Merkez Bankaları İçin DLT ve Blockchain Entegrasyonu: T.C. Merkez Bankası Analizi

UMUT
DLK Consultancy
Published in
11 min readNov 20, 2019

Giriş Notu: Makalenin en alt kısmında bir Hyperledger Fabric sözlüğü bulunuyor. Case’leri incelerken buradan yararlanabilirsiniz.

Not: Makale çok uzamaya başladığı için bir seri halinde yayınlama kararı aldık. İkinci kısımda, aşağıda giriş kısmını bulacağınız Case-1 ve Case-2'nin teknik ve fonksiyonel detaylarına, üçüncü yayınlayacağımız makalede ise direkt olarak teknik uygulamasına(kod ve sistem yapısı) değineceğiz.

Özet

Birçok merkez bankası birbirlerinden bağımsız bir şekilde Dağıtık Defter ve Blockchain teknolojisinin kullanımı ile ilgili çalışmalar yürütüyor.

Merkez bankaları her ülkede ekonomiyi ayakta tutmak, fiyat istikrarını sağlamak, bankalar üzerinde bir denetim mekanizması oluşturmak ve para politikasını yönetmek gibi önemli görevler üstleniyor. Özellikle bankalar arası işlem maliyetleri, kara para aklama ile mücadele, güvenlik politikalarındaki eski yöntemler artık etkili çözümler üretme yeteneklerini kaybediyorlar. Bu yüzden DLT (Distributed Ledger Technology) çözümlerinin entegrasyonu ve aktif olarak kullanılması Merkez Bankaları ve ülkeler için her geçen gün daha önemli hale geliyor. Yakın zamanda Dünya Ekonomi Forumunda alınan karar doğrultusunda, birbirinden bağımsız şekilde Dağıtık defter teknolojileri (DLT) üzerinde çalışan ülkeleri bir araya getirmeye çalışan bir grup kuruldu. Bu grup, DLT çözümleri ile ilgili tecrübelerin ülkeler arası paylaşımı ve ortak kararlar alınabilmesi açısından önemli bir oluşum. Bizde bu makalede Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın DLT teknolojisini kullanarak varolan ekonomik sıkıntılara nasıl çözüm üretebileceğini ve örnek kullanım alanlarını tartışacak, teknik altyapı olarak tercih edilebilecek sistemlerin analizini yapacağız.

Ekonomik Kriz ve Yerel Para Birimleri

2008 yılında kapitalizmin en büyük metropollerinde yaşanan büyük durgunluk adıyla anılan kriz ekonomik sistemin güçsüz yanlarını ciddi biçimde gözler önüne serdi ve ülkeleri dış piyasalarda yaşanan sorunlardan daha az etkilenmelerini sağlamak için bir dizi önlem almaya itti. Bunlardan en önemlisi ve direkt çözüm olarak uygulanan yerel para birimleri üzerinden döviz transferi anlaşmaları(swap) yapılmasıydı. Farklı ülkelerin merkez bankaları arasında yapılan swap anlaşmaları kendi yerel para birimleri üzerinden takas imkanı vererek üçüncü bir ülkenin para birimini(dolar) kullanımını ve bundan kaynaklanan kriz ortamının hafifletilmesini öngörüyordu. Bu anlaşmalar yine klasik yöntemler ile yapıldığı için belli başlı sıkıntıları da beraberinde getirdi. Burada asıl olarak amaçlanan;

  • Üçüncü bir ülkenin para biriminin aradan çıkarılması ($) ve dış ticarette kullanılan para birimlerinin çeşitlendirilmesiyle istikrarlı bir ticaret ve yatırım ortamının yaratılması
  • Dış ticarette finansal işlem maliyetlerinin azaltılması
  • Finansal araçlara ulaşmada sıkıntı yaşayanların dış ticaret yapmaya teşviki
  • Yerel para birimlerinin kullanımının yaygınlaştırılması ile ulusal para birimlerine ait piyasaların derinleştirilmesi idi.

Çin Merkez Bankası birçok ülkeyle imzaladığı para takası anlaşmaları ile yerel paralarla dış ticaret konusunda öncü rol oynuyordu. Günümüze baktığımızda Çin hala bu liderliğini sürdürmekle beraber bunu bir üst seviyeye taşıma açısında ciddi adımlar atmış bulunuyor. Dağıtık Defter ve Blok Zinciri çözümlerinin tüm devlet kademesinde ve ekonomi politikasında uygulanması, Çin Merkez bankasının kendi dijital para birimini oluşturması, bunun aktif bir şekilde ticaret alanında kullanılması için çalışmalarını hızlandırdı .(Fingas, 2019)

Günümüzde özellikle ülkemizde hissedilen kriz ortamının azaltılması için yeni swap anlaşmalarının yapılması tekrar tartışma konusu. Bunun haricinde T.C Merkez Bankası’nın DLT teknolojilerini kullanarak Çin Merkez Bankası’nın gittiği yolu izleyerek kendi dijital para birimini çıkarması da planlanan projeler arasında görülüyor.

Peki T.C Merkez Bankası başta olmak üzere ülkede finansal sisteme konu olan tarafların içerisinde yer aldığı DLT ve Blok Zincir teknolojilerini kullanan bir sanal ağ oluşturması için gerekenler neler? Bu entegrasyonun sağlanabilmesi için multidisipliner bir çalışan, akademisyen ağı kurulması ve bir çok iş kolunun projeye entegre olması, projenin başarıya ulaşması için çok önemli. Fakat her şeyden önemlisi bu işi yaparken detaylarda boğulmamak adına büyük resmi her zaman görmemizi sağlayacak indirgemeler yapmak. Aşağıda bu indirgemeler ve teknik çözümlerin basitleştirilmiş açıklamalarını bulacaksınız.

DLT(Distributed Ledger Tech) Dağıtık Defter Teknolojisi

DLT diye adlandırılanDağıtık Defter Teknolojisi” aslında katılımcıların haklarının ve sorumluluklarının önceden tanımlandığı bir sanal ağdır. Bu teknoloji sayesinde bir üst otoritenin manuel olarak uyguladığı denetim, karar verme mekanizması, bilgi paylaşımı gibi yetkiler bu sanal ağa aktarılıp güvenli bir şekilde işlemlerin yürütülmesi sağlanabilir. Bu ağa dahil olan tarafların her biri bir bilgisayar node’u ile temsil edilirler. Bu node’lar (taraflar) önceden belirlenen politikalar ile işlemleri onaylama, denetleme, okuma ve paylaşma yetkilerine sahip olurlar.

Önemli Not: DLT yani Distributed kesinlikle Decentralized Blockchain yapıları ile karıştırılmaması gereken bir kavramdır. Bir DLT çözümü decentralized yani merkezden yönetilmeyen bir çözüm olma zorunluluğu taşımamaktadır. Ayrıca bir DLT çözümü bünyesinde Blockchain teknolojisini de barındırmayabilir.

Peki bu önemli not ne demek istiyor? Yani DLT ile Blockchain’i birbirinden ayıran ve sürekli olarak ikisini yanlışlıkla aynı potada eritmemizi sağlayan kavram kargaşası nereden çıkıyor?

Çünkü aslında Blockchain teknolojisi DLT’nin yalnızca bir alt konusu, onun altını doldurabilen spesifik bir çözümden ibarettir. Blockchain bir DLT çözümüdür fakat her DLT çözümü bir blockchain yapısı barındırmak zorunda değildir. DLT’yi “Dağıtık Sistemler”’in genel teknolojisinin adı, Blockchain’i ise bunun bir teknik case i olarak düşünebilirsek kavram kargaşası azalacaktır.

Peki hali hazırda formal olarak işleyen finansal sistem yapımızı bir sanal ağ haline getirip Merkez Bankası, özel bankalar ve borsalar gibi tarafları bu ağ içerisinde işlem yapmaya zorlamanın bizim için ne gibi yararları olabilir?

Bu sorunun cevabı, entegrasyon projelerinde başarıya ulaşmak ve büyük resmi kaçırmamak için unutulmaması gereken çok önemli araçlar barındırıyor.

Finansal Sistemdeki Varolan Sorunlarımız

  • İşlem akışındaki gecikmeler
  • Mesai saatleri ile sınırlı işlem yapma süreleri
  • Karşı taraftan kaynaklı riskler ve finansman maliyetleri
  • Mutabakat için yapılan işlemlerin manuel yürümesi ve bunun maliyetleri
  • Yerel para birimlerinin ülkelerarası işlemlerde ve ticarette kullanılmasının zorlukları

DLT uygulaması ile Çözümün Getirileri

  • Bir asset(varlık) ile ilgili yapılan işlemlerin otomatik, şeffaf bir şekilde onaylanması
  • 7/24 erişim ve işlem yapma imkanı
  • Kötü niyetli taraflar yüzünden karşılaşılan risklerin tamamen yok edilmesi ve işlem maliyetlerinin düşmesi
  • Değiştirilemez işlem kayıtları sayesinde, varlık kayıtlarının saklama maliyetlerinin azalması
  • İşlemlerde manipülasyon ve değişiklik yapılamaması sebebiyle daha isabetli ve şeffaf market analizleri yapılmasına imkan tanıması
  • Cross-Border(Sınır Ötesi) işlem yapma kabiliyetlerini artırması, dijital paralar sayesinde yerel para birimleri ile ticaret ve diğer varlık transferlerinin yapılmasının kolaylaşması
  • Akıllı kontratlar sayesinde daha hızlı ve kesintisiz varlık transferi yapabilmek
  • Blok zincir teknolojisini kullanan otomatik mutabakat sistemleri sayesinde işlem maliyetlerinin ciddi oranda azaltılması

Yukarıda maddeler halinde mevcut durumu analizi, bu entegrasyonun katma değersel yanının sandığımızdan çok daha büyük olacağını gözler önüne seriyor.

Peki bu teknolojiyi nasıl uygulayacağız? Hangi çözüm en iyisi? Şu anda Dünya’da bir çok Merkez Bankası bu konu üzerinde gizli veya açık çalışmalar yürütüyor. Makalenin devamında aralarında en başarılı bulduğumuz Singapur Merkez Bankası örneğinden yola çıkarak, hangi teknik altyapılar hangi amaca hizmet ediyor? Hangi case için hangi çözümü kullanmalıyız? gibi sorulara cevap arayacağız.

Merkez Bankaları İçin DLT Teknolojisi Altyapısı: Çözüm Karşılaştırmaları: Genel İşleyiş Bilgisi

Şekil-1 Farklı Ülkelerin Merkez Bankaları Projeleri Zaman Akış Grafiği

Hyperledger Fabric

Hyperledger Fabric, Linux Foundation çatısı altında bulunan Hyperledger projesinin bileşenlerinden birisidir. SAP, IBM gibi dünyanın en büyük teknoloji şirketleri tarafından desteklenen bu oluşum Blockchain ve DLT entegrasyonu yapmak isteyen ülkeler ve çok uluslu şirketler tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Modüler bir yapıya sahip olduğu için yazılımcılar ve müşteriler için ciddi derecede esneklik sağlıyor.

Fabric içerisinde finansal caselerde öne çıkan bir özellik ise kanallar(channels) bu kanallar aracılığı ile taraflar özel olarak bir defter(ledger) üzerinde şifrelenmiş ve kanala üye olmayanlar tarafından görülmesi mümkün olmayan verileri paylaşabiliyorlar. Merkez Bankası gibi sistemin izleme ve denetimini sağlayacak third party(üçüncü parti) kuruluşlar kanala belli yetkiler ile katılıp kanallar üzerinde işlemleri izleme ve onaylama yetkisine sahip olabiliyorlar. Bu açıdan Hyperledger Fabric, özel bankalarında entegre olabildiği çok taraflı kanallar yaratarak işlemler yapılabilmesine de olanak sağlıyor.(Örnek: Singapur Merkez Bankası Ubin 2 projesi). (Standart, 2019)

Aşağıda bir HLF ağında dönen bankalar arası fon transferi işleminin grafiğini görüyorsunuz. TC Merkez Bankası(TCMB) Hyperledger Fabric ağına katılarak bankalarası yapılan bu işlemleri denetleme ve onaylama görevi üstleniyor.

  • A Bankası(node1) işlem isteğini oluşturuyor.
  • B Bankası(node2) işlem isteğine olumlu yanıt verip kendi node unda chaincode u çalıştırıyor ve işlemi onaylıyor.
  • Aynı işlemi A Bankası’da kendi Node unda yapıyor. Yani Chaincode çalıştırılıyor ve işlemi onaylıyor.
  • Daha sonra endorse(onaylanan) bu işlemlere bir dağıtıcı görevi gören orderer node(node4) a gönderiliyor ve bu node işlemleri sıraya koyup gerekli bilgileri A Bankası , B Bankası ve TCMB ile paylaşıyor. bütün taraflar kendi taraflarında validasyon ve commit işlemini yapıyorlar ve işlemler son buluyor.
Şekil-2, Fon transferi işlem Akışı Grafiği, Hyperledger Fabric

Corda

Corda, blockchain teknolojisinden ilham almış fakat geleneksel blockchain tasarımlarından biraz farklı çalışan bir finansal ağ inşa etmemize yarıyor. Corda’nın çözümü diğer akranlarına göre biraz daha basit ve uygulanabilirliği daha az karmaşık olmasına rağmen içeriğinde bir çok tartışmayı da barındırıyor.

Corda ledgerı(defteri) bir değişmeyen işlemler kümesi olarak tasarlıyor. Bu defter herkes tarafından görülemeyen permissioned bir yapıda saklanıyor ve işleniyor. Kriptografik hashler sayesinde, sadece istenilen tarafların defter verilerini ve ayrıntılarını görmesi, tetiklemesi ve denetlemesi imkanı sağlanıyor. Ama blockchain teknolojisini kullanmıyor. Bir DLT çözümünün her zaman bir Blockchain çözümünü kullanmasının gerekmediğinin en iyi örneği Corda Network diyebiliriz. Corda bize blockchain teknolojisinin getirdiği ek güvenlik mekanizmalarını ne ölçüde sağlayabiliyor bu ayrı bir tartışma konusu fakat bir çok bankanın bu çözümü denediği ve başarılı sonuçlar elde ettiği görülüyor.

Örneklerden en ilginci ise daha önce de değindiğimiz Ubin 2 Singapur Projesi, burada Corda, Hyperledger Fabric ve Quorum teknolojilerinin tamamı kullanılıp karşılaştırmalı bir şekilde analiz edilmiş. Bu örnekten yola çıkarak TC Merkez Bankası’nda uygulanabilirlik çalışmalarının yapılması kuvvetle muhtemel olacaktır. Bu makalede bir nebzede olsa bu çalışmayı yapacak olanlara yol gösterecektir.

Şekil-3, Fon transferi işlem Akışı Grafiği, R3 Corda

Quorum

Quorum, JP Morgan’ın Ethereum üzerinde inşa ettiği bir işletmeler için blockchain çözümü olarak karşımıza çıkıyor. Ethereum ile aynı bileşenlere sahip buna ek olarak private haberleşme imkanı sağlayan, verilerin gizli tutulmasına imkan tanıyan bir yapıya sahip. Quorum bilgileri aynı Ethereum da olduğu gibi statelerde tutar ve daha sonra blockchain network i içerisinde bu statelerde modify ederek değişiklikler yapar. Quorum da hem private hem de public ağaç yapıları bulunur. Public yapı Vanilla Ethereum işlemlerini ve şifreli özel akıllı sözleşme değişikliklerinin karma değerlerini tutar.

Quorum’daki en önemli özelliklerden birisi ZSL(Zero Security Level) diye adlandırılan güvenlik katmanıdır. Bu yapı Zcash teknolojisini geliştiren yazılımcılar tarafından geliştirilmiştir. ZSL tarafları açığa çıkarmadan işlemleri güvenli bir şekilde yapmalarını sağlayan bir private güvenlik mekanizması sunar.

  • A bankası işlem isteğini B bankasına sunar
  • Daha sonra gönderici ve alıcı bankalar miktarlarını onayladıkları bu işlemleri proof-generator aracılığı ile kanıt oluştururlar ve kanıtın doğrulanması için iletirler ve son olarak işlemler doğrulanarak süreç tamamlanır. Burada da diğer çözümlerde olduğu gibi constellation(HLF de bu channel yani kanal yapısı idi) üye olmayan taraflar işlemleri göremezler veya onaylayamazlar.

Quorum’u “Ethereum”’dan ayıran en önemli yanı ise kullandığı konsensus mekanizmasıdır. Bilindiği gibi bir blockchain ağında işlemleri yönetirken en önemli bileşen konsensus mekanizmalarıdır. Bu yapı işlemlerin güvenli ve olabildiğince hızlı bir şekilde tamamlanmasını sağlamakla yükümlüdür. “Bitcoin” ve “Ethereum” gibi Public ağlarda kullanılan “Proof Of Work”(madencilik) konsensus yapısı private(işletmeler) için kullanılan blockchain yapılarında kullanılması mümkün olmayan yapılardır. Bu yüzden Quorum her ne kadar Ethereum teknolojisinin bir türevi gibi gözükse de ondan ayrılan en büyük yanı “Raft” konsensus mekanizmasını kullanıyor olmasıdır. Bu konsensus yapısı “Hyperledger Fabric”’in son sürümü ile beraber de kullanıma açılmıştır. Uzun yıllar kubernetes teknolojileri içerisinde kullanılan, validasyon ve diğer onaylama işlemlerini yapan bir lider seçilmesine dayalı bir kurgusu olan “Raft”, “Proof Of Work”’ten daha hızlı ve ölçeklenebilir işlem yapma kapasitene sahiptir. Bu tip private ağlarda kullanılan konsensus mekanizmaları “Proof Of Work” gibi public ağlarda kullanılanlardan daha hızlıdır çünkü özel şifreleme yöntemleri ile bir nevi desentralizasyondan feragat ederler(zaten ihtiyaçları da yoktur). Fakat gerçekten anonim ve public olan Bitcoin ve Ethereum public ağı gibi çözümler “Proof Of Work” tarzı algoritmaları kullanmak zorundadırlar. Çünkü milyonlarca kullanıcının gerçekten şeffaf ve anonim bir şekilde kendi aralarında hiçbir aracı olmadan transfer yapmaları özel bir ağ içerisinde belli önceden belirlenmiş taraflar ve kullanıcılara atanan yetkilerle işlem yapma maliyetinden çok daha büyük(işin kanıtını sunmadaki zorluk), kapsamlı ve zordur.

Şekil-4, Fon transferi işlem Akışı Grafiği, JP Morgan’s Quorum

Tabi ki bütün çözümlerin artı ve eksi yönleri çok boyutlu olarak ele alınıp tartışılmalıdır. Fakat uygun caselerde en etkili çözümleri kullanmanın yolu daha öncede söylediğimiz gibi belli başlı indirgemeler yapmak ve büyük resmi gördükten sonra özele doğru bilgi dağarcığımızı genişletmektir.

T.C Merkez Bankası İçin Uygulanabilir Case Çalışmaları

Case-1: T.C. Merkez Bankası Parasının Dijitalleştirilmesi ve Yerel Bankalararası İşlemler

Türk lirasının Dijital olarak yaratılması ve bunun uygun caselerde kullanımı son zamanlarda çok sık konuşuluyor. Biz de yapılacak entegrasyonlara yol göstermesi açısından bu işte öncü konumda olan Singapur örneğini inceleyip TCMB için uyarlamaya çalıştık.

Singapur örneğinde karşımıza çıkan ilk case Merkez Bankası parasının dijitalleştirilmesi. Bunun ile birlikte dijitalleştirilen para biriminin Domestic Interbank Transfer(Yerel Bankalararası İşlemler)’de kullanılmasını ülkemizde yapılması gereken ilk çalışmalar arasında görmemiz gerekiyor. Aslında bunu Türkiye finans ekosisteminin dijitalleşmesi yolundaki ilk adım olarak görebiliriz.

Teknik:POC(Proof Of Concept)

  • Katılımcı bankaların bakiyelerinin takibi için bir DLT sisteminin kurulması
  • Bakiyelerin gerçek zamanlı olarak yaratılıp, aktarılması için gerekli geliştirmenin yapılması
  • Yaratılan DLT(Dağıtık Deftter teknolojisinin) 7/24 işlem yapabilme kapasitesinin sağlanması
  • Varolan Merkez Bankası yerleşimlerinin yerine DLT entegrasyonunun uyarlanması

Case 1 ‘in teknik detaylarına bir sonraki makalemizde gireceğiz.

Fonksiyonel Araştırma Konuları

Teknik çalışmaları yürütecek ekiplerin yanında aşağıdaki sorulara cevap arayacak fonksiyonel ekiplerin eş zamanlı bu araştırmaları yapması çok büyük önem taşımaktadır.

  • DLT entegrasyonunun nakit para üzerindeki etkisi nedir? Para politikası ve piyasa kuralları nasıl değişecek?
  • DLT ile gelecek yapı üzerindeki nakit para arzı ve finansal risk
    kriterleri nelerdir?

Case-2: DVP(Delivery For Payment-Ödeme İçin Teslimat Sistemi)

Menkul kıymetlerin transfer işlemi Finansal süreçler açısından en çok sancı yaşanan süreçlerden birisidir. Birçok DLT çalışmasında finans sektöründe Menkul kıymetlerin güvenli, şeffaf ve maliyeti az bir şekilde transfer edilmesinin yolları aranmaktadır. Aşağıda T.C Merkez Bankası, Takasbank ve iki özel bankanın içerisinde bulunduğu bir Hyperledger Fabric Ağı’nın yapısı ve bu yapı içerisinde tarafların rollerinin nasıl olacağını grafik olarak inceleyebilirsiniz.

Case 2‘nin teknik detaylarına bir sonraki makalemizde gireceğiz.

Hyperledger Fabric Sözlüğü

Bu bölümde kavram kargaşası yaratan bütün bileşenlerin basit tanımlamalarını vermeye çalıştım. Kafamız karıştığında dönüp burdan bakabiliriz.

Anchor Peer

Farklı organizasyonlardaki peerların birbiriyle iletişim kurmasını sağlar.

Blocks

Header bilgisi, block data(işlem-transaction bilgisi) ve node oluşumunda yaratılan bilgileri içerir.

Certificate Authorities(CA)

Hyperledger Fabric ağında iletişime geçmek isteyen herkes bir kimliğe ihtiyaç duyar. CA bu ihtiyaç duyulan kimliğin onaylı bir şekilde verilmesini sağlayan otoritedir.

Chaincode

Chaincode Hyperledger tarafında akıllı kontratları tanımlayan kodun adıdır. Burada iş süreçlerini ve yapısını tanımlarız. Ağımızın üzerinde koşan ana kod bloğumuzdur, methodlarımız bunun içerisinde yer alır. Bir chaincode bir ağdaki bütün peer lara yüklenmek zorunda değildir. Yalnızca tek bir peer üzerinde de koşabilir.

Channel

Kanallar HLF ağında işlem yapan kullanıcıların gruplar haline birbirlerinden haberleri olmayacak şekilde iletişim kurmalarını sağlayabilen bileşenlerdir. HLF’de işlemler(transactions) yalnızca o kanalın üyeleri tarafından görülebilir.

Channel Configuration

Kanalı yöneten kurallar burada tanımlanır. Bir kanalın konfigürasyonu ile genel olarak Hyperledger Fabric ağının konfigürasyonu farklı şeylerdir. Kanalların konfigürasyonunu HLF ağında spesifik olarak o kanala dahil olmuş organizasyonlar yönetebilir.

Consortium

Ağ üzerinde işlem yapacak organizasyonların oluşturduğu bir küme topluluk gibi düşünebiliriz.

Committing Peer

Bir kanal içindeki her peer için bu terimi kullanabiliriz.

Endorsing Peer

Akıllı kontratımızın yani chaincode umuzun yüklü olduğu peerlar endorsing peer olarak anılır. Bir veya birden fazla olabilir.

Endorsement Policy

Ağ üzerindeki organizasyonlar işlemlerin bir kopyasını edinmeden önce hangi organizasyonların işlemleri onaylayacağını belirleyen bir kurallar bütünü olarak düşünebiliriz. Her akıllı kontrat(chaincode) için spesifik olarak tanımlanır.

Leader Peer

Kanala entegre olmuş bir organizasyon içerisinde birden fazla peer olabilir. Fakat bunlar içerisinde yalnızca tek bir peer Leader Peer olur liderin görevi Orderer Node’a işlemleri dağıtmaktır. Kısacası , al gülüm ver gülüm yapar :).

Membership Service Provider

MSP hangi CA ile çalışacağını belirler ondan sertifikaları alır. Organizasyon içerisindeki taraflara ağ içerisinde oynayacakları rolleri verir onları yetkilendirir.

Nodelar MSP aracılığı ile HLF ağına dahil olabilirler.

Ledger

World State’i yenide(tekrar tekrar) yaratmak için kullanılan sadece append yapılabilen bir dosyadır.

Ordering Nodes

HLF ağındaki admin görevini üstlenen node dur. En önemli bileşendir. Sistemin dağıtıklığından, işlemlerin hatasız bir şekilde sıraya dizilmesinden ve bloklara itilmesinden sorumludur. (CA ve MSP ile bunu karıştırmamak gerekir onlar birer yardımcı araçtır. Bu ise bir Peer’dır, Node’dur. Kullanıcı yetkilendirmelerini yaptığı için MSP’de admin olarak düşünülebilir fakat o aslında User Admin’dir. Ordering Node ise ağ içerisindeki işlemlerin akışından, düzenlenmesinden sorumlu olan KRAL Admin’dir.)

Peer Nodes

Her peer üyesi oldukları kanal içerisinde oluşan ledgerın bir kopyasına sahiptir.

Policies

Ağ konfigürasyonunda nasıl bir yetkilendirme olacak bunu tanımlayan kelime.

Private Data Collection

Özel işlemlerin özel veritabanlarında tutulması ile ilgili bir terim.

Veriler kanal içerisinde bir kopyası herkese dağıtılan ledger haricinde özel bir veritabanında saklanıyorsa bu terim geçer.

Public Key Infrastructure

Bu, bir ağda güvenli iletişim sağlar. CA’lar, ağdaki iletilerin kimliğini doğrulamak için kullanılan dijital sertifikalar verir. PKI bir kimlik listesi sağlar ve MSP hangi kimlik hangi organizasyonun parçası bunu bize söyler.

World State

İşlemlerin, dataların o anki snapshotını aslında bir resmini, grafiğini tutan veritabanıdır. HLF’de World State işlemlerine yardımcı olması açısından basit querylere ihtiyaç duyulan seviyede Level DB, daha kompleks yapılarda CouchDB tercih ediliyor.

Kaynakça

1- John Fingas, China Central Bank Digital Currency Ready, Web, 8 Kasım 2019

2- Standard Kepler Research, Introduction to Central Bank Digital Currencies, 7 Mayıs 2019

3- Calvin Price, Introduction to Quorum: Blockchain for the Financial Sector, 4 Haziran 2018

--

--