1961–79 Yılları Arasında Güney Kore’de Kalkınma Süreci

Bu yazıda Güney Kore’nin kalkınma sürecini ele alacağım. Bu yazıyla birlikte Güney Kore’de neler yaşandığına birlikte bakalım.

20. yüzyılın ortalarına kadar Japonya sömürgesi olan Kore, İkinci Dünya Savaşı’nda Güney Kore ve Kuzey Kore olarak iki parçaya bölünmüştür. Güney Kore ise kalkınma rotasını Amerika Birleşik Devletleri ile şekillendirmiş olan taraftır. 1961–70 arasında Güney Kore devletini bir diktatör yönetmiştir. Tümgeneral olan Park ChungHee bu yıllar arasında başa gelmeden önce Güney Kore’deki ekonomik durum iyi değildir. Park göreve gelmeden önce Güney Kore ekonomisi artan işsizlik ve azalan bir büyüme ile savaşıyordu. Park göreve geldiğinde Güney Kore daha yüksek gelir gruplu ülkelerin arasına girmiştir. Bu hızlı büyüme sürecine diğer birçok gelişmiş ekonomilerde olduğu gibi yapısal değişiklikler de eşlik etmişti.

1961'den önce Güney Kore ekonomisi hangi sektörlerde gelişmişti? 1979 yılına gelindiğinde hangi sektörler ön plana çıkmaya başlamıştı?

Güney Kore 1960'lı yıllara kadar önemli bir tarım ekonomisiydi. İmalat sanayii çok gelişmiş bir ülke değildi. İşgücünün yaklaşık %70'lik kısmı geçimini tarım, ormancılık ve balıkçılıkla sağlıyordu. Çok az bir kısmı ise imalattan sağlıyordu. Güney Kore ekonomisinin 1960'lı yıllardan sonra hızlı büyümesinin sonucu 1980'li yıllara gelindiğinde imalat sanayii tarımı geçmişti. İstihdamın imalat sanayiindeki oranları %27,7 civarındadır. Temelde petrol, çelik, elektronik sektörleri ön plana çıkmıştır. Zaten 1961–79 yılları arasında Güney Kore liderinin önceliği de sanayi devrimiyle ekonomik kalkınmanın sağlanması yönünde olmuş ve bunun sonucunda da hedeflere ulaşılmıştır.

Güney Kore’deki ekonomik kalkınma sürecinin önemli faktörlerinden biri de ihracat mıdır?

İhracat Güney Kore’deki başarının önemli faktörlerinden biri olmuştur. Güney Kore 1962 ile 1979 yılları arasında ihracat oranını GSMH’da önemli ölçüde arttırmıştır. Park hükümeti ihracatı teşvik etmiştir. Park hükümeti döneminde ihracatı arttırmaya yönelik önemli teşvikler sağlanması ile yurt dışı ticaret hedeflerine ulaşılması hedeflenmiştir. Park hükümetinin başlıca ihracata yönelik adımları ihracat için serbest ticaret rejimi, girdi maddelerinden vergi indirimi gibi bir dizi teşvik sağlanmış olup bunun sonuçlarını da almışlardır.

İhracatı arttırmak için taşımacılık yatırımının da önemini bilen Park hükümeti, elektrik, demiryolu ve karayolu hizmetlerine vergi indirimi getirmiştir. Park hükümeti aynı zamanda indirimli gelir vergisi oranları ve uygun kredi paketleri ile teşviki arttırmayı amaçlamıştır. Park hükümeti, üretimi sürdürülebilir kılmak ve ihracatı sürekli yukarıya taşımak için risk ve belirsizliklere karşı doğrudan hükümet müdahalelerinde bulunmuştur. Örneğin TV üreticilerine ihracatı sürdürmelerine olanak tanımak için iç piyasada daha yüksek tutarlarda ürünlerini satmalarına izin verilmiştir. Siyah-beyaz TV Kore’de 180 ABD dolarına satılırken, diğer ülkelerde 42 ABD dolarına satılmıştır. TV gibi diğer teknolojik ürünlerde de bu duruma izin verilmiştir.

Diğer yandan Güney Kore’nin ihracattaki başarısı sadece bu nedenlere bağlı değildi. Güney Kore ABD’ye Park hükümeti döneminde uzun süre gümrüksüz mal satmayı sürdürdü. Diğer yandan, Güney Kore uluslararası alanda da ihracat stratejilerini bir temele oturtmak için bu konuyla alakalı bakanlığını 1960'lı yılların başında kurmuş ve sürdürülebilir bir ihracatı sağlam bir kurumsal yapıyla desteklemeye çalışmıştır. En nihayetinde uzun yıllar dış ticaret açığı vermesine rağmen 1986 yılına gelindiğinde denge pozitife dönmesi başarısı gelmiştir.

Chaebol’lerin Güney Kore’nin kalkınma başarısındaki yeri nedir?

Park Hükümeti ile birlikte iş dünyası ve devletin birbirine yakın olduğu görülmeye başlanan Güney Kore’de şirket yapılarının yani Chaebol’lerin ülkenin kalkınmasındaki başarısı yadsınamaz. Güney Kore kendine hedef sektörler seçmesinin yanı sıra bu seçtiği hedef sektörleri hangi firmalarla birlikte yapacağını da planlamıştı Park Hükümeti yönetimi sırasında. Hedef sektörlerdeki büyümenin en iyi şekilde belirlenen firmalar ile sağlanacağı düşünüldü. Hükümetin seçtiği firmalar kayrıldı ve bu firmalar istenilenleri yerine getirilmesi için çalıştı. Park Hükümeti dünyadaki büyük oligopol şirketlerinin varlığından haberdardı ve bu büyük şirketlerle rekabete girebilmek için kendilerinin de bu tarz büyük firmalara sahip olunması gerektiğine inanıyordu. Bu sebeple Batı ve Japonya’nın sahip olduğu büyük firmalara karşılık beş tane büyük Chaebol ile rekabete girdi. Bu Chaebol’ler Samsung, Hyundai, Lucky-Goldstar, Daewoo ve Sunkyong gibi büyük firmalardan oluşuyordu. 1979 yılında bu beş büyük yapı Güney Kore’nin GSMH’nın yaklaşık dörtte birini oluşturuyordu. Park Hükümeti Chaebol’lere büyük destek olurken ihracatta libaral bir yapı kurmuş ve iç piyasa büyük çoğunlukla hükümetin müdahalesiyle karşı karşıya bırakılmıştı. İç piyasaya uygulanan çok büyük bir devlet müdahalesi Park Hükümeti döneminde hedeflere ulaşabilmek için doğru görülmüştür.

Güney Kore’nin Doğrudan Yabancı Yatırım için izlediği strateji faydalı olmuş mudur?

Güney Kore İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra var olan yabancı yatırıma el konuldu ve ortadan kaldırılmıştı. Böylelikle, Güney Kore’de savaştan yabancı yatırımcı yoktu. Bu durum Park Hükümeti dönemine kadar bu şekilde ilerlemesi, Park Hükümetinin sonradan belirleyeceği milliyetçi ekonomi politikalarının uygulanması için de kolaylık sağlamıştır. Park yönetimine kadar yabancı yatırımcı Güney Kore’ye hali hazırda yatırım yapmaya çok iştahlı değildi çünkü Güney Kore’nin kaynakları yabancı yatırımcıya güzel fırsatlar sunmuyordu. Park Hükümeti ile Güney Kore yabancı yatırımlar için bir şablon belirledi. Gelecek olan yabancı yatırım ihracata yönelik olması halinde desteklenecek ve yatırıma izin verilecek eğer bu şekilde değilse izin verilmeyecekti. Arzu edilen ihracata yönelik doğrudan yabancı yatırımlar yine hükümet eliyle ülkeye getirildi ve kolaylaştırıcı fırsatalar sunuldu. Park Hükümeti döneminde DYY hoş karşılandı ama öncelik her zaman hoş karşılanan DYY’nin ihracat yönelik olması ve yerel yatırımcıya köstek olmamasıydı. Güney Kore ekonomisi yeteri olgunluğa ve büyüklüğe ulaştıkça DYY’ler tehdit unsuru olmaktan çıkmaya başlamıştır. Başlarda DYY için izlenen strateji Güney Kore’nin hedeflediği çoğu endüstrilerde yabancı dominasyonundan korunması sağlanmıştır.

--

--