Kötü Ruhları Kovmaya Yönelik Maskeli Âyinler

Maske teriminin etimolojisini incelediğimizde dilimize Fransızcadan geçtiğini ve dönemin dil kuralları uyarınca, 19. yy’da maska/maske, 20. yy’da mask olmak üzere iki kez alıntılanmıştır. Çeşitli muhtelif amaçlarla başa ve yüze takılır.

Maskeler canlı insanların kullandıkları ‘‘ritüel maskeleri’’ ve ölüler için hazırlanan ‘‘gömü maskeleri’’ olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.

Ritüel maskeler belirli amaçlar doğrultusunda dinsel ayinlerde ve bayramlarda kullanılmaktadır.

Ritüellerde ritüeli icra eden kişi genellikle bir hayvanın kılığına girer. Ve ilgili hayvanları çağrıştıran maskeleri takarlar. Bir takım inanışlarla gerçekleştirilen ritüellerde maskeler; ağaç, deri, kumaş ve hayvanın kafa derisi gibi malzemelerden hazırlanmaktadır.

Arkaik Dönemde Maskeli Âyinler

Etnologlara göre Altay Türklerinin No adlı törenleri, Çin sarayında ve resmi dairelerde yılın belirli zamanlarında yapılırdı.

fang-hsiang-shi

Çu döneminde, fang-hsiang-shi, kötü ruhları kovmakla görevliydi. Çin kaynaklarında kızıl ve kara elbise giymiş “dört altın gözlü,” ayı postuna bürünmüş biri olarak yer almaktadır. Görevi hastalığa neden olduğuna inanılan kötü ruhları kovalamak amacıyla ritüel ve cenaze alayı düzenlemekti. Bu ritüellere çeşitli dans firgürleri de eşlik etmektedir. Ayrıca günümüzde Çinlilerin Nuo operasında fang-hsiang-shi yer almaktadır.

Tarihi kaynaklarda Kök Türk Kağanlığı döneminde, Doğu Türkistan şehirlerinden Kuça’da ve Semerkant’ta, 334 hayvan maskeleri giymiş insanların deve ve koç maskeleriyle her yıl başında bir tören düzenlendiğini öğrenmekteyiz.

Şaman âyinlerde şamanlar kuş tüyü kılığına girerdi. Araştırmacılara göre . Şaman bu başlık ile ayin içinde kuş kılığına girer, gökyüzü ve yeraltı dünyalarına seyahat ederdi. Şamanizm’in önemli unsurlarından biri olan Maskeli törenler ayinlerde tapınma, ruh çıkarma ve kötülüklerden korunmada kullanılmıştır.

Azteklerde düzenlenen mısır ayinlerinde genç kızlar kurban edilirdi. Tarihi kaynaklarda kurban edilen genç kızların derisi yüzülerek maske yapıldığı yer alır.

Yenisey nehrinde yaşayan bazı halklarda ise düzenledikleri ayın sırasında kullandıkları maskeler ayı figürüdür.

Kongo’nun Nyanga kabilesinin, gergedan kuşunun, kendi ruhu ile özdeşleştirdiği kuşun, maskesini taşıyan bir mensubu

Satanizmde Maskeler

Satanizmin kurucusu olarak lanse edilen Aleister Crowley’nin âyinlerde kullandığı ileri sürülen rahip maskesi

Geçtiğimiz senelerde bir Ganalı papaz katıldığı televizyon programında 17 yıldır şeytana taptığını ve doktorlar tarafından kendisine emanet edilen 675 tane çocuğu düzenlediği âyinlerde katlettiğini açıklamıştı.

Sanatta Maskeler

Pompei’de Villa dei Misteri duvarlarındaki fresklerde tanrı, bir rahibin adaya sunduğu Dionysos kadehinde korkutucu bir maske olarak yansıtılmıştır.

Japonya’da No tiyatrosu, dans, müzik, drama gibi birçok sanat dalını bünyesinde barındıran yapısı itibariyle maskeli bir gösteridir. No tiyatrosunda oyuncular maskelerle tanrıları, ruhları ya da cinleri canlandırır. No tiyatrosunda oldukça rafine sanatsal maskeli performanslar sergilenir.

İlkel çağlardan günümüze kadar tüm zamanlarda maske, onu kullananın yüzünün zarar görmemesini sağlar ve bir takım doğaüstü güçlere karşı onu korur. Bu maskeler çoğunlukla tanrı figürleri ya da doğaüstü varlıklar olarak görünür.

John Rudlin, Ortaçağ İtalya’sında karnaval mevsimleri boyunca maskeli bir adamın maske dışında ateşli bir aletle gezmeye hakkının olmadığını çünkü onun başka bir kimliğe büründüğünü ve davranışlarından sorumlu olmayacağına inanıldığını aktarır.

Başlangıçta maskeler hayvan kılığının anlamından farklı değildir. Jung’a göre maskeler onu taşıyanı arketipsel bir figüre dönüştürmektedir. Böylelikle insanların totem hayvanla bağlantılarına, hatta onun kimliğini kazanışlarına işaret ederek belli törenlerin bu ilişkiyi oluşturmaya yaradığını açıklamaktadır.

Maskeler, kişileri olduğundan farklı gösterme çabalarının sembolü olarak tarihsel dönemlerin hemen hemen her evresinde üretilmiştir. Pagan ayinlerinde de kullanılan maskeler gösteri sanatlarının ortaya çıkmasıyla kullanıcısı tarafından farklı anlamlar kazanmaya başlamıştır.

Kaynaklar

Gombrich, E.H., Sanatın Öyküsü, Remzi Kitabevi, İstanbul 1997

Jung,G. Carl, İnsanlar ve Sembolleri (Çev. Ali Nahit Babaoğlu), Okyanus Yayın, İstanbul 2009

--

--

Gamze Alyar
Çağdaş, Özgün, Yaratıcı ve Türkçe

I'm an expert in digital marketing with a passion for behavioral psychology, art and design. I love learning about how people think and what makes them tick.