2 dakika kuralı

Erteleme alışkanlığından kurtulmanın 3 aşaması

Geçtiğimiz günlerde şurada benim gibi procrastination — erteleme hastalığı- olanlar için 2 dakika kuralı adlı bir yazı okudum. Bu yazı birkaç aydır üzerinde çalıştığım ve benim gibi erteleme alışkanlığı olan insanlar için yararlı olan bir kaç tekniği daha da geliştirmemi sağladı.

Erteleme hastalığının çözümü 3 aşamadan oluşuyor. Burada 2 dakikayı kesin bir süre olarak düşünmeyin. Bu bazen 1 dakika da olabileceği gibi 5 dakikada olabilir. Fakat 5 dakikadan uzun bir iş yoktur. Ya da daha doğrusu 5 dakikadan uzun bir iş aslında 5 dakikadan kısa bir iştir -okumaya devam edin-.

2 dakikadan az sürecek işler varsa hemen yapın:

Gün içerisinde gerek işyerinde gerek özel hayatınızda olsun sizi bekleyen ve yapması çok az zaman alacak işler vardır. Bir çalışanınıza sistemde sadece sizin yetkinizde olan bir dosyayı açmak, birisine bir maille cevap yazmak ya da kirli tabakları bulaşık makinesine koymak gibi. Bu işlerle karşılaştığınızda o anki işinize kısa bir ara verip hemen yapın. Bunları ertelemenin hiçbir anlamı yok. Üstelik bu işleri hemen yapmak hem isteği yapan kişinin sizden daha memnun olmasını sağlayacağı gibi sizin de kafanızın rahat olmasına neden olur.

2 dakikadan uzun sürecek bir iş varsa bunlar için başlangıçta 2 dakika ayırın:

Tabii ki yapmanız gereken çoğu şey 2 dakikadan daha fazla zaman alır. Fakat erteleme hastalığınız varsa işin büyüklüğüne göre bu işler bazen size aşılması zorlu büyük karlı dağlar gibi gözükür. Bu gibi işlerde ise şu kuralı uygulayın: 2 dakika da olsa o işe başlayın. Zaten o işi yapacak gibi hissediyorsanız o işi yapmaya devam ediyorsunuz. Ve sonunda da o işi bitirmiş oluyorsunuz. Eğer 2 dakikanın ardından hala daha o işe konsantre olmakta zorlanıyorsanız devam ettirmenizin bir anlamı yok. Bırakın başka bir işe geçin. Müsait olduğunuz bir zamanda o işe tekrardan 2 dakika ayırırsınız.

Şimdi gelelim başta paylaştığım Medium yazısında olmayan ama bence erteleme alışkanlığını önlemenin en önemli adımına:

Hiçbir konuda 2 dakikadan fazla düşünmeyin:

Bu ifade biraz tuhaf gelebilir ama ertelemenin altında yatan en büyük etmen o işi yapmak yerine o işi düşünmektir. Öyle ki “Bu işi nasıl yapacağım, hiç vaktim yok, bir de bu eksikti” derken aslında o işi yapacak zamanın çok daha fazlasını bu tür düşüncelere ayırmaya başlıyorsunuz. Kaldı ki bu tür senaryolar kafanızda o kadar büyüyor ki aşılmaz dağlar halini alıyor. İşte bu durumlarda hiçbir şey için 2 dakikadan fazla düşünmeyin. İki dakika içerisinde kararınızı verin ve ilk iki adımdan birini uygulayın.

Benim gibi erteleme hastalığı olan insanlar için çok faydalı olan bu üç tekniği uygulamanızı tavsiye ediyorum. Uygularken yorumlarınızı da buradan benimle paylaşabilirsiniz.