18. Yüzyılda Demonoloji ve Büyü ile ilgili El Yazması

Bir tabloya bakarken ‘ne’ (konusu) ve ‘neden’ (temel-amaç) sorularına cevap bulmak isterim. Buna istinaden bu yazıyı kaleme aldım. Keyifli okumalar dilerim.

Compendium rarissimum totius Artis Magicae sistematisatae per celeberrimos Artis hujus Magistros adlı el yazması çeşitli şeytan figürlerinin yanı sıra büyü ve kabalistik sembollerin yer aldığı 31 polikrom veya tek renkli suluboya illüstrasyonlarının yanı sıra üç sayfalık Kabalistik semboller içeren el yazmasıdır.

Almanca ve Latince olarak yazılan kitap; beyaz, kahverengi ve yeşil-gri kağıda basılmıştır. Compendium rarissimum totius Artis Magicae sistematisatae’nin tam Latince başlığı Artis hujus Magistros , kabaca “Bu Sanatın en ünlü Ustalarının tüm Büyülü Sanatının nadir bir özeti” olarak çevrilir.

Kitabın yazıldığı tarih ve yazarı hakkında net bilgi yok. Ancak kitabın kapağında 1057 ibaresi bulunmaktadır. Araştırmacılar bunun yanlış tarihlendiğini ve derlemeyi her kim yaptıysa, muhtemelen onu eski bir el yazması gibi göstermek için bu tarihi attıklarını belirtir. Asıl tarihin 1775 olduğu düşünülüyor.

İskeletlerle süslenmiş bir başlık sayfası ve Noli me tangere (Dokunma bana) yazılı uyarı başlığı ile açılır. Kapağındaki bu görüntü okuyanı delirttiğine inanılan ölüler kitabı Necronomicon’ı anımsatmaktadır. Resimlerin büyük bir kısmı, şeytani yaratıkları tasvir eder.

Buna ek olarak, büyücülük ile ilgili görseller de mevcuttur.

El yazmaları, üç sayfalık mühürlerle başlar: İlki kötü ruhların karakterlerini gösterir, ikincisi temel ruhların karakterlerini ve üçüncüsü, iyi ruhların karakterlerini kaydeder.

Kitabın içerisinde birçok kabalistik semboller bulunmaktadır. Bu sayfada astrolojik semboller haricindeki diğer sembollerin çoğu bugüne kadar tanımlanamamıştır. Astrolojinin temelini Sümer panteonu tekil eder. İnanışa göre insanların ömrünün süresini yıldızların hareketi belirlemekteydi.

Paganist toplumlar tabiatı kutsalın tezahürü olarak görür. Başta ay ve güneş olmak üzere yıldızlar, burçlar gibi gök cisimlere tapınılırdı. Bu elyazmasında da venüsün ve ayın sembollerini görmekteyiz.

Demonoloji, gizli ilimleri ve cinleri araştıran teoloji biliminin bir dalıdır. Demonolojinin doğuşunun Orta Çağın şeytan korkusuyla başladığı mütearifesidir.

Doğu ve Batı mitleri, Yunan satyr’larının “cadı avı” sürecini başlattığı düşünülür. Vücudu bir yılanla sarılmış çıplak koşan kadın, Yunan mitolojisindeki Medusa’ya benzer. Genellikle cadı tasvirleri yılan saçlı ve sarkık memelidir. Daha önce yılan ve kadın ilişkisini bu yazımda kaleme almıştım.

Bir dairenin etrafında sembollerle kaplı çıplak bir adamın tasviri, ritüellerin nasıl gerçekleştirildiğine dair görsel bir talimat niteliğindedir. Daire, kutsal alanın tezahürüdür. Astrolojide, ortasında bir nokta bulunan daire güneşi betimler. Büyüsel ritüellerde daire daima kötü ruhları uzaklaştırıcı bir rol oynamıştır. Bu tür ritüellerde kişinin etrafına yerde bir daire çizilmekte, bu şekilde onun ruhlarla konuşurken çeşitli kötülüklerden korunması sağlanmaktaydı.

Kitabın reprodüksiyonunu Türkiye’de bulamadım ancak birçok yabancı sitede satışı mevcut. Kitap, Londra, Birleşik Krallık’taki Wellcome Kütüphanesi’nin gözetimi altındadır. Kitabın tamamına yukarıdaki linkten de ulaşabilirsiniz.