Tasarım Odaklı Düşünme ve Digiheads 5T Metodu

Umur Ozan ▶
Digiheads
Published in
4 min readMay 15, 2017
Digiheads’i kurarken de kullandığımız ve başarımızda büyük bir payı olan Digiheads 5T Metodu.

Design Thinking aslında, yöntemleri, araçları ve anlaşılması son derece basit bir problem çözme yöntemi. Fakat yaptığımız araştırmaların önümüze koyduğu bir gerçek de, bu bakış açısının toplumumuzdaki her kesimden insan tarafından özümsenebilmesi için kavramların içini boşaltmadan, yönteme zarar vermeden daha akılda kalıcı ve anlaşılması kolay bir hale getirmek gerekliliği idi.

Aslında “Digiheads 5T Metodu” ismini verdiğimiz bu yöntem ne ilk kez bizim tarafımızdan bulunmuş ne de ilk kez bizim tarafımızdan uygulanmıştır. Bizim yaptığımız şeye bir nevi “yerelleştirme” diyebiliriz. Şimdi bu metodun adımlarına bir göz atalım.

T1 — İnsanı Tanı. Yukarıdaki görselde TANI kelimesinin üstünde yer alan ufak siyah nokta insanı simgelemektedir.

Bu yöntem, alışılagelmiş tasarım anlayışının aksine, odağına sistemi, kârlılığı veya akla gelen bir fikri almak yerine insanı alır. Bazı varsayımlarla yola çıkılır ve sahaya inilerek bu varsayımların doğruluğu veya yanlışlığı analiz edilir. Bu aşama insanı tanıma aşamasıdır. İnsanların davranışlarının gözlemlenmesi onların deneyimlerinin öğrenilmesi, beklentilerinin anlaşılması, ihtiyaç duydukları şeylerin gerçekten ne olduğunun ve konu hakkındaki inançlarının tespiti bu aşamada gerçekleştirilir. Bu aşama aslında dağılma aşamasıdır. Soruna veya çözüme odaklanmak yerine insana odaklanılır ve önemli olan ne kadar görüşme ve gözlem yapıp bilgi edinebildiğimizdir.

T2 — Sorunu Tanımla. İnsanı simgeleyen ufak siyah noktanın yanındaki çizgi bir duvarı veya engeli simgelemektedir. İnsan bir aşılması gereken bir sorunla karşı karşıyadır.

Tanımla aşaması, yapılan saha araştırmalarının sonucunda elde edilen öğrenimlerin ve içgörülerin ortaya çıkarıldığı bölümdür. Tanımla aşamasında insanların karşılaştıkları sorunlar fark edilir, bu sorunların içinden en önemli olanlara veya en enteresan olanlara odaklanılır ve sorun net bir şekilde ele alınmaya hazır hale getirilir. Tanımlarken dikkat edilmesi gereken en önemli şey, öğrenimlerin ve içgörülerin yeterince toplanıp toplanmadığıdır. Yani bir önceki aşamada doğru bir yöntem izlenmediği takdirde, bu aşamada ortaya çıkacak sorun bir yanlışlık olarak da belirebilir. Gerçekten en önemli olan ve etkileyici olan sorun belirlendiğinde bir sonraki aşamaya geçilir.

T3 — Çözümü Tasarla. İnsanın karşılaştığı engeli aşabilmesi için çözüm bir merdiven tasarlamaktır. Amacı duvarın ötesine geçmek olan insan, bir merdiven sayesinde çözüme kavuşturulur.

Tasarlarken amacımız, bir önceki adımda odaklandığımız sorunların çözümü için öneriler ortaya çıkarmaktır. Bu aşamada merceği küçülterek odaklandığımız sorun için pervasızca fikir üretiriz. Beyin fırtınaları düzenleriz. Yapacağımız beyin fırtınalarında önemli olan doğru ve etkileyici fikir bulmak değil, sayıca fazla fikir bulmaktır. Yargılamamak ve açık fikirli olmak bu aşamanın en büyük gerekliliğidir. Çünkü fikir üretimi sırasında ihtiyaç duyduğumuz yaratıcılık, yargıların baskısı altında hiçbir zaman yeterince ortaya çıkamayacaktır. Fikirlerimizi ürettikten sonra bunları birbirleriyle karşılaştırır, benzer fikirleri gruplar ve ortaya çıkan tabloyu analiz ederiz. Fikir üretme sırasında konuşturduğumuz yaratıcılık bu aşamada kendini bir takım kriterlerle düşünmeye bırakır. Bu fikirlerden hangisi sorunu gerçekten çözmektedir? Hangisi yapılabilir veya üretilebilir? “Buna değer!” dediğimiz hangi fikir? Bu gibi soruların cevaplarını arar, bulur ve çözüm fikrini netleştiririz.

T4 — Tasarımı Test Et. Duvarı aşmak için bir çözüm önerisi olarak sunulan merdiven, insan tarafından test edilmektedir. İnsanı simgeleyen ufak siyah noktanın merdivenin bir basamağının üzerinde bulunuyor olması deneyimlemeyi simgeler.

Test aşamasına geçmek için ihtiyaç duyacağımız ilk, çözümümüzün bir prototipinin oluşturulmasıdır. David Kelly’nin tasarımcı arkadaşlarına “Ellerinizle Düşünün” demesi, prototip üretiminin, bir fikri görselleştirmenin de ötesinde; onu elle tutulur ve deneyimlenebilir bir obje haline getirmenin önemine vurgu yapmaktadır. Test aşamasında önce çözümün eskizi, görseli, mock-up’ı ve prototipi üretilir. Test aşamasındaki bir diğer önemli odak noktası da doğru soruyu sormaktır. Doğru soruyu sormadığımız sürece alacağımız her cevap yanlış cevap olacaktır. Test senaryolarını doğru hedefe, doğru yoldan gidecek şekilde oluşturmalı ve soracağımız soruların gerçekten ihtiyacımız olan cevaba bizi götüreceğinden emin olmalıyız. Eğer eminsek testlerimizi gerçekleştirir ve ihtiyacımız olan veriyi elde ederiz. Şunu unutmamak gerekir ki, testin başarısız olması diye bir şey söz konusu değildir. Testinizin varsaydığınız şekilde sonlanmaması, testin başarısız olduğu anlamına gelmediği gibi, size sürecin hangi aşamasında hata yaptığınızı gösterdiği için bir başarı olarak bile kabul edilebilir. Bu aşamanın sonunda iki senaryo ortaya çıkar. Geri dön veya devam et. Geri dönüp prototipinizi mükemmelleştirmek için diğer adımlara tekrar göz atabilir veya optimum verimliliği elde ettiğiniz prototipinizle birlikte bir sonraki aşamaya geçersiniz.

T5 — Tasarımı Tanıt. Bir önceki aşamada merdiven aracılığı ile sorun için ortaya çıkardığı çözümü test eden insan, merdivenin en üst basamağına çıkmış bir şekilde, onun gibi olan diğer insanlara sesleniyor. Bulduğu çözüm artık herkesin görmesine, deneyimlemesine açılıyor.

Tüm sürecin sonunda elde ettiğimiz prototipi artık üretmeye hazırız. Üretim aşaması aynı zamanda bir geliştirme anlamına da geliyor. Ortaya çıkan çözüm bir deneyim, ürün, model veya proje olabilir. Bu çözümün geliştirilmesi, eğer gerekiyorsa bir iş modeli haline getirilmesi ve tüm detaylarının ortaya çıkarılması bu aşamada gerçekleştiriliyor. Geliştirmeler sonlandığında ise artık çözüm insanlarla etkileşime, onların deneyimlemesine açılıyor. Tüm süreç, başlı başına bir hikaye olduğu gibi, ortaya çıkan çözümün hikayesi de yine bu süreçte anlatılıyor. Burada aklımızda tutmamız gereken en önemli şey, tüm bu sürecin asla bir sona sahip olmayışı…

Tasarım odaklı düşünce, adı üstünde bir düşünce… Nasıl düşüncelerimizin bir sonu yoksa, girdiğimiz yolun da hiçbir zaman bir sonu olmamalı. Her zaman insanı tekrar tanımaya, sorunları tekrar tanımlamaya, çözümleri tasarlamaya ve tasarımı test etmeye hazır olmalıyız. Bu metodu özümsemek için sahip olmamız gereken en önemli özellik işte bu sonsuz döngüyü kavrayış kabiliyetimiz…

Human-Centered Design Meetup’ta kısa bir sürede anlatmaya çalıştığımız metodu biraz daha detaylı fakat yine de basit bir şekilde aktarabildiğimize inanıyoruz.

Bu metodu nasıl kullanacağız?

Bu metod akla gelebilecek her türlü sorunun çözümü için kullanılabilecek bir araç niteliğinde… Örneğin Digiheads bu araçla kuruldu. Human-Centered Design Meetup, bu metod aracılığıyla gerçekleştirildi. Hizmet verdiğimiz markalar için yaptığımız tüm çalışmalarda bu metod uygulandı. Bundan sonra gerçekleştireceğimiz tüm faaliyetlerde de yine bu metodu kullanacağız.

Hep birlikte, insan için daha iyi şeyler yapabilmek dileğiyle.

Işık, şarj, wi-fi ve sevgiyle…

--

--