Estonya Startup Vizesi Alan ilk Türk Kadın Girişimci — Dante Işıl Özkan
Işıl Özkan, Estonya’da sadece şirket kurmakla kalmayıp, Startup Estonya komitesinden vize onayı da alarak, Estonya’ya taşınmaya karar veren ilk Türk kadın girişimci.
Kendisiyle Tallinn’de yaptığımız görüşme sonrasında, kendisinin Türkiye’deki kadın internet girişimcileri için güzel bir rol model olduğundan hiç şüphe duymadım. Profesyonel duruşu, ekibine olan bağlılığı ve işleriyle alakalı vizyonerliği, kurucusu olduğu OktoPeople‘ın elde edeceği başarıları şimdiden ortaya koyuyordu.
Türkiye’de kurulu bir sisteme ve belirli bir iş çevresine sahip iken, Estonya ekosistemini tercih eden Işıl Hanım’ın kısa hikayesini, yurtdışında şirket kurmak yada yurtdışına taşınmak için alternatif ülkeler arayan Türk girişimcilere rehber olması amacıyla bu yazımda paylaşmak istiyorum.
1- Kurucusu olduğunuz OktoPeople hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
OktoPeople 21.yüzyılın insan odaklı, kar getiren dijital servislerini yüksek motivasyon ve tutku ile tasarlar. OktoPeople, gerçek potansiyelini hayatının her alanında kullanmayı hedefleyen, böylelikle kendisine, ülkesine ve dünyaya faydalı, sürekli gelişimi ilke edinmiş multi-disipliner tasarımcıların oluşturduğu kolektif bir gruptur.
2- Estonya ile ilk olarak ne zaman tanıştınız ve Estonya ile alakalı ilk dikkatinizi çeken ne oldu?
OktoPeople’ı yaratırken ilk günden itibaren global bir marka oluşturma hayalim vardı. 2015 yılından beri, Avrupa başta olmak üzere farklı ülkelerde şirket kurmanın avantajlarını araştırdım. İrlanda, İskoçya, Almanya, Hollanda ve İsviçre bunlardan sadece bir kaçı.
2017 yılının başında Facebook’da work in estonia sponsorlu içerikler ile karşılaştım. Burayı biraz daha detaylı araştırınca e-residency denilen bir kavram ile karşılaştım. E-residency, Estonya vatandaşı ve EU üyesi olmayan ülke vatandaşlarının, Estonya’ya ayak dahi basmadan iş kurmalarına imkanı tanıyan ve Estonya hükümetinin destek verdiği bir programdır.
E-residency kartı ile LeapIN yada Dijital Estonya gibi lokal firmalar aracılığı ile firmanızı çok uygun maliyetler ile kurabilir ve yönetebilirsiniz. Estonya’da en çok dikkatimi çeken, nüfusun çok büyük bir kısmının girişimci olmasıydı. Diğer madde ise lokasyondan bağımsız olarak, işinizi yönetebiliyor olmanız.
3- E-Vatandaşlık programına başvurarak, Estonya’da şirket kurma kararı almanızın en büyük sebebi nedir?
Öncelikle Estonya hükümetinin yabancı uyruklu girişimcilere verdiği bu fırsat ve vizyonu oldukça benimsedim ve çok akıllıca buldum. 2018 yılına, Estonya’nın Tallinn şehrinde girdim; oradayken Estonya’yı ikinci bir evim gibiydi. Kutlamalarda Estonya’nın cumhurbaşkanı Kersti Kaljulaid’da vardı ve halkını kucaklıyordu. Temiz havası, doğası, trafikte ve yolda insanların birbirlerine olan saygıları ve sakin yapıları, görmek istediklerimin bir toplamıydı; kısacası bir ütopyanın gerçekleştiğini orada hissettim. Estonya aynı zamanda Baltık’ların incisi durumunda; burayı hem İskandinavya’ya hem de orta Avrupa’ya açılan bir merkez olarak görüyorum.
4- Kadın bir girişimci olarak, Türkiye’deki iş hayatınızda karşılaştığınız bir zorluk var mı?
Kadın oluşumdan dolayı herhangi bir zorlukla karşılaşmadım; aksine iş partnerlerimin beni her zaman birey olarak gördüğünü hissettim. Aksinin oluşmasına ben zaten müsade etmem. KOSGEB’deki desteklerden de faydalandım ve eğitimlere katıldım. Burada kadınlara daha fazla destek verildiğini de gördüm.
Açıkçası kadınların ağırlıklı olduğu kuruluşlardan daha fazla destek beklerdim; fakat kadın girişimcilik derneği adı altında kurulan yapılanmaların aslında yatırımcı ve zaten hedeflerini gerçekleştirmiş ve riskli dönemi atlatmış kişilerin sahnesi olduğunu görüyorum. Bu yüzden bu tarz networklerin fayda getireceğini düşünmüyorum. Bunun yerine daha homojen yapıların içinde olmayı tercih ediyorum.
5- Tallinn seyehati deneyiminiz nasıldı? Kış ayında gelmiş olsanızda 🙂 çevreyi ve lokal insanların tepkilerini nasıl buldunuz?
Tarihi ve kültürel doku korunduğu için şehirdeki yaşanmışlıkları hissettim. Özellikle Old Town bu duygularımı çok iyi yansıtan bir yerdi. Oraya kar botu ve montuyla gittim; ben oradayken hava sıcaklığı en fazla -7’ye kadar düşmüştü, açıkçası o kadar da üşümedim. Estonyalıları çok yardımsever, pozitif ve sakin insanlar olarak nitelendirebilirim. İnsanı dinlendiren bir yanları var ve auraları da kesinlikle çok güzel. Özellikle sağlık turizmini deneyimlemeyi isterdim. Şifalı bitkileri, orman meyvelerini toplayabileceğim yeşil alanları; kuzey ışıklarını izleyebileceğim farklı yerleri çok merak ediyorum; umarım bir dahaki sefere böyle bir şansım olur.
6- Startup vizesi ile, Estonya’ya taşınacak ilk Türk kadın girişimcisiniz. Bu kararı almanızdaki en önemli sebep nedir?
Estonya’nın önümüzdeki beş sene içerisinde Avrupa’da inovasyonun merkezi olacağına inanıyorum. Dijital devrim yaşanıyorken mutlaka buradan bir pay almak ve bunun merkezinde olmak gerekiyor. E-residency oluşumu, forumlarda ve sosyal medyada girişimcilerin taleplerini periyodik olarak takip ediyor; bu nedenle devamlı olarak süreci iyileştiriyorlar. Sorunların üzerine gidiyor ve bunu mutlaka çözmeye çalışıyorlar. Diğer sebep ise bir Türk vatandaşı olarak Avrupa seyahatlerimizde her seferinde bir vize engeline takılıyor oluşumuz. Eğer inovatif bir fikriniz varsa startup vize programı ile kendinizi, ailenizi ve ekibinizi Estonya’ya getirebilirsiniz.
Buradaki yaşam maliyetleri örneğin konut kiralama maliyetleri, Amsterdam’a kıyasla 3 kat, San Francisco’ya kıyasla tam 8 kat daha düşüktür.
Hem bu kadar uygun maliyetler ile kurulumu yapabildiğiniz, hem yaşayabildiğiniz, işinizi dünyanın her yerinden yönetebileceğiniz ve bu kadar itibarlı başka bir memleket daha olduğunu düşünmüyorum. Estonya diğer yenilikçi şirketlerin de ilgisini çekmeye başladı. Startup vizesiyle gelip buraya yerleşen girişimciler zamanla bir ekosistemde buluşmaya başladı. Bunun en güzel örneği aralarında Transferwise, Fortumo ve Taxify gibi şirketlerin bulunduğu #Estonianmafia’dır. Bu hashtag ile twitter’da arama yaptığınızda hemen bir kaç taze twite rastlayabilirsiniz.
7- Estonya’da şirket kurmayı veya Türkiye’den Estonya’ya taşınmayı düşünen kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir?
Kendilerine yapacakları en iyi yatırım olacağını söyleyebilirim. Ben Estonya’ya bizzat gidince buna kesinlikle ikna oldum. Gelecek kesinlikle orada. Sakin bir yaşamı, doğayı ve huzuru tercih ediyorlar ise mutlaka değerlendirmeliler.
Ayrıca; Estonya kadınların rahatlıkla yaşabilecekleri bir ülke, suç oranı oldukça düşük.
Bir de Dijital Estonya Danışmanlığın Kurucusu Fırat Bey’in mutlaka bir kahvesini içsinler. Fırat Bey forumlarda da elinden geldiğince diğer girişimcilerin de sorularını yanıtlamaya çalışıyor ve bunu büyük bir içtenlikle yapıyor. Dijital Estonya, firma kurulumu ve start-up-visa programı konusunda da oldukça tecrübeli. Bu konularda kendilerine çekinmeden danışabilirler.
8- Estonya Start-up ekosistemine nasıl bir katkı sağlamayı planlıyorsunuz?
OktoPeople Türkiye çıkışlı bir UX danışmanlık ve 2018 yılından itibaren ise tasarım odaklı bir teknoloji firması; dolayısıyla coğrafi konumumuz itibarıyla hem doğu hem de batı kültürünü anlayabiliyoruz. Global bir marka yaratımı söz konusu olduğunda, kullanıcı deneyiminde etnografik yöntemlerden faydalanmak ürünün başarısı için oldukça önemli. Hem doğu hem de batı bloğuna hizmet vermek isteyen markalar için, kullanıcılar ve onlar arasında iyi bir köprü olacağımıza inanıyoruz. Türkiye’yi ve Estonya’yı bu noktada en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz. #estonianmafia mensubu Startupların ürünlerindeki servisleri geliştirmelerinde kullanıcı deneyimi ve UX konusunda en yakın destekçileri olmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda Türkiye’nin zengin tarihini ve yemek kültürümüzü de onlarla paylaşmayı tabi ki ihmal etmeyeceğiz. Türkiye’de iş yapmak isteyen, Türkiye’yi ziyaret etmek isteyen Estonyalı startuplara ve e-vatandandaş girişimcilere her zaman yol göstermek ve destek olmak isteriz.
Originally published at dijitalestonya.blog on April 13, 2018.