Sanatta Şiddetin Cinselliği

“İnsanın yaşamındaki en heyecan verici şey, içinde doğuştan var olan sapkınlık yönelimini keşfetmesidir.’’ Michel Tournier

Yaşam, şiddet ve cinselliğin birbirinden ayrılmaz olduğunu ve şiddetle elde edilen zevkin, cinsellikle benzer olduğunu gösterir bizlere.

Sebastiano Del Piombo

Resim, MS 3. yüzyılda Katanya’da doğup yaşamış olan Sicilyalı bir bakire olan Agatha’nın işkenceye maruz bırakılmasını göstermektedir. Agatha’yı isteyen Katanya prokonsülü Quintianus, onu dine küfür etmekle suçlayarak yakalanmasını emreder. Onu iradesine boyun eğdirmek için işkenceye maruz bırakırlar. Resimde Agatha’nın kerpeten ile meme uçlarına şiddet uygulanır. Ayrıca ressam, azizin şehitliği sırasında meydana gelen depreme atıfta bulunarak, arka planda alevlere düşme tehlikesi olan bir binaya yer verdiği görülür.

Tom of Finland

Finli sanatçı Tom of Finland, eserlerinde homoerotizm üzerine yoğunlaşmıştır. Daha sonraki çalışmalarında erkeklerin cinsel organlarını devasa bir büyüklükte resmeder. Bununla ilgili sorulan bir soruya da şu açıklamayı yapar: ‘‘Penisin büyüklüğü benim için gerçekten önemsiz. Dev boyutlu cinsel organa, erkeğin cepheden görünümüne ilişkin sansür kalktıktan sonra başladım; fotoğrafta mümkün olmayan bir şey bulmak zorundaydım. Bu dev organların hepsi izleyici için bana gelince, ilgimi daha ziyade arka taraf çekiyor.”

Francis Bacon

Bacon, çağdaş sanatta figüratif resmin öncülerinden sayılır. Özellikle hayvan ve insan bedenlerini iç içe alarak resmeder. Acı, korku, sadizm ve kan onun eserlerinde oldukça sık rastlanır.

Richard Linder

Alman ressam, insan figürlerini mekanikleştirerek erotik portreler resmeder. İlk olarak Almanya’daki çocukluğundan anılarına dayanan ve daha sonra New York’taki yaşamın kaba, fetişist yönlerinden ilham alan erotik ve esrarengiz tasvirler ile tanındı.

“Öyle bir zamanda doğmuşum ki ya cani ya da sanatçı olması gerekiyor insanın.” Lichard Linder

Egon Schiele

Avusturyalı dışavurumcu ressam, eserlerinde sıklıkla ölüm ve cinsellik temasını kullanır. Eserlerinde ölümün erotik yanını ve erotizmin ölümcül yanını gösterir. Yaşadığı dönemde çizdiği resimler mahkeme tarafından uygunsuz görüldü ve eserleri yakılarak imha edildi. Ancak sanatçı buna aldırış etmeden korkusuzca eserlerini yapmaya devam etti.

Aslında bastırılmaya çalışılan duyguların ne kadar bastırılırsa o kadar şiddetli bir biçimde dışarıya çıkacağının örneklerinden biri.

Vitto Hannibal Acconci

Amerikalı sanatçı Vitto, kendi bedeni üzerinden gösteriler gerçekleştirmiştir. Gösterileri ağırlıkla şiddet içeriklidir. Sanatçının ‘tescilli markalar’ adlı performansında, bedeninin her yerini ısırarak yaralar ve oluşan yaraların üzerine kırmızı boya dökerek bunları çeşitli yüzeylere basar. Ayrıca sadece bedenini ısırarak acı vermekle yetinmeyip üzerine sigara yanıkları ve çeşitli ısılar vererek de acıdan haz alma yöntemlerinin hepsini performansında denemiştir.

Sanatçının bir diğer çalışması ise 1972 yılında yaptığı ‘Seedbed’ adlı performansıdır. Bu çalışmasında bir ranzanın altına yatarak gizlenir. Ve burada mastürbasyon yapar. Bu esnada çıkarttığı sesler hoparlörle ortama yansıtılır. Sanatçı bu performansının ana temasını yalnızca seslerle ultra bir farkındalık yaratma isteği olduğunu söyler.

Sanatçı, performanslarının temasını Amerikan kapitalizmine karşı olduğunu göstermek amacıyla sergilediğini ifade eder. Ancak her ne kadar bu performanslarında insanın tüketilmesini eleştirel biçimde yansıtmak amacıyla yaptığı ifade etse de bedeni üzerinde yaptığı sadist, mazoşist ve fetiş eylemlerde aldığı hazzı seyirciye teşhir ederek seyircilerin içerisinde oluşan sadist ve mazoşist duygularının dışarı çıkması adına yaptığı bariz bir şekilde görülmektedir.

Maurizio Cesarini

Sanatçının performanslarında şiddet, cinsellik ve fetiş uygulamalara oldukça sık rastlanır. 1977 yılında ‘yaranın duygusu’ adlı performansında sahneye çıkmadan önce üzerine hem erkek hem de kadın kıyafetleri giymiştir. Sahnede kıyafetlerini çıkarttıktan sonra önünde bulunan jiletler ile bedeninin her tarafını keser. Sanatçıya göre bedeninden akan kanlar erkek bedeninden kadın bedenine geçişi sağlar.

Otto Muehi

Avusturyalı sanatçı, cinsellik ve şiddet içeren performanslarıyla bilinir. Otto muehi, acı, şiddet ve kanla insanların iyileşebileceğini savunur. Viyana eylemciliğinin kurucularından ve sosyoseksüel ütopik proje “Kommune Friedrichshof” un kurucusu Otto Mühl, Avusturya mahkemeleri tarafından yedi yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

Nur Koçak

Türk ressam, eserleri dünya çapında birçok sanat müzesinde sergilenmiştir. Sanatçının çalışmalarının temel noktası fetiş ürünlerinden oluşmaktadır. Reklamlarda karşımıza çıkan cinsel imgeleri ve özellikle kadın bedeninin arzu nesnesi üzerine dönüştürülmeye çalışılmasını fotogerçekçi bir dille göstermeye çalışır.

Sanatçılar yaptıkları çalışmalarda şiddet olgusunu algılamaya ve yapılan performanslarla şiddetin insanın doğasında var olduğunu vurgulamaya çalışmışlardır.