Üretime Yapay Zeka Katmak…

Gökhan MERCANOGLU
Dijital Dönüşüm Türkiye

--

Makinelerin kendi kendine, ne zaman başlayıp, ne zaman duracağını, ne üreteceğini, neye ihtiyacı olduğunu bilen, buna karar veren /yönlendiren /aksiyon alan bir üretim döneminin eşiğindeyiz.

Bilişsel bilişim; makine öğrenimi, akıl yürütme, doğal dil işleme, konuşma, görüntü işleme, insan-bilgisayar etkileşimi, diyalog ve anlatı üretimi (narrative generation) gibi yapay zeka ve sinyal işleme konularını kapsamaktadır.

Başka bir değişle, önceki makalemden alıntılayarak;

“Bilişsel bilişim (Cognitive Computing) önceden gerçekleşmiş etkileşimlerden durumu öğrenir ve hem yapısal hem de yapısal olmayan verilerden yararlanarak algılama, öğrenme ve deneyim yoluyla anlamaya ve yorumlamaya çalışır.”

Kısaca makinelerin ilk paragrafta bahsettiğimiz aksiyonları gerçekleştirirken, olası tüm girdi ve çıktılar arasındaki sebep sonuç ilişkileri kurarak üretimi yönlendirir. Bu makalede özellikle “cognitive computing” yani bilişsel bilişimin üretime dâhil olmasının nasıl pozitif faydalar elde edileceği üzerinde durmak istedim. Üretim yöneticilerinin gündeminde birinci sırayı alan Endüstri 4.0, temel olarak IoT ve Analitik teknolojilerine dayanmaktadır:

IoT’nin yaygınlaşmasıyla üretim tesisleri birbirine daha bağlı olmakla birlikte, nesnelerden değer üreten veriler elde edilmektedir. Bu noktada diğer takım arkadaşı olan analitik sayesinde de; verilerdeki etkileşimler keşfedilebilir, sistemlerin davranışları modellenebilir ve talepler/sorunlar önceden tahmin edilebilir.

Fakat IoT’nin ürettiği artan hacimdeki veriler ve bu verilere ilişkin analitiğin karmaşıklığı karşısında geleneksel bilişim yaklaşımları yetersiz kalmaktadır.

Bu noktada bilişsel bilişimin Endüstri 4.0’a tam anlamıyla destek sağlayacağı görülmektedir. (Üretilen veriler yapay zeka ile netleştirilerek aksiyon alınabilir.) Yapılan çalışmalara göre IoT’nin ürettiği verileri yorumlayacak, gücünü analitik ve bilişsel teknolojilerden alacak olan bilişsel bilişim enstrümanlarının; üretim süreçlerine kalite, verimlilik ve güvenirlilik getirmesi beklenmektedir.

Bağlı algılayıcılar, analitik ve bilişsel teknolojilerden yararlanan akıllı varlıklar ve ekipmanlar mevcut durumu ve olası sorunları anlayacak, iletecek ve düzeltecektir.

Bu duruma bağlı olarak üretim kaynak kullanımlarına göre yeni Ar-Ge fırsatları oluşturulacak, hem üretilecek yeni ürünler yaratılacak, hem de makine iyileştirmeleri için ön görüler sağlayacaktır.

Bilişsel süreçler ve operasyonlar iş akışlarından, süreçlerden ve ortamlardan çok sayıda veriyi analiz ederek karar verme süreçlerini destekleyecektir.

Coğrafi noktalardan, insanlardan veya tüketim noktalarından elde edilen verilerin analiziyle işgücü ve enerji gibi kaynakların optimum şekilde ve verimli kullanımına ilişkin öngörüler sağlanacaktır.

…örnekleri arttırabiliriz.

Nesnelerin birbiriyle haberleşmesi, bu haberleşmenin tüketim/kullanım noktasından üretim noktasına kadar tüm bileşenler tarafından yapay zeka ile işlenmesi, aksiyona dönüşmesi; bildiğimiz bir çok sonucu değiştirecek gibi duruyor.

--

--

Gökhan MERCANOGLU
Dijital Dönüşüm Türkiye

Entrepreneur, Consultant, Author, ERP, CRM, Social Media,Founding Partner B1, ImaConsult, Founder PrBucks, SosyalMedyaPort, B1Ventures