ve görünen o ki fikirlerimizi nasıl değiştireceğimizi bulmak da pek zor değil! Evet işin nereye gittiğini tahmin ediyorsunuz 😊

Bugün eğer elinizde benimle ilgili yeterli bilgi varsa bu bilgiyi bana ne satmanız gerektiğini öngörmek için rahatlıkla kullanabilirsiniz, kimi sevip sevmediğimi bilirsiniz, fikrimi değiştirmek de sizin için çok zor olmayacaktır. Bunu benim içinde bulunduğum bütün bir toplum için yapabilirseniz bu toplumdaki her şeyi değiştirebilirsiniz.

Sosyal medya artık bizim hakkımızda hemen her şeyi biliyor gibi duruyor. Onlar bizim görünürdeki bütün sırlarımızı! ele geçire dursun bilim insanları da boş durmuyor ve DNA’larımız üzerindeki sırları açığa çıkarmaya devam ediyor. DNA’lar öylesine gelişmiş depolama aygıtları ki tüm sırlarını keşfedebilirsek ulaşacağımız öngörü potansiyelini tahayyül etmek gerçekten çok güç.

Şuna şüphe yok ki hepimiz ne kadar delice arzulasak da! Facebook hesabımıza yükleyemeyeceğimiz kadar çok sırla doğuyoruz. Düşünsenize, belki de o Gucci çantayı satın almak için cinayet işleyebileceğiniz daha en başından belliydi.

Bugün DNA araştırmaları hastalıkların hiç yaşanmadan teşhis edilmesi gibi yararlı konulara odaklanmış olsa da günün birinde sosyal medyada olduğu gibi farklı amaçlara yöneleceklerine şüphe yok. Bugün Facebook’un sahip olduğu en kıymetli varlık ismi, platformu ya da teknolojisi değil, yüz milyonlarca insanın kişisel verisi.

Yakın gelecekte DNA’larımızı da aynı kader bekliyor. Bugün hala DNA üzerindeki bilginin çok azını okuyabilir ve anlam çıkarabilir durumdayız ama her şey gibi bu da değişecek ve yakın gelecekte, DNA’lar vasıtasıyla elde edilen kişisel veriler yaygın bir ticari unsur halini alacak. Bugün bile bireylerin DNA analizi taleplerini karşılayan şirketler kurulmaya başladı.

Hazır olmakta fayda var. Verinin gücünü, şimdiye kadar neleri değiştirdiğini ve gelecekte neleri değiştirebileceğini anlamak için çabalayacağız :)

--

--