Hawaii’de Bahçe
San Francisco’da ev alırken, evin içini görmeden sadece arka bahçeyi Google’dan görüp aldık. Elbette ki lokasyon da önemliydi, ancak evin içini gerçekten görmedik. Ve işte o bahçe, o evi gerçekten özel kıldı. Tam olarak Silicon Valley’in ortasında bir vaha gibiydi.
Evin içinden çok, bahçe ile uğraştım diyebilirim. Arka taraf bir çit ile ayrılıp sebze bahçesine dönüştü, çeşitli ağaç fidanları dikildi. Birkaç yıl sonra bahçedeki ağaçlardan kiraz, erik, kayısı ve şeftali topladık. Evin önündeki zeytin ağacının zeytinlerini tuzladık ve hatta Amerika’da bulunmayan ıhlamur yüzünden ıhlamur ağacı dikip kendi bahçemizden ıhlamur çiçeği topladık.
Komşular benim domates ve kabaklarımdan yorulduğunda, kovalarımı doldurup üç adım ötedeki itfaiyecilere taşıdım. İş çıkışı eve gelir gelmez bahçeye çıkıp yarım saat sebze ve meyve toplamak, ot yolmak bir alışkanlık haline geldi. Bu, Silicon Valley’in yüksek talep ve yüksek stresli işleri için muhtemelen en iyi stres giderme yöntemiydi.
Hawaii’ye geldiğimizde, bahçe ve bahçecilik konusunda büyük umutlarım vardı. Sonuçta tropik bir bölgeye gelmiştik ve Hawaii’nin yıl boyunca yaz olduğu için bir bahçe cenneti olmalıydı. Ancak işin iç yüzü hiç öyle çıkmadı. Hawaii’de ağaç dalını toprağa sokarsanız büyümeye başlar ama iş domates veya salatalık yetiştirmeye gelince kazın ayağı değişiyor.
Gelir gelmez ilk iş olarak Bahçe merkezlerinden domates ve biber fidelerini alıp dikmeye başladım, ancak ilk günlerde keyifli görünen bitkiler, üçüncü gün solmaya, çürümeye veya böcekler tarafından saldırıya uğramaya başladı. Sümüklü böcekler de unutulmaz deneyimlerden biriydi. Aldığım büyük bir tepsi marulu tek tek ayırıp diktim, en az 100 adet fide dikince en azından bir kısmının yaşayacağından emindim, ertesi sabah bir adet bile marul kalmadığını görünce neye uğradığımı şaşırdım. Böylece sümüklü böceklere karşı savaş başlamış oldu. Ancak Hawaii’de bunlarla savaşmak kolay değil. El büyüklüğündeki African Snail adlı sümüklü böcekler ve kabuksuz cins bolca bulunuyor ve en olmadık yerlerde gizleniyorlar. Saksı altları, kuru yaprakların altı, taşların arası. Bu; savaşı bitmeyen bir mücadele haline getiriyor.
Bu arada herkes bahçedeki kertenkelelerin bitkilere zarar vermediğini böceklerle beslendiklerini söylüyor, ancak ben bundan da emin değilim, birçok defa özellikle bu yeşil renkli küçük dinozorları oturmuş marulları tadarken kendi gözlerimle gördüm.
Eğer domates bitkilerinizi böceklerden, güneşten, aşırı yağmurdan koruyup birkaç domates yetiştirmeyi başardıysanız; kuş, tavuk ve fare savaşı aşamasındasınız demektir. Zaten normal büyük domatesler her nedense bu iklimi sevmiyorlar anca cherry tomato dediğimiz küçük domatesler meyve verene kadar dayanıyor, onlarda genelde kızarma aşamasında bu son tehlikeye maruz kalıyorlar. Kızarsın diye gözünün içine baktığınız domatesleriniz ilk renklendiklerinde bu hayvanların hücumuna uğruyorlar.
Ama inat ve azimle bütün bu problemlere çözüm arayan ben, sonunda indigo domates cinsini buldum. Bu domatesler orta büyüklükte ve siyah renkli. Ancak olgunlaşma aşamasında altları kırmızıya dönüyor ama üst kısmı siyah kalıyor. Kuşlar ve böcekler, siyah renkten hoşlanmadıkları için nedense onlara zarar vermiyorlar.
Bütün bu çabalar boşa gitmedi. Hala burada öyle San Francisco’daki gibi kova kova meyve sebze yetiştiremiyorum ama, Hawaii’de bahçecilik yaparak çok şey öğrendim ve bu hobi mesleğe dönüştü. Özellikle Covid-19 döneminde bahçeciliğin, ne kadar kritik olduğunu anladık. Hawaii’de yiyeceklerin %95'i ana karadan geliyor ve bu nedenle hem fiyatlar yüksek hem de ürünler hızla bozuluyor. Covid döneminde bu sistemin ne kadar hassas olduğunu ve ana karaya bağımlılığın bizi ne kadar savunmasız ve zayıf bir konuma soktuğunu gördük. Bugün Hawaii de pek çok grup adalarda yiyecek yetiştirmek üzerine çalışıyor.
Açıkçası gelecek hala çok aydınlık ve parlak günler vaat etmiyor. O yüzdende kendi yiyeceğimizi, hiç değilse bir kısmını yetiştirmek gerçekten hayati önem taşıyor. Özellikle geleceğin ne getireceğini bilemediğimiz bu günlerde. Hawaii de odaklanacak bir hurricane ya da ana karada çıkacak bir kargaşa Hawaii ye gelecek tüm gemileri durdurabilir. Hawaii de yiyecek ya da malzeme stoku yok. İki hafta içinde tüm dükkânların rafları bomboş kalabilir. O yüzden bacecilik Hawaii için hayati bir konu.
Bu aslında her yer için geçerli, hiçbir şey olmasa da bahçenizde hatta balkonunuzda bir şeyler yetiştirmek hem bütçenize hem de sağlığınıza katkıda bulunacak bir aktivite. Bir şeyler yetiştirmek, kendi bahçenizin ürününü yiyebilmek bambaşka bir zevk. Bunun içinde çok büyük bir alan gerekmez, birkaç saksıda kendi maydanoz ve fesleğeninizi yetiştirsenizde kendinizi bahçıvan addedebilirsiniz.