Cif Veri Kaparlar

Betul Colak
Deep Learning Türkiye
3 min readOct 26, 2020

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’umuzun güzelliğine güzellik katacak bir projeden haberdar oldum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kızılay Beykoz Şubesi ve Unilever’ın iş birliğinde yürütülen “Temizken Güzel” projesine Cif 20 adet “Çöpkapar” ile destek olmuş. Cif Çöpkapar’lar Kadıköy, Karaköy ve Eminönü sahillerinde, hiç durmadan yüzey atığı toplayabiliyor. Ayrıca, Cif Çöpkapar’larda biriken atıkların günde iki kez toplanması ve geri dönüşüme gönderilmesi için ekip de kurulmuş. Buraya kadar olan kısım çevrenin korunması adına oldukça kıymetli. Sahillerin temizliğinin sağlanmasının yanında biriken atıkların geri dönüştürülmesi de önemli bir gelişme. Zira, Çöpkapar’lar ile yılda yaklaşık 110 ton atık toplanması hedefleniyor. Ancak, projeyle ilgili aklımda soru işareti yaratan kısım şurası oldu:

Projeye katkı sunmanız için şehri kirletmeyeceğinize, çevrenize örnek olacağınıza ve şehri güzelleştirmek için adımlar atacağınıza dair söz vermeniz isteniyor. Söz vermenizi teşvik etmek için de her 100.000 söz için 1 yeni Çöpkapar’ın İstanbul Boğazı’na ekleneceği belirtilmiş. Sözünüzü kendinize ya da başkasına sözlü olarak vermeniz yeterli olmayıp aynı zamanda ilgili web sitesine de bu beyanınızı iletmeniz bekleniyor. Bu doğrultuda, söz vermek için web sitesi üzerinden adınızı, soyadınızı, e-posta adresinizi, şehir bilginizi ve cep telefonu numaranızı vermeniz gerekiyor.

Açıkçası, bir sosyal sorumluluk projesinde insanların söz vermesi için neden adını, soyadını, e-posta adresini ve cep telefonu numarasını istediklerini anlayamadım. Cif (Unilever) ‘in benden neden bu bilgileri istediklerini anlamak adına Kişisel Verilerin Korunması Bildirim Metnini (Metin) okumaya başladım.

Metnin 2. maddesinde kişisel verilerin işlenme amacı şu şekilde açıklanmış:

-Kampanyalardan ve avantajlardan bizleri haberdar edebilmeleri,

– Unilever ile arasımızdaki ürün ve hizmet ilişkisinden doğan yasal yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri,

-Her türlü şikâyeti değerlendirebilmeleri ve işleme alabilmeleri,

-Ödemeleri işleme alabilmeleri,

-Ürünlerini, hizmetlerini, iletişim yöntemlerini ve internet sitelerinin işlevselliğini geliştirebilmeleri,

– Kişiselleştirilmiş ürünler, iletişim içerikleri ve hedefe yönelik reklamlar, ve ürün tavsiyeleri sunabilmeleri için bu verileri işledikleri ifade edilmişti.

Peki, adım, soyadım, numaram gibi kişisel verilerimi (bilgileri) almalarındaki hukuki dayanakları neydi? Bu sorumun cevabına metin şöyle karşılık veriyordu:

Yukarıda sayılan amaçlar doğrultusunda Unilever, kişisel verilerinizi, açık rızanızaistinaden, veya sizinle yaptığımız sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması halinde veya temel hak ve özgürlüklerinize zarar vermemek kaydıyla meşru menfaatimizin gerektirdiği hallerde, burada belirtilen amaçlar ve kapsam dahilinde işlemekte ve saklamaktadır.”

Bunları okuduğum halde sorularımın cevabını tam olarak alamadım. Hatta daha fazla sorumun oluştuğunu bile söyleyebilirim. Örneğin, hangi verileri benim rızamla hangilerini benden izin almadan sözleşmenin kurulması veya ifası kapsamında işlemekteydiler. Dahası, yukarıda sayılan amaçlar Boğaz’ın temizlenmesiyle ne kadar uyumluydu. Öte taraftan, 100.000 söze ulaşılamaması durumda ilgili verilerimi boşuna mı vermiş olacaktım. Ayrıca, yeni bir Çöpkapar’ın Boğaz’a yerleştirilip yerleştirilmediğine dair bir bilgi alacağım da meçhuldu. Oysa, bu metnin beni aydınlatması ve süreci şeffaf bir şekilde bana anlatması gerekirdi. En kötüsü ise, benim sosyal sorumluluk bilinciyle daha temiz bir çevrede yaşamak ve gelecek nesillere de öyle bir çevre bırakmak için bazı bilgiler paylaşarak vereceğim sözün; beni birtakım ticari amaçların hedefi haline getirme ihtimalini barındırmasıydı.

Son olarak, bu güzel projenin başka şekillerde hayata geçirilmesi de mümkün olabilirdi. Sosyal medya üzerinden #temizkengüzel paylaşımları aracılığıyla aksiyon alınması yeterli bulunabilirdi. Ancak, bu projede çağımızın altını diye adlandırdığımız verilerimizin Unilever’a bağışlanması tercih edilmişti. Her şeye rağmen, daha temiz bir İstanbul için söz vererek çeşitli bilgilerinizi paylaşmayı tercih edebilirsiniz.

Projeyi incelemek isteyenler buraya tıklayarak ilgili web sitesine ulaşabilirler.

--

--

Betul Colak
Deep Learning Türkiye

After studying the English language in the U.S., I started law school at Bahçeşehir University in 2016. I am interested in IT Law.