Pek de farkında olmadığımız 3 duyumuz; Vestibüler, Propriosepsiyon ve İnterosepsiyon

Bu kavramları çoğumuz fark etmeden yapabildiğimiz, bunların ne kadar değerli olduğunu fark etmediğimiz ve bize sıradan gelen olaylara, duygulara şükretmeyi zaman zaman unuttuğumuz için farkındalığımızı arttıralım, bize bir hatırlatma olsun diye bu yazıyı buraya bırakıyorum. Bu yazımda size Vestibüler, Propriosepsiyon ve İnterosepsiyon kavramları kısaca nedir, neden derslerimde sürekli bu kelimeleri vurguluyorum açıklamaya çalışacağım.

Bu duyularınız zayıf olsaydı vücudunuzun pozisyonları ve hareketleri hakkındaki hisleri anlamakta zorluk çeker, size çok basit bir eylem olarak gelen yürümek, kaldırmak, tutmak vb. zorlanabilirdiniz. Ya da sıcağı ve soğuğu fazla hissetmeyebilir dolayısıyla üşüdüğünüzü veya terlediğinizi ya da acıktığınızı ve susadığınızı son raddeye gelene kadar fark edemezdiniz. Ne korkunç olurdu değil mi?

Yoga derslerimde mutlaka bu 3 duyuyu çalıştıracak bir uygulama yaparım. Sürekli sağ, sol, aşağı, yukarı diye öğrencinin vestibüler duyusunu çalıştıracak, proprioseptif duyumlarının sürekli farkındalığını sağlayacak ve sürekli İnteroseptif duyum farkındalığını geliştirmek için iç dünyamıza, nefesimize dönmemiz gerektiğini hatırlatan yönlendirmeler yaparım.

Neden mi? Çünkü hepimiz duyusal girdilerin bolca ve çoğunlukla negatif olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Modern hayatin stresleri olan asabiyet, öfke ve negatif düşünceler, negatif duygulara yol açıyor. Ayrıca stres fiziksel sağlığımızı ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Duygusal olarak hep defansta yaşamak zorunda kaldığımız için sevgi ve şefkat potansiyelimizi yaşayamıyoruz ve bir süre sonra buda bizi insanlardan uzaklaştırıyor, yalnızlaştırıyor ve sadece fiziksel değil duygusal sağlığımızı da kaybediyoruz.

Gelelim bu duyuların tanımlarına;

Vestibüler Duyu: Vestibüler duyu en temel duyumuzdur, çünkü diğer tüm duyuların işleyişini etkiler. Anne karnındayken gelişmeye başlar ve denge duyusu olarak da bilinir. İç kulaktaki reseptörler vücut pozisyonumuzdaki değişiklikleri ve başımızın hareketlerini algılarlar. Bu duyu iyi çalıştığında hangi yönde hareket ettiğimizi, hareketimizin hızını ya da hızlanmamız — yavaşlamamız gerektiğini anlayabiliriz. Vestibüler duyu, doğar doğmaz çalışmaya başlayan ilk duyu sistemimizdir. Vestibüler sıvının hareketini sağlamak için bedenimizi farklı pozisyonlara sokmamız gerekir. Bütün günü sabit pozlarda geçiren çoğu insanın yoga derslerinden mutlu ve rahatlamış olarak ayrılmasının nedenlerinden biri vestibüler sistemimizdeki sıvıyı sürekli hareket ettirdiğimiz içindir.

Proprioseptif Duyu: Vücut farkındalığı olarak da adlandırılabilir. Kaslarda ve eklemlerde yer alır ve vücudumuzun ve vücut parçalarımızın uzayda nerede olduğunu söyler. Vücut parçalarımızın diğer parçalarla nasıl hareket ettiklerine ilişkin bilgi verir. Bu duyu sayesinde oturduğumuzu, ayakta durduğumuzu, kolumuzun, bacağımızın nerede olduğunu algılarız. Bedenlerimizi bize ait algılamak için propriosepsiyona ihtiyaç duyarız. Kaslar kasılıp gerildiğinde, eğilip yeniden düzeldiğinde zihne gönderilen mesajlar sayesinde hareketin nerede ve nasıl oluştuğunu biliriz. Sadece hareket ederek değil hareket etmediğimizde de proprioseptif mesajlar alırız. Örneğin oturduğunuz yerde gözlerinizi kapatırsanız artık proprioseptif duyunuza güveniyorsunuz demektir. Bu yetenek sıradan günlük işlerimizi (koşabilmek, yazı yazmak, merdiven inip, çıkmak vb.) yapabilmek için çok önemlidir.

İnteroseptif Duyu: İç organlarımızdan gelen hisler ile alakalı bilgi verir ve vücudumuzun içinde olanları anlamamızı sağlar. Vücudumuzu canlı tutar ve hayatta kalmak için gereklidir. Acıkma, susuzluk, vücut sıcaklığı, tuvalet ihtiyacı, iç huzursuzluk, mutlu ya da üzgün hissetmemiz, uyku/uyanıklık gibi durumlarda işlevleri düzene koyar. Kısaca iç dengemizi bu duyuyla kurarız. İnteroseptif duyu aynı zamanda duygu durumunun oluşmasında da etkilidir. Bazı insanların açken sinirli/agresif olması ve yemek yedikten sonra mutlu olması buna örnek gösterilebilir.

Günlük hayatımıza Mindfulness temelli yoga ve nefes çalışmaları katarak hayat koşullarımız değişmese bile aslında genel hayat kalitemizi arttırırız. Zaten bir süre sonra hayat koşullarımızda değişmeye başlar çünkü biz değişmeye başlarız.

--

--

Burcu Sergun
Çağdaş, Özgün, Yaratıcı ve Türkçe

Shanti Yoga RYT 200 Yoga Egitmeni - Advayta Yoga RYS 200 Mindfulness Temelli Yin Yoga Egitmeni - Reiki II www.dailyrechargeyoursef.com