Neden Medium’da Blog Yazıyorum?
Bir zamanlar “Geziyorum Öyleyse Varım” başlığıyla bir blog yazdım, hayatımda unutamayacağım harika bir ödül aldım. O gün bu gündür çok düzenli olmasa da blog yazmaya deneyimlerimi ve görüşlerimi yazınsal ortamda paylaşmaya çalışıyorum.
Ayrıca elimden geldiğince bisiklet turu, kamp, motosiklet turu konularında yayın yaptığım bir Youtube kanalım da var. Youtube üzerinden de anılarımı ve deneyimlerimi paylaşıyorum. Youtube kafasıyla hemen yapıştırıyorum: “Kanalıma abone olmayı, bildirimleri açmayı unutmayın!”
Özellikle bu iki platform yani Medium ve Youtube son dönemde yoğun olarak takıldığım, oldukça nitelikli içeriklere ulaştığım platformlar. Bu platformlarda hem tüketici hem de üretici olarak bulunmak oldukça keyifli.
Blog olayında hem kendim için geçmişimden bir bakış açısı bırakmak, hem de okuyucular ile deneyimlerim üzerinden etkileşime geçmek amacıyla yazmaya çalışıyorum. Bu çalışmaları son dönemlerde Medium ortamına taşıdım. Daha önceden blogspot ve tumblr ortamlarında da kör topal elim erdiğince yazmaya çalışmıştım ama Medium ortamının yazı ve okuma üzerine kurduğu etkileşim düzeni oldukça başarılı bulduğum için içeriklerimi buraya taşıma kararı aldım.
ETKİLEŞİM
Sadece bu platform için değil, internet dünyasında bence en önemli mevzu bu, etkileşim. Ortaya koyduğunuz deneyim ve düşünce biçiminin tüketilmesi, farklı belleklerde yankı bulması üretim mekanizmanızı harekete geçiriyor. Yeri gelir övgü alırsınız, zaman zaman küfür yersiniz ama suya bir taş atmanın heyecanını, o salınımın etkisini yaşamak duygusu pek bir güzeldir.
Not : Küfür konularında direk engeli basıyorum. Bkz. Küfür diyorum, eleştiriler başımız üstüne…
Medium’da okuma süresini bilmek, yazının sonunda mesaj yazmak veya bir satır yazıya fikir bildirmek, beğendiğin bir düşünceyi “Highlighted” yapıp profilinde notların arasına alıp sonradan rahatlıkla erişmek, beğendiğin bir yazıyı okuma listene eklemek, ücretli üyeliklerde sesli okuma olayı (bu özelliği deneyimlemedim) ve publication yani yayın olayı beğendiğim hareketler. Publication ile farklı yazı ve yazarları belirli bir tema altında toplayabiliyorsunuz. Bu sayede farklı deneyim ve yaklaşımları yakalama şansı oluyor.
TASARIM
İçerik tüketme biçimimiz dokunmatik ekranlı telefon ve tablet olaylarından sonra oldukça değişime uğradı. Gazete ve dergi olaylarında hala basılı yayıncılık devam etse de dijital yayın ortamlarına geçiş hız kazanıyor. Ve gerçekten basının geleceği bu tür dijital etkileşimli ortamlarda. Bu tür ortamlarda içeriği yazıp, çizip bırakmıyor; etkileşim sürecini de ölçümleyip, kitlenizle çok daha güçlü bir bağ kurabiliyorsunuz. Video ve fotoğraf kullanımı ile içeriğinizi daha da zenginleştirebiliyorsunuz.
İçerik bilgisi oldukça yoğun olan bu bilgi yumağını okunabilir kılmanız gerekiyor. Dolayısıyla tasarım olayı oldukça önemli. Okuyucuyu sahada daha fazla tutmak, daha uzun vakit geçirmesini sağlamak gerekiyor. Bu yüzden hem ekranda nasıl bir okuma biçimi ile karşılaştığınız, tipografi olayı, sade bir okuma yüzeyi ölçeğini yakalamak oldukça önemli. Medium tam da bu bahsettiğim kafayı yakalamış. Hem yazarken, hem de içerikleri okurken sıkılmadan ve yorulmadan sahada gezinebiliyorsunuz.
Blog olayı hepimize müthiş bir deneyim ortamı sunuyor. Bu güzelliği yakalamak, bir parçası olmak gerek. Medium’da her geçen gün artan Türkçe içerikler sayesinde ülkemizde de kullanıcı sayısı bakımından yoğunluk kazanmaya devam ediyor.
Siz de fikirleriniz ve deneyimlerinizle mutlaka burada veya herhangi bir blog platformunda olmalısınız.
Nice yazılarda, deneyimlerde buluşmak dileğiyle.
